Karabük Postası tarafından
30 Mayıs, 2023 16:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum: 0

KBÜ’lü Akademisyenlerden Türkiye’de Bir İlk

Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi akademisyenleri “TÜBİTAK 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı” kapsamında ürettikleri “H-Tipi Çelik Profiller için Hızlandırılmış Soğutma ve Kendini Temperleme Ünite Tasarımı, İmalatı ve Mekanik Özelliklere Etkisinin İncelenmesi” projesi geliştirdi. Proje ile ithal edilen depreme dayanıklı profillerin Türkiye’de üretimi hedeflenirken,  projenin ilerlemesinde ve bitirilmesine KARDEMİR’in de katkı verdiği ifade edildi Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi akademisyenleri “TÜBİTAK 1005 Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı” kapsamında ürettikleri “H-Tipi Çelik Profiller için Hızlandırılmış Soğutma ve Kendini Temperleme Ünite Tasarımı, İmalatı ve Mekanik Özelliklere Etkisinin İncelenmesi” projesi ile ithal edilen depreme dayanıklı profillerin Türkiye’de üretimini hedefliyor. İnşaat, asma köprü, tünel, çelik konstrüksiyon gibi yapısal ve birçok endüstriyel alanda HEA ve HEB geometrisinde ısıl işlemli yapı profilleri sıkça kullanılmakta ve ihtiyaç duyulmakta. Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi akademisyenleri Prof. Dr. Hayrettin Ahlatcı, Prof. Dr. İsmail Esen, Prof. Dr. Bilge Demir, KARDEMİR AR-GE yöneticisi Dr. Aysun Işıkgül ve lisansüstü öğrencileri, “TÜBİTAK 1005 – Ulusal Yeni Fikirler ve Ürünler Araştırma Destek Programı” kapsamında yaptıkları “H-Tipi Çelik Profiller için Hızlandırılmış Soğutma ve Kendini Temperleme Ünite Tasarımı, İmalatı ve Mekanik Özelliklere Etkisinin İncelenmesi” başlıklı proje ile hem hafif hem de mukavim profil üretimi için seçilen profillere ısıl işlem kademesinde “Hızlandırılmış Soğutma ve Kendini Temperleme (HS-KT)” işlemi uygulayarak hem mukavemet değerlerinde artış hem de toklukta iyileşme gerçekleştirdi. Türkiye’de kullanılan fakat üretimi yapılmayan QST profillerinin üretimi için bu proje ile birlikte ilk adımlar atıldı. Projenin sanayide yaygınlaştırılması ile daha büyük ebat profillerde nozul sayısının artırımı ve nozulların devreye girmesi ile sanayi ebatlı üretime uyarlanabilmesinin mümkün olması ve ithal edilen ürünlerin Türkiye’de üretimine yönelik altyapının oluşturulması planlanmakta. Bu proje kapsamında hızlandırılmış soğutma sağlayan özel nozul sisteminin kullanımı, su yatağı sistemini kullanan firmalardan ayıran özelliği olup, düşük üretim maliyetli, katma değeri yüksek ürün elde edebilmesi ile hem çevre dostu bir üretim hem de QST çeliklerin ithalatının önüne geçilerek cari açığın azaltılması hedefleniyor. DEPREME DAYANIKLI PROFİLLERİN ÜRETİMİNDE ÖNCÜ OLACAK  Depreme dayanıklı profillerin geliştirilmesi üzerine yaptıkları çalışma hakkında konuşan Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayrettin Ahlatcı, “Bu proje kapsamında hem yüksek mukavemetli hem tokluğu iyi 120 ve 140 ebadında H profili testlerini yaptık. Bu testin sonucunda toklukları kayıp vermeden mukavemetleri yüzde 40 oranında artış göstermiştir. 275 megapascaldan 500 megapascala kadar artış elde edilmiştir. Ülkemizin deprem kuşağında olmasından dolayı yumuşak zemin hareketliliği binaların yıkılmasına neden olmaktadır. Avrupa’daki çelik sektörü ve piyasalar su verilmiş ve temperlenmiş profiller kullanımı üzerine çalışmalarda bulunmuş hatta deprem standartlarında bu yönde değişiklik yapmışlardır. Bu ilk önce Amerika Birleşik Devletleri’nde Kaliforniya Northridge depreminden sonra hızlanmış ve çelik sektörü hızlandırılmış soğutulmuş ve kendini temperlemiş profillerin depreme dayanıklı binalarda kullanımı üzerine standartlar geliştirmişlerdir. Bizler bu konuda TÜBİTAK desteğiyle çalışmalara başladık ve olumlu sonuçlar elde ettik. Bu projenin ilerlemesinde ve bitirilmesine KARDEMİR’in katkısı vardır. Şimdi H tipi profillerin hızlandırılmış soğutma ile üretimi ülkemizde bulunmamaktadır. Bu çalışmayla bazı kuruluşlarda bizler ön ayak olarak bunların kurulması veya çalışmalarına başlamasında bir katkımız bulunacaktır” diye konuştu. “TÜRKİYE’DE İLK”  Bu projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu ifade eden Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Esen, “Bu ünite profesyonel bir şekilde hava ve su karışımını ısıl işlem yapılacak metal yüzeyine belirli oranda püskürtmek üzere alttan üstten ve yandan nozullarla istediğimiz ayarda püskürtebilen ve bu atölye ortamında montajını ekiple beraber yaptığımız bir ekipmandır. Tasarımı ve imalatının yüzde 90’ı bu gördüğünüz laboratuarda gerçekleştirilmiştir. Üzerinde her kısmın ayrı ayrı hava ve su miktarını ayarlayabilen, karışımını orijinal bir şekilde ayarlayabilen, profilin boyutlarına göre ayarlanabilen sistemlerle donatılmış bir sistemdir. Sistem tamamen profesyonel bir makine imalatı tarzında üretilmiş kendi içinde lineer hareket edebilen su verme işlemi, lineer hareket edebilen sıcak profilin içeriye girip çıkmasını sağlayan sistemiyle, hava ve su sistemiyle tamamen orijinal bir sistemdir. Türkiye’de ilktir. Patentlenebilecek ve ülkemizdeki sanayi kuruluşlarında uygulandığı takdirde büyük fayda verecek bir sistemdir. Bu sistemle elde edebilecek çeliklerin dünya pazarında büyük sistemlerin, büyük gökdelenlerin, statların veya hafif ve dayanıklı yapıların yapılması mümkün olacaktır. İhracatta da büyük bir ivme kazandıracağını düşündüğümüz bir proje çalışmasıdır” dedi. PROJE İLE DÜŞÜK VASIFLI ÇELİĞİN KATMA DEĞERİ ARTACAK  Gerçekleştirilen proje ile düşük vasıflı bir çeliğin katma değerinin arttırılmasının mümkün olduğunu söyleyen Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Demir, “Gördüğünüz ünite hızlı soğutma ile düşük vasıflı bir çeliğin vasıflı bir hale getirilmesi yani diğer bir ifadeyle aslında değeri düşük olan bir şeyin daha yüksek değerli bir hale getirilmesi yani katma değerinin arttırılmasıdır. Katma değeri yüksek ürünlerin elde edilmesi her zaman ekonominin ve teknolojinin bir hedefidir. Çelik, yapısal malzemelerin en önde olanıdır, metallerin en fazla olan yüzde 94 nispetinde ve en yaygın olanıdır, en ekonomik, en teknolojik olanıdır. Karabük bu konuda çok şanslıdır. Şu anki bu projeyle yapılan çalışma çok daha hassas ve kontrollü bir çalışmadır. Bunun açılımında bütün KARDEMİR’in ürettiği birçok yapısal çeliğe bu çalışma uygulanabilir. Bunun yanında mühendislik açısından şekillendirilebilir olması ve kaynak edilebilir olması çok önemlidir. Yüksek alaşımlarla böyle bir profili elde etme imkanınız ekonomik ve teknolojik olarak mümkün değildir. Bunu yapabileceğiniz en önemli yöntemlerden bir tanesi burada gördüğünüz projeyle sağlanabilecek hızlı soğutmadır. Bu alandaki çalışmaların en önemlilerinden bir tanesi bu projeyle gerçekleştiriliyor. İkinci aşamada da hem Üniversitemiz hem KARDEMİR açısından çok daha yüksek katma değerli ürünler, sadece yapısal malzemeler açısından değil savunma sanayi ve teknolojisi açısından da termomekanik işlemlerle yani kontrollü şekillendirme, haddeleme ve kontrollü soğutmayla bu tür çeliklerin daha da öte bir özellik ve dayanıma kavuşturulmasıdır” ifadelerini kullandı. (Nurettin Acar)  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin