Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Kasım, 2023 20:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KBÜ’lü akademisyenlerden savunma sanayisi ve askeri alanlara özel yüksek çözünürlüklü milli ekran hamlesi

Karabük Üniversitesi ve ASELSAN iş birliğiyle yapılan çalışma ile özellikle savunma sanayisi ve askeri alanlarda, yüksek çözünürlüğe ve yüksek kontrast oranına sahip ekranların ihtiyaca yönelik ve tamamen bağımsız olarak tasarlanıp üretilmesi hedefleniyor.
Yapılan çalışma kapsamında ilk etapta düşük çözünürlükte bir prototip hazırlayan akademisyenler şimdiki aşamada yüksek çözünürlüğe sahip olan, özellikle askeri alanlarda arazi, sıcaklık, toz, su koşulları gibi belli özelliklere sahip yüksek çözünürlüğe sahip olacak şekilde milli ekran çalışmasını sürdürüyor.
“İnce Film Transistor Dizinlerinin Geliştirilmesi” çalışmasıyla OLED teknolojisinin hareketli görüntüler oluşturabilir özellikte ve renkli piksel yapılarını destekleyecek şekilde ASELSAN tarafından kazanılması sonucunda yüksek çözünürlüklü özgün ekranlar askeri amaçlarla istenen ebatlarda özel olarak tasarlanabilecek ve özellikle aviyonik uygulamalarda kullanılabilecek.
ASELSAN ile birlikte yürüttükleri proje ile yerli üretim olacak şekilde yüksek çözünürlüklü ekran yapımı gerçekleştirebileceklerini ifade eden Mühendislik Fakültesi Tıp Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamila Anutgan, “Biz AMOLED ekran için İnce Film Transistörlerimizi cam üzerinden kendi imkanlarımızla Karabük Üniversitesinde üretmekteydik. ASELSAN ile yapılan görüşmeler ve verilen destek neticesinde İnce Film Transistörü Dizin üretiminin sanayide de uygulanması mümkün olacak. Hem yarı iletken hem yalıtkan hem de metal özelliklerini taşıyan çeşitli ince filmleri üretebilmekteyiz. Bunların hepsini kullanarak bir aygıt ortaya çıkarmaktayız. Aygıtı kullanarak bir ekranın devresini oluşturabilirsiniz. Bizim de amacımız İnce Film Transistörü dizini ve organik ışık yayan diyotu kullanarak ve bunların ikisini birleştirerek bir ekran prototipi ortaya koymaktır. Düşük çözünürlükte bir prototipimiz mevcuttur. Şimdiki aşamada biz yüksek çözünürlüğe geçmekteyiz. Bu araştırmalarımızı biz sürdürürken aslında amacımız sadece uluslararası literatüre katkıda bulunmaktaydı. ASELSAN ile birlikte yürüttüğümüz bu proje sayesinde artık bir millileştirme söz konusu ve savunma sanayimizde de İnce Film Transistörü ile dizin üretiminin mümkün olması sağlanacaktır” dedi.

“Aygıt kalitesinde İnce Film Transistör üreten ilk ve tek grup”
Aygıt kalitesinde İnce Film Transistör üreten ilk ve tek grup olduklarını söyleyen Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Prof. Dr. Mustafa Anutgan, “İlk başta basit malzemelerle başladık üretime. O malzemeleri geliştirerek ve farklı malzemeleri bir arada art arda üreterek, daha sonrasında onların desenlenmesi gibi süreçlere tabi tutarak aygıt üretimini başardık. Ürettiğimiz aygıtlar ekran teknolojisinin temelini oluşturan İnce Film Transistörler. Bu transistörler ekranda bulunan piksel dediğimiz ışık veya noktaların hangi zamanda hangi şiddette yanacağına karar veriyor. Bunu biz Türkiye’de ilk defa yapan grubuz. Bu tür çalışmalar yapan gruplar var ancak daha çok onlar araştırma alanında yer alıyor. Biz direkt ürüne yönelik bir çalışma yapmaya çalışıyoruz. Bu alanda da aygıt kalitesinde İnce Film Transistör üreten ilk ve şimdilik tek grubuz. Bunu duyan ve öğrenen ASELSAN bu alanda bir ilerleme misyonları olduğu için bizimle iletişime geçtiler ve bir proje başlattık. Bu projede şu anda ilk başta düşük çözünürlükte bir ekran prototipi ürettik. Şimdi de yüksek çözünürlüğe geçiş yaptık. Yüksek çözünürlükte de matris içinden yani ekranın içerisindeki her bir pikselden ayrı ayrı ölçümler ve sonuçlar almaya başladık” diye konuştu.

“Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar bu alanda çalışan ve ürün üreten herhangi bir ülke yok”
Ekran teknolojisinin günümüzün temel parçalarından biri olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Mustafa Anutgan, “Cep telefonlarından, televizyonlara birçok alanda kullanılıyor. Ancak bu sivil dediğimiz pazar belli büyük şirketlerin tekelinde gibi düşünebilirsiniz. Bizim ürettiğimiz ekranlar daha çok özel kullanıma ve ASELSAN ile çalıştığımız için daha çok askeri alandaki ekranlara uygulanacak. Bu ekranların sivil ekranlardan farkı, belli koşulları sağlaması. Arazi, sıcaklık, toz, su koşulları, bunları sağlayacak şekilde belli özelliklere sahip olması gerekiyor. Bu alanda geliştirmeleri yapıyoruz” şeklinde sözlerini sürdürdü.
Prof. Dr. Mustafa Anutgan, ekran teknolojisine sahip belli sayıda ülke olduğunu ifade ederek, “Özellikle Uzak Doğu’da belli ülkeleri biliyoruz ve Avrupa’da birkaç ülke bu alanda yetkin. Ancak Uzak Doğu’dan Avrupa’ya kadar bu alanda çalışan ve ürün üreten herhangi bir ülke yok. Biz burada kendi başımıza ve herhangi bir yere bağlı olmadan sıfırdan başlayarak ekran oluşturabilecek yetkinliğe sahip oluyoruz” diye konuştu.

“Kendi ürünümüzü kendi tasarımıyla üretebilir hale geleceğiz”
“Askeri uygulamalarda herhangi bir yerde bir ekran ihtiyacı olduğunda dışarıdan herhangi bir sipariş beklemek zorunda kalmadan kendi ürünümüzü kendi tasarımıyla üretebilir hale geleceğiz” diyen Prof. Dr. Mustafa Anutgan, şu anda prototip üretim aşamasında olduklarını, dile getirdi.
Bu kapsamda testler yaptıklarını da söyleyen Prof. Dr. Anutgan, şunları söyledi:
“Düşük çözünürlükte prototipini ürettik, yüksek çözünürlükte işler daha karmaşıklaşıyor ve daha zorlaşıyor. Burada da belli bir yol katettik, matris içinden belirli pikselleri adresleme yaparak ölçümleri alabiliyoruz. Bunun topyekun olarak bir ekrana dönüşmesi yine birkaç yıl sürecektir. Birkaç yıl içerisinde ekranlarımızı çalışır vaziyette ve prototip şeklinde görmüş olmayı umuyoruz.”
“Minyatür OLED Ekran Birimi Geliştirilmesi Projesi” kapsamında Karabük Üniversitesi Teknoloji Fakültesi Mekatronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Anutgan ve Mühendislik Fakültesi Tıp Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tamila Anutgan, Demir Çelik Enstitüsü Malzeme Araştırma ve Geliştirme Merkezinde (MARGEM) yaptıkları “İnce Film Transistör Dizinlerinin Geliştirilmesi” çalışmasıyla ekran arkapanel geliştirilmesi ve prototip üretimi çalışmalarını yürütüyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Fevzi Aydın tarafından
29 Temmuz, 2025 13:02 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DOĞAL MÜCADELE…

Günümüzde insanoğlunun, doğayla mücadele alanları hızla artıyor…
Tamamına yakını, dikkatsizlik, ihmal ve insan kaynaklı orman yangıları, sosyo-ekonomik hayatın da en büyük tehlikesi olarak görülmekte…
Doğal afetler tüm dünyanın en büyük sorunu…
Deprem, Yangın, Sel, Hortum, Çığ, Kasırga, Heyelan, Yanardağ ve diğer doğal afetler…
Bazı doğal afetleri önceden kestirmek imkânsız…
Doğal afetlerin bazıları ise ihmal, dikkatsizlik, insan kaynaklı, kazalar, tabiat olayları ve bilgisizlik…
Ülkemizde çıkan yangınlarının çoğunluğu ise, insan kaynaklı olarak sınıflandırılmakta…
Karabük tarihinin en büyük orman yangınını yaşıyor…
Bir hafta önce başlayan yangınlar, Karabük’ün değişik bölgelerine sıçrarken, tam olarak kontrol altına alınabilmiş değil…
Karabük’le başlayan, ülkenin dört bir yanında art arda çıkan orman yangınları, ülke gündemini, hızla çoğalan yangınlara çevirdi…
Yüzölçümüne düşen ormanlık alan bakımından, Türkiye'de birinci sırada yer alan Karabük, sahip olduğu "orman denizi" ile dünyada pek az ormanda görülebilecek kadar, çok sayıda ağaç ve bitki türünü bünyesinde barındırıyor…
Doğal afetlerle mücadele, ülkelerin çok iyi koordine olması gereken konulardan birisi olmalı…
Ülkenin sosyo-ekonomik bakımdan güçlü olması, doğal afetlerin ülkeye verdiği zarar ile de ölçülebilir…
Türkiye’de, birinci sırada yer alan, çok sayıda ağaç ve bitki türünü barındıran, orman denizi, Karabük ormanları için özel önlem alınmalı…
Günümüzde Türkiye’de doğal afetlerin yönetilmesi, AFAD İçişleri Bakanlığına bağlı, doğal afetler ise ayrı ayrı bakanlıklar tarafından yapılmakta…
Türkiye’de doğal afetlerin takibi ve önlenmesi, ayrı ayrı mücadele yerine, Doğal Afetler Bakanlığı bünyesinde organize ve koordine edilmeli…
İlgili bakanlıklarca, alt ve üst yapıların, doğal afetlerden en az etkilenecek şekilde, yapılması sağlanmalı…
Afetlerle mücadele için, Doğal Afetler Bakanlığının, tam teçhizat donatılarak, olaylara müdahalenin tek merkezden kontrolu ile daha başarılı sonuç alınabilir…
Aynı zamanda Doğal Afetler Bakanlığı, ilgili bakanlıkların, doğal afetleri zafiyete uğratacak çalışma ve yapılarına anında müdahale ederek, oto kontrol sağlanır…
Geçmişten günümüze doğal afetlerin, dünyada ve Türkiye’de, yaptığı tahribatı görmezden gelerek, günübirlik mücadele ile çözülemeyeceği kabul edilmeli…
Bugün Karabük, tarihinin en büyük orman yangını yaşamakta…
Ülke genelinde, Doğal Afetler ile mücadele için sistem ve strateji geliştirilmezse, daha çok doğal afetlere davetiye çıkarılacaktır…
Düşünce ve görüşlerin ışık olması dileğiyle…

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.