Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
24 Kasım, 2023 08:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

KBÜ’de Kudüs Şairi ‘Nuri Pakdil’ paneli gerçekleştirildi

Karabük Üniversitesinde 2019 yılında “edebiyat” alanında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülüne layık görülen, “Nuri Pakdil” hakkında bir panel gerçekleştirildi.
15 Temmuz Şehitler Konferans Salonunda gerçekleşen “Nuri Pakdil” paneline Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Hasan Solmaz ve Prof. Dr. İsmail Rakıp Karaş, TÖMER Müdürü Doç. Dr. Sema Noyan, akademisyenler, öğrenciler ve davetliler katıldı.
Panelde Atıf Bedir, Necip Evlice ve İbrahim Demirci tarafından Nuri Pakdil’in Kudüs ve Filistin hassasiyeti, gençlerle ilgili düşünceleri ve duruşuna dair birçok konuya değinildi.
Panelde konuşan Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, “ ‘Bizim için Nuri Pakdil ne anlam ifade ediyor?’ diye baktığımızda çok zor dönemlerden geçen bir insanın, çok büyük zorluklar içerisinde yaşayan bir insanın hayatı, Türkiye’yi, dünyayı okuması, yorumlaması, analiz etmesi ve eserlerine yansıtması olarak değerlendiriyorum. Zor dönemlerden ve zor koşullardan geçmiş bir mütefekkirin hayatını gözlemliyoruz. Hayatını bir mücadele ruhuna adamış, önemli bir mütefekkir olarak bize hayatın zorlukları karşısında yılmamayı, bıkmamayı ve sürekli belli bir misyona, hedefe, hayallere, umutlara doğru gayret göstermeyi ifade ediyor” diye konuştu.
Rektör Kırışık, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Türkiye’nin ve dünyanın geçtiği süreçleri görüyoruz. Özellikle Gazze’de yaşananlar çerçevesinde dünya sisteminde ortaya çıkan boşlukları, problemleri, görüyoruz, gözlemliyoruz. Bu tablo içerisinde umudunu kaybetmemek, sürekli mazlumun yanında olmak, Kudüs’ün yanında olmak, insanlığa barışı, kardeşliği, huzuru getirecek bir sistemi savunmak noktasında Nuri Pakdil üstadın bize çok önemli mesajları var. Bu mesajları yaşam tarzı haline getirmemiz gerekiyor. Bu konuda başarılı olabilmek için yaşam tarzı haline getirdiğimiz bu mesajları sürekli bir şekilde uygulamaya geçirmek için birlikte çalışmamız, çabamız gerekiyor. Aksi takdirde ‘Bir edebi eseri okuduk, bir psikolojik rahatlama içerisine girdik, manevi bir mistik boşluk içerisinde kendimizi bulduk, sonra kaybolup gitti’ şeklinde bir tarz izlersek o zaman bizim için çok bir anlamı olmayacaktır. O nedenle Nuri Pakdil üstadın yaşamını incelediğimizde vazgeçmeyen, pes etmeyen, kaybetse de yenilse de düşse de düştüğü yerden hemen kalkmasını bilen ve mücadele etmeye devam eden bir büyük kahramanı bu esnada gözlemliyoruz. Nuri Pakdil üstadın hayatı zorluklar ya da kolaylıklar gibi bir kıyaslama olmaksızın her an gerilim hattında yaşayan bir insanın dinamizmini bize gösteriyor. Her an gergin bir hat üzerinde, ‘Kudüs alınmadan, Filistin alınmadan ben gülemem’ diyen bir Selahattin Eyyubi hassasiyetinde son derece gergin ve mücadeleci bir hayat yaşadığını gözlemliyoruz. O halde bize Nuri Pakdil üstadın söylediği çok şey var, verdiği çok mesaj var, yaşamımıza yönelik söylediği çok şey var. ‘Bundan sonra ne yapmak gerekir?’ diye sorduğumuzda bundan sonra bugünden itibaren hayatımızı yeniden analiz etmek, yeniden değerlendirmek ve bugün yaşadığımız sorunların çözümünü kendi yaşamlarımızı değiştirmekte olduğunu görerek Nuri Pakdil üstadı anlayabiliriz, tanıyabiliriz, onun yaşadığı hayatın bir benzerini biz de yaşayabiliriz.”
Konuşmasının son bölümünde katılımcılara tavsiyelerde bulunan Rektör Kırışık, “Dünyanın yeniden bir yapılanma içerisinde olduğunu ve çok büyük değişimlere gebe olduğunu görüyoruz. Şimdiki tablo artık 20. Yüzyılın bütün sistemlerinin değiştiğini, yepyeni bir doğuma gebe olduğunu, yepyeni bir dünyanın ortaya çıktığını, Batı’nın egemenliğinden Doğu’ya doğru büyük bir kayış olduğunu bize gösteriyor. O halde bu ümit var ortamda ümitlerimizi kaybetmeyelim, gayret etmeye çalışmaya devam edelim. En önemli şeylerden bir tanesi bulunduğumuz bölümlerde, edinmek istediğimiz mesleklerde en iyi olabilmeye çalışmak, sadece Türkiye’de değil dünyada en iyi olmaya çalışmak, her bir ülkeden gelen uluslararası öğrencilerimizin de kendi ülkesine ve dünyaya insanlığa hizmet etmek istiyorsa yapabileceği en iyi şeyin dünyada en iyisi olmaya çalışmak olduğunu düşünüyorum. Hayallerinizi sınırlamayın, ‘yapamayız’ diye düşünmeyin, ‘daha önce bulunmuştur’ diye kendinizi avutmayın. Yeni şeyler düşünün, büyük hayaller kurun, tam o dünyanın şafağındasınız. Dolayısıyla bu yaptıklarınız, bu hayalleriniz inşallah en kısa sürede hayata geçecek ve dünyanın değişimine çok büyük katkılar sunacaktır. Kıymetli hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bizi kırmayarak buraya kadar geldikleri ve büyük üstadın hayatını ve eserlerini bize anlattıkları için. Katılımcılara da böyle büyük bir üstadın hayatını, eserlerini dinlemek, onu tanımak ve onu anlamak konusunda göstermiş olduğunuz bu çabadan dolayı teşekkür ediyorum, saygılarımı sunuyorum” diye konuştu.
Konuşmanın ardından Yazarlar Âtıf Bedir, Necip Evlice ve İbrahim Demirci, ‘Nuri Pakdil’ hakkında, onun eserleri hakkında katılımcılara bilgi verdi.
KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Nuri Pakdil Panelinde konuşan yazarlara teşekkür belgesi verdi.
Program hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin