Karabük Postası tarafından
28 Nisan, 2016 14:50 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KBÜ’de Kariyer Zirvesi Başladı

Kariyer Zirvesine; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın ile Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç da katıldı Karabük Üniversitesi Artı Kariyer Kulübü tarafından düzenlenen ve iki sürecek olan “Kariyer Zirvesi” üniversitenin Bektaş Açıkgöz Konferans Salonu’nda başladı. Zirvenin açılışında konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, öğrencilik yıllarını ve siyasete nasıl başladığını örnekler vererek anlattı. Siyasette herkesi memnun etmenin zor olduğunu anlatan Şahin, "Herkesi memnun etmek mümkün değildir. Memnun etmek için çaba sarf edeceksiniz ama mutlaka gayri memnunlar da olacaktır. Bu da sizi umutsuzluğa sevk etmemelidir. Bu gereceği bilerek hareket etmelisiniz. Mutlaka toplumda, siyasette, okulda her yerde de olabilir. Mutlaka karşı çıkanlar, muhalifler olabilecektir. Hayatta siyasete atılırsınız, siyasette herkesi memnun edemezsiniz. Ben bunu gördüm ve Karabük’te siyaset yapıyorum. Siyasette bizi sevenler ve destekleyenler var ama memnun olmayanlar da vardır. Bunu doğal gerçek olarak kabul etmek mecburiyetindeyiz. Tabii onların da gönlünü kazanmak, memnun etmekte siyasette bizim hedeflerimizden bir tanesidir" dedi. Öğrencilere mutlaka yabancı bir dil öğrenmeleri konusunda tavsiyede bulunan Şahin, "Bir lisan son derece önemlidir. Ben doğrusu bu bakımdan eksiğim. Bir lisan öğrenemedim. Siyasi hayatımda bakanlık dönemimde, meclis başkanlığım dönemimde İngilizceyi bilmemenin ne kadar sıkıntıya yol açtığını bizzat yaşadım. 'Keşke bir yabancı dil öğrenseydim' diye hep demişimdir. Çocuklarımda onu tavsiye ettim. Çok şükür öğrendiler. Gençler mutlaka bir yabancı dil öğrenin. Hangi mesleği icra ederseniz edin ama en az bir yabancı dili çok iyi bilmeniz gerekir. Hele çağımızda hele gittikçe gelişen ve büyüyen, AB sürecinde ilerleyen Türkiye’de mutlaka önemli görevlere geleceksiniz. Yabancı dil öğrenmenin ne kadar zaruri olduğunu bizzat hayatımda yaşadığım için bunu sizlerle paylaşmak ihtiyacını duydum" diye kaydetti. “TÜRK SİYASETİNİN BUNA ÇOK İHTİYACI VAR” Şahin, sözlerini şöyle tamamladı: "Bize söylenmesini arzu etmediğimizi başkasına söylememeliyiz. Şu anda Türk siyasetinin buna çok ihtiyacı var. Kendisine söylendiğinde son derece tepki gösterecek, üzecek olan sözleri başkalarına söyleyen siyasetçiler var. Sonra bunlardan üzüntü duyduklarını fark ediyorum. Ama dokuz düşünüp bir konuşmak gerekir. O nedenle kendimize layık görmediğimizi başkalarına da layık görmemeliyiz. Hayatta bu ilkelere riayet etmenin bizim toplumdaki saygınlığımızı ve etkimizi daha da arttıracağını düşünüyorum." Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Abdurrahim Boynukalın ise ‘Yeni Türkiye Yolunda Gençlik İdeali’ konulu konferansında yaptığı konuşmada, “Batı ve Doğu’nun bu kadar fazla bunalımlı, karamsar ve sıkıntılı tabloların ortasında biz Yeni Anayasayı konuşabilecek kadar stabil bir ülkenin 2023-2071 hedeflerini koyacak kadar güçlü bir siyasi iradenin olduğu ülkede yaşıyoruz” dedi. Boynukalın, “Avrupa’da şu an itibari ile uyuşturucunun kullanım oranının inanılmaz yükseldiği ve başlama yaşının 11’e düştüğü, esrar kullanımın 9-10 yaşına indiği, cinsel sapkınlık ile her türlü sosyal adaletsizlik ve ahlaksızlığın dezenformasyonun alabildiğince ilerlediği bir dünya. Batı dünyası şuanda bu durumda. Batı dünyasında bunlar çok ciddi anlamda buhranlar ve Doğu tarafından genelleme yapmak doğru değil ama içerisindeki bütün ülkeler bu analizleri yaparak çok ciddi anlamda psikologlara danışarak bu süreci getirmeye çalışıyorlar. Batı genelleme yaparsak, ekonomik anlamda kendisini yürütebildiği ve var edildiği, güçlü olduğu ama ahlakı anlamda bir ölünün mezara indikten sonra kurtçukların kendisini kemirmesi gibi ahlaksızlığın ve dezenformasyonun kendisini kemirdiği bir süreci yaşıyor. Bu süreçlerin sonunda insanlar hep bir yere bağlanmak istiyorlar. Ortada ahlaksızlık ve ciddi anlamda buğran var. Bu ruhsal boşluğun ortasında bir şey bulmak istiyorlar. Avrupa şu an, aynı sanayi devriminin başladığı dönemde insanların dinden tamamen uzaklaştıktan sonra sosyolojik olarak cemaat cemiyet ayrımı olduktan sona bir şekilde faşist liderlerin kendilerine ekonomik vaat edebilirsiniz, size bir ideal sunuyoruz demesiyle arkalarına takıldı. Gençlerin hepsi şuan, Avrupa ülkelerin tamamında aşırı sağcıların destekçisi halinde. Avrupa’da aşırı sağ hareketleri bir yükseliş halinde. Bunun aynısı şu an Amerika’da var. Ülkedeki bütün Müslümanları tecrit etmeli, İsrail’in Gazze’ye ne uyguluyorsa aynısını uygulamamız gerekir diyen Trump, Cumhuriyetçilerin adayı olarak resmen bir rüzgarı arkasına almış gidiyor. Son araştırmalara göre kendisine destek verenlerin yüzde 62’si 30 yaşı altında. Bu inanılmaz bir rakam. Şu anda gençler Amerika’da 18-30 yaş arasında çok ciddi miktarda Cumhuriyetçilerin adayı olan ve tamamen bir dini unsuru ülkeden atmakla, göndermekle, mültecileri ülkeye almamak diyen bir adama destek veriyor. Doğu’da bizim coğrafyamızda ise kan, zulüm ve hak ettiğinden kötü şekilde yönetilen ülkelerin parçalanma süreçlerini görüyoruz” dedi. Boynukalın, Doğuda Afganistan, Rusya ve Amerika süreçlerinin hepsini yakın tarihte gördüklerini de anlatarak, “Irak paramparça olmuş bir ülke, Yemen’de, Libya’da yaşanan süreçleri biliyoruz. Bunların hepsinin sonucunda Batı ve Doğu’nun bu kadar fazla bunalımlı, karamsar ve sıkıntılı tabloların ortasında biz Yeni Anayasayı konuşabilecek kadar stabil bir ülkenin 2023-2071 hedeflerini koyacak kadar güçlü bir siyasi iradenin olduğu ülkede yaşıyoruz. Allah rızası için sahip olduğunuz nimetin farkında olun. İnanılmaz bir nimetin üzerindeyiz. Batı’da her türlü sıkıntının, ideolojik kamplaşmanın ve yol güzergahı belirleyememenin sıkıntısı yaşanırken, doğuda yaşamanın veya yaşamamanın hesabının yapıldığı, özgürlük güvenlik dengesinin tamamen altüst olduğu, insanların evlerine emniyetle ulaşamadığı ve yarınlarından emin olamadıkları ülkelerin ortasında siz bu kan ve zulüm coğrafyasının tam ortasında tek umut vadeden ülkenin tek umut vaat eden gençlerisiniz” ifadesine yer verdi. Karabük Valisi Orhan Alimoğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şeref Malkoç, KBÜ Rektörü Prof. Dr. Refik Polat ve diğer protokol üyelerinin hazır bulunduğu zirve, oturumlarla devam etti.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin