blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Ocak, 2024 08:24 tarihinde yayınlandı
A+ A-

KBÜ’de Akademik ve İdari Kurul Toplantısı yapıldı

Karabük Üniversitesi’nde 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi Akademik ve İdari Kurul Toplantısı, Rektör Prof. Dr. Fatih Kırışık’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Karabük Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından düzenlenen 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılı Güz Dönemi Akademik ve İdari Kurul Toplantısına, Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Elif Çepni, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdullah Karakaya, akademik ve idari personel katıldı.
Toplantıda yapılacak ve yapılması planlanan çalışmalar, akademik ve idari personelle ilgili gelişmeler hakkında görüş alışverişinde bulunuldu.
KBÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Karabük Üniversitesinin politikalarının ne olduğunun anlaşılması açısından akademik kurulların önemli olduğunu belirterek, “Bilimsel çalışmaları, faaliyetleri her alanda destekleme, her alanda geliştirme çabası içerisindeyiz. Belki de bu faaliyetlerimizin bir sonucu olarak 64. sıradan 60. sıraya 2023 yılı itibarıyla gelmiş olduk. URAP analizleri neticesinde böyle bir gelişme göstermiş olduk” dedi.
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinin alan itibarıyla çok canlı, gelişmeye ve yeniliklere açık bir alan olduğunu dile getiren Rektör Kırışık, “Bu alanda pek çok güzel çalışmalar yapılabilir, pek çok inovatif çalışmalar yapılabilir. Bu çalışmaları yapabilmek için bizim de sahada ‘Yeni neler söyleyebiliriz, ne tür yenilikler var, dünya nereye gidiyor, biz burada kendi konumumuzu nasıl belirlemeliyiz, ülkemizin statüsünü, stratejisini nasıl oluşturmalıyız?’ diye aslında hepsi bizim alanımıza giren, bizim etkinlik alanımız içerisinde bulunan konuları oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Rektör Kırışık, “Üniversite sayısının artması, üniversite sayısıyla birlikte akademisyen sayısının da büyük ölçüde artması sonucunda bilimsel yayın sayımızda gerçekten bir patlama yaşandığını söyleyebilirim. İşte bunu özgüvenle birleştirdiğimiz takdirde sosyal bilimlerde özellikle dünya bilimine yön verecek bir hale rahatlıkla gelebiliriz” diye konuştu.
“Türkiye Yüzyılı için harekete geç, Sosyalfest ile gelişime öncülük et” sloganıyla Karabük Üniversitesinde Türkiye’nin milli sosyal bilimler hamlesinin oluşumuna katkı sunmak amacıyla düzenlenen Türkiye’nin ilk ulusal ve uluslararası Sosyal Bilimler Festivali Sosyalfest’in önemine dikkat çeken Rektör Kırışık, şunları söyledi: “Üniversite olarak Sosyal Bilimler Festivali ismiyle yapmış olduğumuz bir yarışma var. Bu bizim için son derece heyecan verici. Türkiye’de daha önce hiç yapılmamış, sorduğumuzda yurt dışında uzun süreler üniversitelerde bulunmuş, akademik çalışmalar yapmış kişilerin dünyanın herhangi bir ülkesinde de böyle bir yarışma, festival görmediğine dair bilgiler üzerine muhtemelen dünyada ilk defa yapılacak olan bir yarışma ve festival olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal Bilimler Festivali ile sosyal bilimlerin hak ettiği değere kavuşmasını arzu ediyoruz. Sosyalfest ile bu tür sosyal modellerin üretilmesini, geliştirilmesini, problemlere çözüm oluşturacak fikirlerin, modellerin, projelerin ortaya atılmasını ve bu kültürün yaygınlaşmasını hedefliyoruz. ‘Türkiye’de sosyal model nedir?’i öncelikle ortaya koyduk. Belli bir soruna çözüm getiren veya o sorun oluşturan sistemi geliştiren veya sistemi tamamen güncelleyen, yeni bir sistem kuran, çalışmalara, faaliyetlere sosyal model demiş olduk. Sizlerin de bu konuda tam bu işin göbeğinde olan bir Fakülte olarak sosyal model deyince ilk akla gelen fakülte neresi olur tabii ki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi olur. Bunu en çok savunacak, en çok geliştirecek, bu konuda en çok çalışma yapacak Fakülte tabii ki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesidir, sizlerin buna destek vermenizi istiyoruz.”
Akademik ve İdari Kurul Toplantısı hatıra fotoğrafının çekilmesi ile sona erdi.

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Aralık, 2024 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?

Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.

Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor?

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor!
Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!
Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş”
1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.

Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı.
Bizde ne oldu? 25 milyon dolar.
Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.

Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.

100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE
Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar!
Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.

İlyas Erbay

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.