Karabük Üniversitesi, geleceğin teknolojilerini şekillendirmek için dünyanın en büyük Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali olan TEKNOFEST'teki yerini alıyor.
Karabük Üniversitesi, T3 Vakfı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının öncülüğünde düzenlenecek olan Teknofest 2025’e büyük bir katılım hazırlığı yapıyor. Bu yıl İstanbul’da düzenlenecek Teknofest, 52 ana kategori ve 118 alt kategorisiyle teknoloji dünyasını bir araya getirecek. Başvurular 20 Şubat’a kadar açık olacak.
Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi tarafından, Hamit Çepni Konferans Salonu’nda Teknofest 2025 tanıtım etkinliği gerçekleştirildi. Etkinlikte, yarışmaların detayları, yeni kategoriler ve üniversite bünyesinde açılacak yeni atölyeler duyuruldu.
Teknofest’in sunduğu olanaklar hakkında bilgilendirme yapan Öğr. Gösr. Bahadır Furkan Kınacı, öğrencilere yarışmalara katılım süreci hakkında detaylar aktardı. Ayrıca, T3 Vakfı Karabük İl Sorumlusu Yelda Doğan, Teknofest’in önemini ve Karabük Üniversitesinin organizasyondaki rolünü vurguladı. Etkinlikte, Teknofest Kulübü tanıtılarak öğrencilere kulübün sunduğu fırsatlar hakkında bilgiler verdi. Etkinlikte ayrıca, Karabük Üniversitesinde Teknofest’in çalışma birimi ve Milli Teknoloji Atölyesi kurulacağı duyuruldu. Bu adım, gençlerin teknoloji ve mühendislik alanlarında daha fazla destek bulmalarını sağlayacak.
Karabük Belediyesi’nden Safranbolu’daki Su Sorunlarına İlişkin Açıklama: “Algı Değil, Altyapı Gerekiyor”
Karabük Belediyesi, son günlerde kamuoyunda tartışma konusu olan Safranbolu’daki su teminiyle ilgili iddialara karşı yazılı bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, “Karabük su paylaşmıyor” yönündeki söylemlerin gerçeği yansıtmadığı, teknik ve hukuki gerçeklerin kamuoyuyla paylaşıldığı vurgulandı.
“Karasu Ortak Mülkiyettir”
Açıklamada, Karasu İçmesuyu Projesi’nin hem Karabük hem de Safranbolu Belediyelerinin ortak mülkiyetinde olduğu hatırlatıldı. Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından yapılan proje kapsamında 1998 ve 2005 yıllarında imzalanan protokollerle mülkiyetin iki belediyeye devredildiği, 2014 tarihli Devir-Teslim Protokolü ile de isale hatları ve Karabük İçmesuyu Sertlik Giderme Tesisi’nin müşterek mal olarak tanımlandığı belirtildi.
Ayrıca, suyun arıtılması ve sistemin işletilmesinin Karabük Belediyesi sorumluluğunda olduğu, kaynak üzerindeki debi ayar vanasının DSİ tarafından kurulduğu ve her türlü müdahalenin DSİ onayına tabi olduğu ifade edildi. Bu nedenle, Karabük’ün kaynağı tek taraflı işlettiği yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.
“Asıl Sorun Safranbolu’daki Su Kayıpları”
Karabük Belediyesi açıklamasında, Safranbolu’daki asıl sorunun altyapı eksikliği ve fiziki su kayıpları olduğuna dikkat çekildi. Safranbolu Belediyesi’nin içme suyu şebekesindeki kayıp-kaçak oranının %58 ila %62 arasında olduğu, bu durumun su temininde ciddi aksaklıklara neden olduğu belirtildi.
Depolama kapasitesinin yetersiz olduğu vurgulanırken, Karasu hattından gelen suyun vanalarının zaman zaman Safranbolu Belediyesi tarafından kapatıldığı ve bu durumun da su akışını olumsuz etkilediği ifade edildi.
Safranbolu Belediyesi’ne 4 Maddelik Çağrı
Karabük Belediyesi, Safranbolu Belediyesi’ne yönelik dört maddelik bir çağrıda bulundu:
Su şebekesini yenileyin ve kayıpları azaltacak yatırımlar yapın.
Depo kapasitesini DSİ standartlarına uygun hale getirin.
Vana kapatmalarıyla suyun debisini düşürmekten vazgeçin.
Ortak bir teknik komisyonla yapılacak ölçümlere katkı sağlayın.
“Çözüme Ortağız, İsrafa Değil”
Açıklamanın sonunda Karabük Belediyesi, bölgesel dayanışmaya açık olunduğunu ancak altyapıdaki sorumlulukların paylaşılmadığı bir ortamda kaynak paylaşımının da adil olmayacağını belirtti. “%60 su kaybeden bir şebekenin, ilave su talebi Karabük halkının hakkına zarar verir” denilen açıklamada, kamuoyunu yanıltan açıklamaların sorunun esasını gizleyemeyeceği ifade edildi.
Karabük Belediyesi açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Önce altyapınızı rehabilite edin, sonra talepte bulunun. Safranbolu Belediyesi, basın açıklamalarıyla değil yatırımla çözüm üretebilir. Karabük Belediyesi olarak su kaynaklarını bilim, hukuk ve adalet çerçevesinde yönetmeye ve tüm vatandaşlarımızın hakkını korumaya devam edeceğiz.”