blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
23 Eylül, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Kastamonu Üniversitesi yürütücülüğündeki İhtisas Odaklı Mentör Yetiştirme Programı başarıyla tamamlandı

Kastamonu Üniversitesi’nin yürütücülüğünde Sinop Üniversitesi ile Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin paydaşı olduğu “İhsitas Odaklı Mentör Yetiştirme Programı” başarıyla tamamlandı.
Kastamonu Üniversitesi Ormancılık ve Tabiat Turizmi İhtisaslaşma Koordinatörlüğü tarafından desteklenen ve Sinop Üniversitesi ile Çankırı Karatekin Üniversitesi’nin paydaş olduğu “Orman Ürünleri Sektörünün Yönetimsel ve Pazarlama Odaklı Sorunlarının Çözümüne Yönelik KOBİ Mentörü Yetiştirme Projesi” kapsamında gerçekleştirilen “KOBİFORWARD Mentör Yetiştirme Programı” başarıyla tamamlandı.
Kastamonu Üniversitesi tarafından yürütülen çatı odağın altında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşması kapsamında orman endüstri alanında faaliyet gösteren KOBİ’ler öncelikli olmak üzere KOBİ’lerin pazarlama ve idari sorunların ortaya konulmasına ve bu sorunlara yönelik süreklilik arz eden eğitim/mentörlük programları düzenlenmesine imkan sunmayı amaçlayan programın kapanış toplantısı gerçekleştirildi.
Kastamonu Teknokent binasında düzenlenen toplantıda konuşan Kastamonu Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve İhtisaslaşma Koordinatörü Prof. Dr. Ömer Küçük, Kastamonu Üniversitesi’nin Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Projesi kapsamında Ormancılık ve Tabiat Turizmi alanındaki ihtisaslaşma çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
Prof. Dr. Küçük, Sinop Üniversitesi ve Çankırı Karatekin Üniversitesi ile yapılan iş birliğinin, Kastamonu Üniversitesi’nin bölgesel kalkınma misyonunun sadece il çapında değil, bölgesel düzeyde genişlediğinin önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti.
Küçük, bu projeyle üç şehrin üniversitelerinin iş birliği yapmasının, hem Kastamonu Üniversitesi’nin hem de bölge adına oldukça kıymetli olduğunu vurguladı.
Orman ürünleri sektöründeki idari ve pazarlama sorunlarına çözüm üretmeye yönelik nitelikli mentörler kazandırılmasının, diğer ihtisas üniversitelerine de örnek teşkil edeceğini söyleyen Küçük, projeye destek veren tüm akademisyenlere ve yönetime teşekkür etti.
Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Erol Tekin, TR82 Bölgesi’nde (Kastamonu, Çankırı, Sinop) akademisyenlerden oluşan bir mentör havuzu oluşturmak için başlatılan bu programda, 50’den fazla akademisyenin yer aldığını belirtti.
Programın aşamalarına da değinen Tekin, 60 saatlik teorik eğitim sürecinin ardından, akademisyenlerin KOBİ’lerle eşleştirilerek saha uygulaması aşamasına geçildiğini ifade etti.
Tekin, saha uygulaması kapsamında her akademisyenin en az 20 saatlik firma ziyaretleri gerçekleştirdiğini ve bu süreç sonunda “Mentör Eylem Planı” hazırlayan 28 akademisyenin KOBİ Mentör Sertifikası almaya hak kazandığını vurguladı.
Programın bu noktada sona ermediğini belirten Tekin, bundan sonra hizmet talep eden firmalara yetiştirilen mentörler aracılığıyla eğitim ve danışmanlık hizmetleri sunulmaya devam edeceklerini kaydetti.

Tekin, ayrıca projeye katkı sağlayan tüm paydaşlara teşekkür etti.
Sinop Üniversitesi TTO Koordinatörü Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Samet Erdem ise, programın bölgesel kalkınma adına taşıdığı öneme dikkat çekerek, bu program sayesinde KOBİ’lerin eğitim ve danışmanlık ihtiyaçlarının karşılanacağını ve kurulacak olan web platformu aracılığıyla üniversite-sanayi iş birliğinin güçlenmesine katkı sağlanacağını ifade etti.
Erdem, projenin bir diğer önemli çıktısının ise bölgesel düzeyde kentsel sorunlara çözüm üretme amacı taşıması olduğunu belirtti.
Bu noktada üç üniversitenin iş birliği yapmasının, bölgenin kalkınmasına yönelik çözümlerin tek bir mekana sıkışıp kalmasını engelleyeceğine ve sorunların daha hızlı çözülebileceğine olan inancını dile getiren Erdem, ayrıca, TTO’lar arasında imzalanacak iş birliği protokolünün bu sürece ciddi katkı sunacağını belirtti.
Sinop Üniversitesi olarak projelere ve akademik çalışmalara verdikleri öneme dikkat çeken Erdem, bu süreçte destek olan Kastamonu Üniversitesi ve proje ekibine şükranlarını sundu.
Çankırı Karatekin Üniversitesi TTO Genel Müdürü Doç. Dr. Ömer Faruk Dilmaç da, TR82 Bölgesi’ndeki üniversiteler arasında KOBİ’lerin sorunlarını çözecek mentörler yetiştirilmesinin bölgesel kalkınma açısından büyük önem taşıdığını belirtti.
Dilmaç, KOBİ’lerin en çok karşılaştığı idari ve pazarlama sorunlarının çözümü için yetiştirilen mentörlerin sahada aktif rol oynayacağını ve bu sayede bölgeye katma değer sağlayacağını ifade etti.
Dilmaç, Kastamonu Üniversitesi’ne ve projede emeği geçen tüm akademisyenlere teşekkür ederek, bu tür projelerin üniversiteler arası iş birliğini güçlendireceğine olan inancını dile getirdi.

Kastamonu Üniversitesi TTO Genel Müdürü Doç. Dr. Alperen Kaymakcı ise, üniversite-sanayi iş birliğinin önemine işaret ederek, sanayi kuruluşlarının yalnızca nitelikli eleman ihtiyacını değil, aynı zamanda kendilerini doğru yönlendirecek ve yatırımcılarla bağlantı kurmalarını sağlayacak mentörlük faaliyetlerine olan ihtiyacını dile getirdi.
Kaymakcı, bu projenin, özellikle TR82 Bölgesi’nde faaliyet gösteren sanayi kuruluşlarına fayda sağlayacak uzman mentörler yetiştirdiğini ifade etti.
Mentörler sayesinde sanayi sektörüne yönelik idari ve pazarlama sorunlarına çözüm üretilmesinin, hem üniversitelerin hem de bölge için önemli bir adım olduğunu ifade eden Kaymakcı, proje kapsamında TTO’lar arasında yapılacak olan iş birliği protokolünün de bölgedeki üniversiteler arasındaki ortak çalışmaların güçlenmesine katkı sağlayacağını vurguladı.
Kaymakcı, projeye destek veren tüm paydaşlara ve proje ekibine teşekkür etti.
Etkinlik, mentör sertifikası almaya hak kazanan akademisyenlere sertifikalarının takdiminin ardından sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
21 Kasım, 2025 15:23 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Safranbolu’da Tarihi Konaklar Yok Oluyor

UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer Safranbolu'da son zamanlarda artan Tarihi Konak yangınları  yaşanan tehlikenin boyutunu ortaya koyarken, 150 yıllık bir konağın daha yanması yürekleri sızlattı.

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde alevlere teslim olan yaklaşık 150 yıllık tarihi konaktan geriye kalan harabe, gün ağarmasıyla birlikte görüntülendi.

İzzetpaşa Mahallesi Akseki Sokak’ta Pınar Ç.’ye ait olduğu belirtilen konakta henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Ahşap yapının kısa sürede tutuşmasıyla büyüyen alevler tüm yapıyı sardı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını uzun süre süren müdahalenin ardından kontrol altına alabildi.

Sabaha karşı tamamen söndürülen yangının ardından tarihi konağın büyük bölümünün çöktüğü, taş ve ahşap bölümlerin ağır hasar aldığı belirlendi. Konaktan geriye kalan harabe, görüntülenerek kayıt altına alındı.

Yangının, 24 Kasım’da açılması planlanan Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi’nin bulunduğu bölgeye yakın bir noktada çıkması nedeniyle çevrede kısa süreli paniğe neden olduğu bildirildi. Yangının çıkış nedenine ilişkin başlatılan inceleme sürüyor.

YANGIN EN BÜYÜK TEHDİT

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve Osmanlı-Türk şehir kültürünü günümüze taşıyan Safranbolu’da, yangınlar tarihi doku için en büyük tehditler arasında yer alıyor. Kentteki tarihi konakların çoğunda ahşap iskelet sistemi, dar sokak yapısı, eski elektrik tesisatları ve temizlenmeyen bacalar yangın riskini artırıyor.

Safranbolu’da son yıllarda meydana gelen bazı tarihi konak yangınları şöyle:

1998 - Bağlarbaşı'nda tarihi konak yangını: Ahşap yapıda elektrik kontağından çıktığı değerlendirilen yangında yapı tamamen kullanılamaz hale geldi.

2002 - Cinci Han bölgesinde çatı yangını: Baca kaynaklı olduğu belirlenen yangında konak ağır hasar aldı.

2007- Kara Üzüm Sokak’ta tarihi konak yangını: Yapıdakilerin tahliyesiyle can kaybı yaşanmadı.

2013 -  Kıranköy’de iki katlı ahşap konak yangını: Ahşap yapı tamamen yandı, bitişik yapılarda maddi hasar oluştu.

2017 - Gümüş Mahallesi’nde restorasyon sürecindeki konak yangını: Elektrik tesisatından çıktığı belirlenen yangında tavan ve çatı bölümü çöktü.

2021 - 120 yıllık konak yangını: İtfaiyenin uzun uğraşı sonucu söndürülen yangında yapı tamamen kullanılamaz hale geldi.

2023 - Çarşı bölgesinde konak yangını: Baca yangınının çatıya sıçramasıyla tarihi konak kısmen zarar gördü.

2024 - Yörük Köyü'nde bulunan üç katlı tarihi Sağır Şakir Konağı henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında kül oldu.

2025 –150 yıllık konakta yangın: İsmetpaşa Mahallesi’nde çıkan yangında konağın kullanılamaz hale geldiği bildirildi.

Bu yangınlarda en yaygın nedenlerin baca çekiş problemleri, eski elektrik tesisatları, çatı katı birikintileri ve ihmal kaynaklı alevlenmeler olduğu rapor ediliyor.

 “ÇATI VE BACALAR EN BÜYÜK RİSK”

Safranbolu üzerine yapılan teknik araştırmalarda, konak yangınlarının büyük bölümünün çatı katı ve bacalarda başladığına dikkat çekiliyor. Ahşap karkas yapıların yüksek yanıcılığı, dar sokaklar sebebiyle itfaiye araçlarının bazı bölgelere sınırlı erişebilmesi riski artırıyor.

Uzmanlara göre:Bacaların düzenli temizlenmemesi, elektrik tesisatlarının eski olması, yangın algılama sistemlerinin bulunmaması, yangın yönetmeliğine uygunluk denetimlerinin yetersiz kalması gibi sebepler tarihi konaklarda yangın riskini artırıyor.

EKONOMİK YETERSİZLİKLER RESTORASYONU GECİKTİRİYOR

Yangın sonrası hasar gören birçok konak, yüksek maliyetler nedeniyle uzun süre onarılamıyor. Restorasyon projelerinin uzmanlık gerektiren yapısı, malzeme maliyetleri ve bürokratik süreçler, yapıların atıl bırakılmasına yol açıyor. Bazı konakların ise tamamen yıkılarak yok olduğu biliniyor.

TARİHİ KONAKLAR SİGORTALANABİLİYOR MU?

Tarihi yapıların sigortalanmasında zorluk bulunsa da bunun mümkün olduğu belirtiliyor. Tarihi yapıların maddi-manevi değerlerinin ölçülmesindeki güçlük sigorta şirketleri için sorun oluştururken, “mutabakatlı değer poliçeleri” çözüm olarak öneriliyor.

Sigortalanabilmesi için yapının elektrik tesisatının yenilenmiş olması, yangın algılama ve uyarı sistemlerinin bulunması, su deposu sistemine sahip olması, yangın yönetmeliğine uygunluğunun belgelenmesi gerekiyor.

YANGIN YÖNETMELİĞİNDE ARANAN BAŞLICA ŞARTLAR

"Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" uyarınca bir yapının kullanım izni alabilmesi için şu kriterlerin:yapı malzemelerinin yangın yönetmeliklerine uygunluğu, acil çıkış ve tahliye yolları, yangın merdivenleri ve güvenlik holleri, elektrik ve aydınlatma sistemlerinin uygunluğu, yangın algılama ve uyarı sistemleri, duman dedektörleri, yangın söndürme cihazları ve söndürme sistemleri, yönlendirme levhaları ve acil çıkış aydınlatmaları yer alması isteniyor.

ÖNLEM ALINMASI ŞART

Tarihi konaklarda yangın riskini azaltmak için düzenli baca temizliği, elektrik tesisatı kontrolleri ve ahşap yapıların koruyucu malzemelerle güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Konaklara duman algılama sistemleri, otomatik uyarı sensörleri ve mümkün olan yerlerde sprinkler (yangın söndürme) sistemi kurulması, alevlerin erken fark edilmesini sağlayarak kayıpları en aza indiriyor. Ayrıca sokak dokusunun dar olduğu Safranbolu’da, itfaiyenin hızlı erişimi için acil müdahale noktalarının artırılması, yangın hidrantlarının düzenli bakımının yapılması ve konut sahiplerine yönelik yangın eğitimi verilmesi, kültürel mirasın korunması açısından kritik önlemler arasında yer alıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin