Karabük Postası tarafından
06 Mayıs, 2014 07:16 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Kastamonu Tıp Fakültesi’nin Devredilmesi

KASTAMONU Ticaret ve Sanayi Odası (KATSO) Başkanı Selçuk Arslan, Kastamonu Tıp Fakültesi konusunda kandırıldıklarını söyledi. KATSO Başkanı Selçuk Arslan, Kastamonu Tıp Fakültesi’nin Hacettepe Üniversitesi’nden Kastamonu Üniversitesi’ne devrinin iki üniversitenin sadece rektörleri arasında yapılan bir protokolle karara bağlanmasına tepki göstererek, Kastamonu Tıp Fakültesi’nin Kastamonu’nun önemli meseleleri arasında başı çektiğini kaydetti. Arslan, böyle bir konuda vali, milletvekilleri, belediye başkanı ve sivil toplum kuruluşlarının göz ardı edilmesinin büyük bir hata olduğunu vurguladı. Sivil toplum kuruluşları ile toplantı yapmasına ve kendisinden süre isteyen sivil toplum kuruluşlarına bu yönde söz vermesine rağmen Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer’in Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın ile üniversitenin devrine ilişkin ani bir protokol imzalamasına anlam veremediklerini belirten Arslan, “Tıp Fakültesi Kastamonu’nun meselesidir. Tıp Fakültesi ile ilgili süreç aslında bizim sivil toplum kuruluşları olarak Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer’e ziyaret düzenlememiz ile başlayacaktı ancak kendisi Kastamonu’yu ziyaret edeceğini ve bu ziyarette Tıp Fakültesi konusunun görüşülebileceğini bize iletti. Murat Tuncer’i Kastamonu’ya düzenlediği ziyarette sivil toplum kuruluşlarımızın temsilcileri ile odamızda buluşturduk. Bu toplantıda bizler Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer’den beklemediğimiz tepkileri aldık. Kendileri Kastamonu Tıp Fakültesi’ni tamamlayıp hizmete açmalarının mümkün olmadığını bu toplantıda dile getirdi. Tıp Fakültesi’nin tamamlanabilmesi için 100 milyon liralık bir kaynağa ihtiyaç duyulduğunu ancak Hacettepe Üniversitesi’nin bütçesi ile Kastamonu Tıp Fakültesi’ni bitiremeyeceğini ve bu işe gönülsüz olduğunu ifade etti. Bu sorunun çözülmesi için Sağlık Bakanlığı, Kastamonu Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi’nin afiliye olması gerektiğini, aksi halde Kastamonu Üniversitesi’nin de bu problemi aşamayacağını söyledi. Bir hafta sonra bu konudaki kararın verilmesi için yeniden toplantı yapılması kararı verilirken, sabah kalktığımızda bir rektörün Kastamonu Tıp Fakültesi’ni devrettiğini, bir rektörün de devraldığını öğrendik. Belki bizim rektörümüzün niyetinde kötülük olmayabilir ve sorunu çözmek isteyebilir ama tek başına böyle bir yükü nasıl taşıyabilecek? Bir kamuoyu oluşturması gerekmez miydi? Böyle bir tarihi karar verilirken Kastamonu’nun mağduriyeti hakkında Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar ve YÖK’ün haberdar edilmesi gerektiği düşünülemez miydi? Eğer sivil toplum kuruluşları bu sorunun çözümünde önemli değilse neden toplantı yapıldı? Bu sorunun çözümü siyasi bir karara bağlı olacağı için muhakkak hükümet kanadından bir destek alınması gerekirdi” dedi. “KEŞİF YAPILMASI GEREKMİYOR MU?” Keşif yapılmadan devir işleminin yapılmasının mümkün olmadığını kaydeden Arslan, “Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bakanlığı'ndan bu binayı devralırken keşif yapmıştı. Çünkü binaya ne kadar para harcayacağını ve binaya nelerin yapıldığını bilmek istiyordu. Şimdi bizim de aynı uygulamayı yapmamız lazım. Bizde bu binaları Hacettepe Üniversitesi'nden devralırken keşif yapmamız gerekiyor. Üniversitemizin teknik elemanlarının bu konuda inceleme yapması gerekiyor. Hacettepe Üniversitesi bünyesindeyken Kastamonu Tıp Fakültesi'ne ne kadar para ayrılmış, ne kadar para harcanmış, bunların ortaya çıkarılması gerekiyor. Ne aldığımızı bilmeliyiz. Hacettepe Üniversitesi Rektörü bize Tıp Fakültesi için 100 milyon liraya ihtiyaç olduğundan bahsediyor. Kastamonu Üniversitesi Rektörü bu ifadeye inanarak belki devir işlemini gerçekleştiriyor. Ancak biz Bakanlıktan 100 milyon lira talep ettikten sonra 150 milyon liraya ihtiyaç olduğu ortaya çıkarsa bunu kim nasıl izah edebilir? Bazı adımlar atılırken enine boyuna her şeyin tartışılması gerekiyor” diye konuştu. “TARİH İKİ REKTÖRÜ DE AFFETMEZ” Hacettepe Üniversitesi’nin Kastamonu’ya bu konuda yol gösterdiğini ancak kendisinin bu yoldan gitmediği gibi Kastamonu Üniversitesi’ni de buna ortak ettiğini ifade eden Selçuk Arslan, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’dan bu konuda doyurucu bir açıklama beklediklerini kaydetti. Arslan, şunları söyledi: “Bizim amacımız bağcıyı dövmek değil, üzüm yemektir. Hacettepe Üniversitesi’nin Kastamonu Tıp Fakültesi’ni bitiremeyeceğini ve bu işte gönülsüz olduğunu biliyorduk. Kastamonu Üniversitesi’nin de Kastamonu Tıp Fakültesi’ne talip olduğunu biliyorduk. Ama usul ve gidişat yanlıştır. Bu noktada muhakkak hükümet ayağından bir yardım alınması gerekiyordu. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın’ın belki de aklında çok farklı bir senaryo vardır. Ancak bunu mutlaka Kastamonu ile paylaşmalıdır. Rektörün bir yol haritası yoksa bu sorunu çözmeye gücü nasıl yetecektir merak etmekteyiz. Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar Kurulu ve YÖK bu durumdan haberdar olması gerekmektedir. Mağdur olduğumuzun bilinmesi lazımdır. 8 yıldır kandırıldığımız bilinmelidir. Karşı karşıya olduğumuz bu durumda hükümeti arkamıza almazsak Rektör Seyit Aydın’ın bu sorunu çözme gücünü nereden bulacaktır? Kastamonu Üniversitesi sahip çıkmak istemiş olabilir ancak yangından mal kaçırır gibi birisi alıp birisi verdi ise bu tarih iki rektörü de affetmez. Düşünülmeden, söz alınmadan yapıldıysa tarih bunu affetmez. Hacettepe Üniversitesi bize yolu göstermiş ama kendisi o yoldan gitmemiştir. Böyle bedava bırakamaz. Bizi kullanıp kullanıp atamaz, atmamalı. Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Murat Tuncer alınmış olan kadroların verilmeyeceğini söylemiştir. Bu kadrolar Kastamonu Tıp Fakültesi adına alınmıştır. Rektör Tuncer ayrıca bu kadroların geri alınması halinde akademisyenlerin hukuki yola başvuracaklarını söyleyerek aba altından sopa gösterip, etik olmayan bir davranış sergilemiştir. Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyit Aydın biran önce kamuoyunu rahatlatacak doyurucu bir açıklama yapmalıdır”
blank
Berkay Doğan tarafından
07 Nisan, 2025 17:08 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük İl Genel Meclisi’nde Komisyon Tartışması

İl Genel Meclisi Nisan ayı toplantıları başladı. Toplantının ilk oturumuna İhtisas Komisyonu üyelerinin seçiminde yaşanan gerginlik damga vurdu. Toplantıda en çok tartışma İl Daimi Encümeni seçimlerinde yaşandı. İhtisas Komisyonu üyelerinin seçimi açık oylama ile yapılırken, İl Daimi Encümeni seçimi  MHP'li Meclis Üyelerinin itirazı sonucu  kapalı oylama ile yapıldı. Diğer yandan AK Parti'li Meclis Üyesi İsmail Bağçe  komisyonlarda yer almasına rağmen  oylamalarda red oyu kullandı

Karabük İl Genel Meclisi’nin Nisan ayı toplantıları gergin bir atmosferde başladı. Yılda bir kez gerçekleştirilen İhtisas Komisyonları ve İl Daimi Encümeni üyelerinin seçimi sırasında Meclis üyeleri arasında kısa süreli  tartışma yaşandı

Toplantının açılışında konuşan İl Genel Meclisi Başkanı Ahmet Sözen, "Nisan ayında, 1 yıl süreyle görev yapacak İhtisas Komisyonu üyelerimizi seçmiştik. Yine aynı zamanda, 1 yıl boyunca görev yapacak 3 kişilik İl Daimi Encümeni listemizi şekillendirmiş ve bu seçimimizi gerçekleştirmiştik.

1 yıldır hem İhtisas Komisyonu’ndaki arkadaşlarımız hem de İl Daimi Encümeni’ndeki değerli arkadaşlarımız, gerçekten özverili bir şekilde çalışmalarını tamamladılar. Yüzlerinin akıyla bugüne kadar çok önemli kararlar alındı, önemli kararların altına imza atıldı. Önemli komisyon raporları oluşturuldu. Oluşturulan bu raporlar sayesinde hızlı ve isabetli kararlar alınabildi. Alınan kararlar, idaremiz tarafından sahada büyük bir özveriyle uygulamaya geçirildi ve vatandaşımızın hizmetine sunuldu.

Bugün itibariyle, meclisin açılışıyla birlikte, yeni İhtisas Komisyonu üyelerimizi seçeceğiz.  Ayrıca, yeni İl Daimi Encümen üyelerimizi de belirlemiş olacağız. Şimdiden seçilecek arkadaşlara, gerek İhtisas Komisyonu gerekse İl Daimi Encümeni için hayırlı ve başarılı çalışmalar diliyorum. Alacakları kararların hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" dedi.

"TAM KADRO SAHAYA İNİYORUZ"

Saha çalışmalarının aralıksız devam ettiğini ifade eden Meclis Başkanı Sözen; "Tüm ilçelerimizde, bugün itibariyle artık tam kadro sahaya iniyoruz. Bu ayın sonuna kadar inşallah tüm ilçelerimizdeki altyapı çalışmalarını tamamlamayı planlıyoruz. 1 Mayıs itibariyle, hatta ay sonu itibariyle asfalt programımızı başlatacağız. Geçen sene kaldığımız yerlerden, eksik kalan alanlardan başlayarak önemli ölçüde 2025 yılı adına çalışmaları planlıyoruz.

2025 yılının, Karabük İl Özel İdaresi, İl Genel Meclisi ve özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımız adına bir "zirve yılı" olacağını şimdiden ifade etmek istiyorum. Çünkü idare ile bütünleşmiş bir meclis, meclisle uyum içinde çalışan bir İl Özel İdaresi teslim edildi. Şükürler olsun, herkes görevini tam anlamıyla yapıyor. Sahaya çıkıldığında kim ne yapacağını çok iyi biliyor. Eksiklerimizi, imkanlarımızı çok iyi biliyoruz. Neleri yapabileceğimizi çok iyi biliyoruz. Bu nedenle 2025 yılının, umut dolu, kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın hayat standartlarını yükseltecek bir yıl olarak geçmesini ve sezonun kazasız belasız tamamlanmasını Yüce Rabbimden temenni ediyorum.

Saha çalışmaları ile ilgili olarak, altyapı malzemesi üretiminde geçen ay itibariyle Eskipazar’daki kompresör üretimlerimizi tamamladık. 30.000 ton hedef belirlemiştik, bunu 34.000 ton olarak bayram öncesinde gerçekleştirmiş olduk. Ayrıca Eflani ilçemize büyük bir kompresör gönderdik. Şu anda orada taş kırma ve altyapı malzeme üretimi çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. İnşallah önümüzdeki ayın ortalarına kadar orada en az 300.000 ton malzeme kırılması bekleniyor.

Yeni ilçemizde de diğer kompresör çalışıyor. Malzeme konusunda bir sıkıntımız yok. Merkez ilçemiz zaten Cumayanı'na yakınlığıyla malzeme temininde avantajlı. Sadece Safranbolu ilçemizle ilgili olarak alt temel malzeme konusunda bir sıkıntı var. Onu da Eflani’den destek alarak bu ay sonuna kadar çözmeyi planlıyoruz.

Altyapı tamamlandıktan sonra hızlı bir şekilde asfalt planlamamızı çalıştıracağız ve ilçelerimizde şimdiye kadar yapmış olduğumuz asfalttan daha fazlasını yapma hedefiyle sahaya çıkacağız" dedi.

KOMİSYON SEÇİMLERİNDE GERGİNLİK

Meclisteki en hararetli anlar, komisyon üyelerinin belirlenmesi sırasında yaşandı. Cumhur İttifakı ortaklarından MHP,  komisyonlara üye belirlenirken müzakere yapılmadığını belirterek tepki gösterdi. MHP Grubu adına konuşan Meclis Üyesi Enver Kemik, isimlerin önceden istişare edilmeden belirlendiğini dile getirdi.

AK Parti Meclis Üyesi İsmail Bağçe ise  komisyonlarda yer almasına rağmen yapılan oylamalarda  red oyu kullandı. Özellikle İl Daimi Encümeni seçiminde tansiyon yükseldi. Diğer komisyon seçimleri açık oylamayla gerçekleştirilirken, MHP’li üyelerin itirazları üzerine encümen seçimi kapalı oylamayla yapıldı.

Yapılan kapalı oylama sonucunda İsmail Bağçe 14 oy alarak ilk sırada İl Daimi Encümen üyeliğine seçildi. Onu 12 oyla Ertan Mısırlı ve 10 oyla Mehmet Çetin takip etti. MHP’nin adayı Muammer Yağlı ise sadece 7 oy aldı.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.