blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
05 Ocak, 2025 16:48 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

KASİD Başkanı Çetin İpek’ten KARDERFED’E Eleştiri

Karabük Sanayici ve İş İnsanları Derneği (KASİD) Genel Başkanı Çetin İpek, 3-5 Ocak tarihlerinde düzenlenen "İş Dünyası ve Gelecek Vizyonu" Zirvesi'nin kapanış konuşmasında, CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay'ın Genel Başkanlığını yaptığı Karabük Dernekler Federasyonu’nu (KARDERFED) eleştirerek, federasyonun etkinliğini sorguladı.

Karabük  Sanayici ve İş İnsanları Derneği  (KASİD)  Genel Başkanı Çetin İpek, 3-5 Ocak tarihleri arasında düzenlenen "İş Dünyası ve Gelecek Vizyonu" Zirvesinin kapanış konuşmasında  İstanbul'da kurulu olan ve Genel Başkanlığını CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay'ın yaptığı Dernekler Federasyonuna eleştirilerde bulunarak, "Karabük Dernekler Federasyonunun İdarecileri,  Yöneticileri, Valilik tarafından yapılan STK Organizasyonunun neresindesiniz? Neresine katkı vermeyi düşünüyorsunuz?  Valilikte olan irtibatlarınız nedir? Ya da Karabüklü olan hem STK diyelim, hem de halkımızla olan irtibat dereceniz nedir? diye sorarken, bunun sorumluluğunun  Dernekler Federasyonu Başkanı Cevdet Akay'da olduğunu söyledi.

KARABÜK DERNEKLER FEDERASYONUNU SAHADA GÖRMEK İSTİYORUZ

Karabük Dernekler Federasyonunu çok efektif bir şekilde sahada görmek istediklerinin altını çizen Genel Başkan Çetin İpek,  "Sadece bizim tespitimiz 40'ın üzerinde Karabüklü Dernekler var ve bu Dernekler bir şekilde aktive olarak bu topluma kazandırılmalı, bu sistemin içerisine kazandırılmalı. Vali tıpkı Beyin yaptığı gibi STK Başkanlarını çağırıp gelin arkadaşlar sizinle beraber proje yapalım dediği gibi Sayın Vekilimden de Karabük Dernekler Federasyonu Başkanı aynı zamanda böyle bir aktivite bekliyorum ve Karabük Dernekler Federasyonunu aktif bir şekilde harekete geçirilebilecek bir sistemi kuralım. Karabük'ü STK'lar üstünden tanıtalım, Karabük Tanıtım Günleri yapalım.” diye konuştu.

"KARABÜK’ÜN ADINI KULLANAN HERKES SORUMLULUĞUNU BİLMEK ZORUNDA"

İpek, Karabük Dernekler Federasyonu'nun, Karabük adına faaliyet gösteren bir yapı olarak sahada daha aktif olması gerektiğini belirterek şunları kaydetti:

"İstanbul'da Karabük Tanıtım Günleri yaptılar, Karabük'ü tanıtıyorsunuz Safranbolu yok, Karabük Belediyesi yok, Karabük'le alakalı veri yok, Karabük'ü tanıyorsunuz stantları bile dolu değil,  ekmeği yok, simidi yok ve bu arkadaşların hepsi Karabük'ün unvanını kullanıyor Karabük Dernekler Federasyonu. kendi adıma konuşuyorum, KASİD Başkanı olarak net konuşuyorum ve diyorum ki başında Karabük unvanı yazan kim varsa ne varsa bürokratlarımız, yöneticilerimiz buna müdahale etsin. Karabük ismini herkes bir yerde kafasına göre kullanacaksa  bunun sonu felaket.  Dernekleri ve STK'ları kontrol eden bir mekanizma varsa ve bir Derneğin başında da sadece Karabük yazıyorsa bunun kontrol mekanizması olması lazım, herkes kafasına göre bir şey yapmaması lazım, yapanın da hesabını vermesi lazım, KASİD adına da konuşuyorum çünkü biz de Karabük unvanını kullanan bir Derneğiz. Yanlış bir şey yapıyorsak, yanlış bir söylemde bulunuyorsak b8unun hesabını vermeye hazırız. O yüzden  STK'ları toplarken gömleğin birinci düğmesini yanlış iliklediğimizde aşağıda ne yaptığımızın hiç bir önemi yok tüm STK'ları bir araya getirebilecek, STK'larda birlik sağlayabilecek çatının bir an önce Karabük adına oluşabilmesi lazım, STK'ların beraber hareket edebilme özgürlüğünü alabilmesi lazım. O yüzden bu konu bir STK olarak bizim için önemli.”

KARABÜK TANITIMI İÇİN ÖRNEK ALINABİLECEK MODELLER VAR

KASİD Başkanı, Karabük’ün tanıtımı konusunda güçlü projeler geliştirilmesi gerektiğini de vurguladı. İpek, Kastamonu’nun, İÇTAŞ ile düzenlediği tanıtım fuarını örnek göstererek, benzer bir organizasyonun Karabük için de yapılabileceğini söyledi:

Başkan İpek, " Karabük Dernekler Federasyonuna da  bu yapının güçlendirilmesi ile alakalı buradan ricada bulunuyorum. İstanbul'da Karabük Tanıtım Günlerini yapıyoruz tamam da, Karabük ticaretini tanıtalım, bunu bir fuar havasında tanıtabiliriz, bunu başka bir organizasyon şemasında tanıtabiliriz. Bunu Kastamonulular  yaptı,  Kastamonu  şirketleriyle beraber İstanbul'da bir fuar alanını kapattı. Kastamonu İÇTAŞ vasıtasıyla kendi işverenlerini hem Kastamonu'ya, hem İstanbul'a tanıttı bu bir örnek, örnek olsun diye söylüyorum,  yapabilir miyiz yaparız, bu gücümüz var mı var. Orda İÇTAŞ varsa burada KARDEMİR var. Birilerinin topa girmesi lazım kim girecekse kanaat önderleri, kanaat liderleri, kanaat firmaları, bunun  bir an önce önünü alıp bu işlere girişmesi lazım" dedi.

KARDERFED’E ÇAĞRI: "ETKİNLİĞİNİZİ ARTIRIN. KARABÜK’Ü TANITMAK İÇİN GÜCÜMÜZ VAR, HAREKETE GEÇMELİYİZ

Çetin İpek, sözlerini Karabük Dernekler Federasyonu’na açık bir çağrı ile tamamladı:
"STK’ların birlikte hareket edebilmesi için güçlü bir yapı kurulmalı. Valimiz bu konuda önemli çalışmalar yaptı, kendisine teşekkür ediyorum. Ancak KARDERFED’in de Karabük adına daha aktif bir sistem geliştirmesi gerekiyor. Bu organizasyonlar Karabük’ü sadece tanıtmakla kalmaz, ticaretine de büyük katkılar sağlar."

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.