Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
06 Aralık, 2024 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Karadeniz’de fındık kabuğu odun yerine ısı kaynağı olarak kullanılıyor

Geçtiğimiz yıl 140 TL’ye kadar yükselen serbest piyasa fındık fiyatı, bu sezon 120 TL’ye gerilerken, fındık kabuğu fiyatları da 4 TL’den 3 TL’ye düştü. Sanayici İşadamı Mustafa Demirci, fındık kabuğunun kullanım alanlarındaki azalma nedeniyle fiyatların düştüğünü söyledi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Mustafa Demirci, “Geçtiğimiz yıl tonu 4 bin TL’den satılan fındık kabuğunun fiyatı bugün 3 bin TL’ye düştü. Doğalgazın yaygınlaşması bu düşüşte etkili oldu. Ancak kabuk, bazı işletmeler için hala önemli bir yakacak olarak kullanılıyor. Karadeniz’de taş fırınlarda odun yerine kabuk tercih ediliyor” dedi.
Fındık kabuğu ihracatı Suriye’ye uzanıyor
Türkiye’de fındık kabuğu, yurt içinde kullanıldığı gibi yurtdışına da ihraç edilmeye devam ettiğini belirten Demirci, “Fındık kabuğunu özellikle doğalgaz kullanmayan Suriye şehirlerine ihraç ediyoruz. 50 kiloluk çuvallar fabrika çıkışında 150 TL’ye satılırken, piyasada 200 TL’ye alıcı buluyor. Aradaki fiyat farkı ise nakliye ve hamaliye gibi işletme giderleridir. Fabrika çıkışından sonra 50 kiloya göre 50 liralık fiyat farkı normaldir diye düşünüyorum” dedi.
Fındık kabuğu, fırıncılar tarafından tercih ediliyor
Fırıncı İlhan Çiçek, taş fırınlarda odun yerine fındık kabuğu kullanmayı tercih ettiğini ifade etti. Çiçek, “Bir ton odun 4 bin TL’den fazla iken, bir ton fındık kabuğu 3 bin TL. Fındık kabuğu daha kısa zamanda yüksek ısıya ulaşıyor ve ayrıca yemeğe kattığı aroma nedeniyle tercih ediyorum” diye konuştu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Aylin Sarıoğlu tarafından
25 Kasım, 2025 13:59 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

AK Parti Karabük İl Kadın Kolları’ndan 25 Kasım Mesajı

AK Parti Karabük İl Kadın Kolları Başkanı Hülya Uluçay, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamada, kadına yönelik şiddetin siyasetin değil insanlığın meselesi olduğunu vurgulayarak “Bu mücadele 23 yıldır devlet politikasıdır.” dedi.

Uluçay, kadına yönelik şiddete karşı kararlılıklarını her platformda sürdüreceklerini belirterek, “Kadına yönelik şiddet kimden gelirse gelsin, kime yönelirse yönelsin, asla kabul edilemez bir insanlık suçudur.” dedi. Açıklamasında, mücadelenin tek bir günle sınırlanamayacağını vurgulayan Uluçay, “Biz bu davayı; kadının izzetini, çocuklarımızın geleceğini, ailenin onurunu ve milletimizin dirliğini koruma davası olarak görüyoruz. 81 ilde eş zamanlı şekilde bir kez daha ‘şiddete sıfır tolerans’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.

“GÜÇLÜ BİR STRATEJİ VE KOORDİNASYON YAPISI VAR”

Uluçay, AK Parti iktidarları döneminde kadına yönelik şiddetle mücadelede köklü düzenlemeler yapıldığını hatırlatarak, 6284 sayılı Kanun’un bu alanda tarihi bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Avrupa ülkelerinde koruma kararları için haftalarca beklenirken Türkiye’de elektronik kelepçeden barınma desteğine kadar pek çok mekanizmanın hızlıca devreye alındığını ifade ederek, “Bugün elimizde sadece kanunlar değil, aynı zamanda güçlü bir strateji ve koordinasyon yapısı var” dedi. Uluçay, 25 Kasım 2023’te yürürlüğe giren Cumhurbaşkanlığı Genelgesi ile tüm kurumların sorumluluklarının net şekilde tanımlandığını, il düzeyinde izleme ve raporlama süreçlerinin zorunlu hale getirildiğini hatırlattı.

“SADECE BİNA AÇMIYORUZ KAPI KAPI DOLAŞIYORUZ”

KADES uygulamasının milyonlarca kadına güvenlik sağladığını belirten Uluçay, “Bugün uygulama 8 milyon 990 bin kadın tarafından indirildi. Kolluk birimlerimiz ihbar sonrası ortalama 6 dakika içinde olay yerine ulaşıyor” dedi. ŞÖNİM’ler, kadın konukevleri, sosyal hizmet merkezleri ve mahalle düzeyindeki kadın irtibat noktalarının şiddet mağduru kadınlar için önemli bir güvenlik ağı oluşturduğunu vurgulayan Uluçay, “Biz sadece bina açmıyoruz; aynı zamanda kapı kapı dolaşıyoruz” dedi. ASDEP kapsamında 208 binin üzerinde hanede yüz yüze bilgilendirme yapıldığını aktardı. ALO 183 hattının da risk altındaki kadınlara anlık müdahale sağlayan kritik bir mekanizma olduğunu söyledi.

YENİ EYLEM PLANI YOLDA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından bugün açıklanacak 2026–2030 yıllarını kapsayan 5. Ulusal Eylem Planı’na da değinen Uluçay, dijital şiddet, erken uyarı sistemi ve risk analizi gibi alanlarda kapsamlı bir çerçeve oluşturulduğunu ifade ederek, “Bu plan kurumsal kapasiteyi derinleştiren ve toplumsal katılımı güçlendiren yeni bir vizyon sunuyor” dedi.

“İŞ GÜCÜNE KATILIM ORANI %36.6”

Kadınların ekonomik, sosyal ve toplumsal hayatta güçlenmesinin şiddetle mücadelenin ana unsurlarından biri olduğunu belirten Uluçay, kadın istihdamındaki artışa dikkat çekti. Uluçay, “Kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 36,6’ya, üst ve orta düzey yönetici oranı yüzde 20’nin üzerine çıktı. Kadın girişimciler yüzde 18’lere ulaştı” dedi. Kadın Kolları olarak KADEM ile birlikte 81 ilde “Güven Toplumunun İnşası: Şiddetin Anatomisi ve Çözüm Yolları” ile “İki İnsan” eğitim programlarını başlattıklarını söyledi.

“YALNIZ DEĞİLSİNİZ”

Kadına yönelik şiddetin bir zihniyet meselesi olduğunu vurgulayan Uluçay, erkeklere de çağrıda bulunarak, “Evinizde, iş yerinizde, sokakta, sosyal medyada… Şiddetin her türüne karşı ses çıkarın. Susan değil, ‘dur’ diyen olun” ifadelerini kullandı. Uluçay, açıklamasının sonunda, dünyanın farklı coğrafyalarında kadınların maruz kaldığı şiddeti lanetlediklerini belirterek, “Hiçbir kadın kendisini çaresiz hissetmeyene kadar, kadına yönelik şiddet tamamen son bulana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm kadınlara sesleniyoruz: Yalnız değilsiniz” dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin