10 Ağustos'ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için seçmen listeleri askıya çıkarıldı.
Tüm yurtta olduğu gibi Karabük’te de vatandaşlar 10 Ağustos'ta Cumhurbaşkanını belirlemek için sandık başına gidecek. Yaklaşan seçimler için hazırlıklar başlarken seçmen listeleri de askıya çıkarıldı. Vatandaşların, seçmen listelerini mahalle muhtarlıklarından ve Yüksek Seçim Kurulu Yurtiçi Seçmen Sorgulama sitesinden kontrol etmeleri anımsatılırken, 2 Temmuz’da asılan listelerin 9 Temmuz’a kadar askıda kalacağı kaydedildi.
Kartaltepe Mahalle muhtarlığını yapan Halil İbrahim Kaya, özellikle yerleşim yeri değişikliği yapan seçmenlerin muhtarlıklara giderek listeleri kontrol etmeleri gerektiğini belirtti. Kaya, seçmen listelerine Yüksek Seçim Kurulu sitesinden Yurtiçi Seçmen Kayıt Sistemi ile kolaylıkla ulaşabileceğini dile getirirken, listede ismi bulmayan vatandaşların ise Nüfus Müdürlüklerine giderek düzelttirmeleri gerektiğini söyledi.
9 Temmuz’da askıdan kaldırılacak seçmen listeleri sonucunda oluşacak seçmen kütüklerinin ise 20 Temmuz’da kesinleşeceği bildirildi.
YILLARDIR AYNI NAKARAT, YETER ARTIK, GEREĞİNİ YAPIN, ELİNİZİ TUTAN MI VAR?
Hazine ve Maliye Bakanımız;
"Önümüzdeki dönemde de vergi adaletini güçlendirmek ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlamak için çalışmalara devam edilecektir” demiş. Bu hep söylenir, fakat bir türlü uygulan(a)maz 23 yıldır ülkeyi yöneten bir iktidar var. Şimdide bu iktidarın Maliye Bakanı aynı nakaratı tekrarlıyor? Kabak tadı verdi artık!
Gelirde ve paylaşımda adaleti sağlayamadığımız sürece toplumsal barışın sağlanması mümkün değil. Gelir dağılımı eşitsizliğinde Avrupa’da ilk sıradayız. Dünyadaki 130 ülke içinde ise 28. sırada yer alıyoruz. Kimin eseri bu tablo?
Zenginle fakirin aynı vergiyi verdiği bir ülkede toplumsal barıştan ve adaletten söz edilebilir mi? Ülkemizde, gelire göre vergilendirme yerine toplumun tümünün vergilendirilmesi gibi kolay bir yol tercih edilmiş. Vergi sisteminin ağırlık merkezini oluşturan dolaylı vergiler eliyle, başta sabit gelirliler olmak üzere geliri olsun ya da olmasın toplumun tümü vergilendiriliyor. En temel ihtiyaçlar için bile gelir durumuna bakılmaksızın vergilendirme yapılması insani ve adil olmadığı gibi, gelir durumuna bakılmaksızın vergilendirme uygulaması zenginle fakirin aynı vergiyi vermesine neden oluyor.
Varlıklı bir iş adamıyla, geliri olmayan bir vatandaş markette, pazarda aynı KDV’yi ödüyor. Bu mudur adalet? Dolaylı vergiler nedeniyle vergi yükü dar ve sabit gelirlinin sırtında.
Meslek gruplarının geçen yıl beyan ettikleri şu aylık brüt, ortalama gelirlere bakın. Yazık hepsi de sürünüyor!
Aktör, aktris 157 bin 265 TL
Müzisyen, ses sanatçısı ve sunucular 136 bin 900 TL
Eczacılar 66 bin 236 TL
Doktorlar 61 bin 31 TL
Kuyumcular 42 bin 360 TL
Avukatlar 33 bin 641 TL
Taksiciler 12 bin 961 TL
Bakkal ve marketler 10 bin 149 TL
Emlakçılar 5 bin 226 TL
Berberler 3 bin 633 TL
Sordunuz mu bunlara, açlık sınırının 30 bin liralara dayandığı bir ülkede bu gelirlerle nasıl yaşıyorsunuz diye? Çoğunun günlük kazançları bile bu rakamların çok üzerindedir. Özel muayenehanesi olan bir profesörün hasta başına aldığı rakamdan haberiniz var mı? Günde kaç hasta muayene ediyor, biliyor musunuz?
Şu, ikide bir milyarlarca vergi borcunu affettiğiniz müteahhitler konusuna da girip Okuyucularımın sinirini zıplatmak istemiyorum.
Hadi dediğinizi yapın. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alında alkışlayalım sizi !