Karabük Postası tarafından
05 Ocak, 2023 13:05 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te Mesleki Eğitim Değerlendirildi

Karabük'te  Mesleki ve Teknik Ortaöğretim okullarının bünyesinde bulunan Mesleki Eğitim Merkezi öğretim programlarının değerlendirme toplantısı Ticaret ve Sanayi Odasının ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıya; Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Süleyman Akgül, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fatih Çapraz,  İl Millî Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, Karabük Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fatih Çapraz, Mesleki Eğitim Programları Koordinatörü Mehmet Bal, İl Millî Eğitim Müdür Yardımcısı  Erdal Üngören, Şube Müdürü Nural Kuyrukcu, Ticaret ve Sanayi Odası Üyeleri ile Mesleki Eğitim Merkezi Programı uygulayan okullarda görevli okul müdürleri, müdür yardımcıları ve iş yeri temsilcileri katıldı. Toplantıda Mesleki Eğitim Programı kapsamında değerlendirmelerde bulunan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü Daire Başkanı Süleyman Akgül,  "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN mesleki eğitime kayıtlı öğrenci sayı hedefini 1 Milyon olarak belirlemişti. Biz yaptığımız çalışmalar ile Cumhurbaşkanımızın belirlediği hedefin üzerine çıktık ve bu sayıyı 1 Milyon 200'e ulaştırdık. Ülke genelinde hummalı bir çalışma gerçekleştirildi. Karabük ise yine kendisine belirlediğimiz hedefin üzerine çıkarak bu sayısı 2828'e ulaştırdı. Bu anlamda İl Millî Eğitim Müdürümüz Nevzat Akbaş başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ederim. Eğitim ve Sanayi Kenti Karabük Mesleki Eğitim Programında önemli mesafe kat etti" dedi. İl Millî Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş ise toplantıya katılımlarından ötürü Daire Başkanı Süleyman Akgül'e toplantının ev sahipliğini yapan ve eğitime büyük destekleri olan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Fatih Çapraz'a ve bütün katılımcılara teşekkür ederek, "Meslek Liselerimiz fabrika gibi çalışmalara devam ediyor. Döner sermaye kapsamında 2022 yılında Meslek Liselerimiz 1 Milyon Ciro'ya ulaştı. 2023 yılı hedefimizi ise 1.5 Milyon Ciro olarak belirledik. İnşallah hedefimizi gerçekleştirme noktasında da yine her zaman olduğu gibi çalışmalarımıza devam edeceğiz. Yine Bakanlığımızın talimatları ile meslek liselerimizde kütüphanesiz okul kalmayacak projesi ile, kütüphanelerin masa, sandalye ve raflarının üretimi, basket potası, masa tenisi masası üretimi gibi birçok üretim gerçekleştirildi. Öğrencilerimiz burada beceri kazanması ve hayata hazırlanması çok önemli ve kıymetlidir. KARDEMİR A.Ş. ile İkili Mesleki Eğitim uygulaması gerçekleştirdik ve burada toplamda 60 öğrencimiz eğitim öğretimlerine devam etmektedir. Ayrıca Karabük Mesleki ve Teknik Anadolu Lisemizin ASELSAN örneğinde olduğu gibi proje okulu olarak devam ederek yüzde 1'lik dilimden öğrenci alan okul haline gelmesini planlıyoruz." dedi. Toplantı Daire Başkanı Süleyman Akgül'ün Mesleki Eğitim Merkezleri yoluyla gençlere sunulan fırsatları ve iş dünyasına yansımalarını anlatması ve akabinde soru-cevap bölümüyle sona erdi. (Nurettin Acar)

blank
İlyas Erbay tarafından
10 Nisan, 2025 14:34 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

DESTEKLE BİLE ZOR AYAKTA DURUYOR, YAZIK !

SGK açıklarını aktüeryal denge sistemiyle kapatamıyor. Gelirler giderleri karşılamaktan çok uzak. Aktüeryal denge; sosyal güvenlik sisteminin finansmanı ve sistemden hak sahiplerine sağlanacak hakların karşılıklı mali durumunu tanımlar. Dengenin bozulması, sosyal güvenlik sisteminin yetersizleşmesi ve giderek çökmesi anlamını taşır.

Türkiye'de çalışan nüfusun yeteri kadar artmaması, buna karşılık emekli sayısındaki anormal artış SGK yı fena halde zorluyor. SGK Hazine desteği ile zar zor ayakta duruyor.
Açık katlanarak artmaya devam ediyor. SGK'nın hazineye yükü son 1 yılda 2 ye katlandı. 2024 yılı Ocak ayında 7 milyar 396 milyon olan açık 2025 Ocak ayında 16 milyar 44 milyona yükseldi.
Ocak ayındaki 417 milyar liralık giderin 290 milyar lirasını emeklilere ödenen maaşlar oluşturdu.
Açlık sınırının altında yaşam mücadelesi veren emeklilerin aylıkları 2002 yılındaki seviyelere çıkarılsa, daha açık ifade ile gerçek enflasyon düzeyinde zam almış olsalardı; SGK nın açıkları kat kat daha yüksek olacaktı. Bu haliyle bile Hazine için büyük yük olarak görülen emekli maaşlarında artış beklemek hayal olur. Sistem maalesef aktüeryal olarak sağlıklı işletilememiştir.
Gelir ve gider dengesizliğinden bunu açıkça görüyoruz.

Kısa vadede çalışan nüfusun en az 2 katına çıkarılması mevcut sistemde mümkün değil. İstihdamı büyük oranda artıracak yani 2 ye katlayacak ciddi bir faaliyet yok!

Gelişmiş ülkelerde 3-4 çalışana bir emekli düşerken, Türkiye'de bu oran neredeyse kafa kafaya; yanılmıyorsam son verilere göre 1.3 çalışana 1 emekli düşüyordu. Çalışanlar Türkiye'de emeklileri finanse edemiyor. Gelmiş geçmiş tüm iktidarların oy kaygısıyla uyguladıkları popülist politikaların acı sonucu budur.
Ne yazık ki, bu politikalar uygulanmaya devam ediyor Son örneğini EYT de gördük.

SGK gelirlerinin yeteri kadar yüksek olmamasının önemli nedenlerinden biri de vergi toplamada ki sıkıntı. SSK yeteri kadar vergi toplayamıyor. Ülkenin kaymağını yiyen yüksek gelir sahipleri ya vergi vermiyor yada çok az veriyor. Bu da yetmez gibi bunların milyarlarca lira vergi borcu affediliyor.

Özel hastanelerin SGK ya yükü nü de unutmayalım.
Sağlık Bakanlığı tarafından yayımlanan 2022 Sağlık İstatistikleri Yıllığı’nda yer alan veriler, AKP iktidarı döneminde kamunun sağlık hizmetlerindeki payının giderek azaldığını ortaya koyuyor. Verilere göre Türkiye genelinde hastanelerin yüzde 59’u Sağlık Bakanlığı’na bağlı, yüzde 37’si özel sektörde, yüzde 4’ü ise üniversitelerde bulunuyor. AKP’nin iktidara geldiği 2002’den 2022’ye kadar kamu hastanesi sayısındaki artış yüzde 18.22 olarak gerçekleşirken özel hastane sayısındaki artış yüzde 111.7 olarak gerçekleşti. Özel hastane sayısı 2002’de 271 iken 2022 yılında 572 oldu.

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Merkezinin (DİSK-AR) ''Özel hastanelerin SGK'ye yükü tırmanıyor'' başlıklı araştırma bültenine göre, 2024'ün ilk altı ayında Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) özel hastanelere yaptığı ödemenin payı yüzde 153 yükseldi. Devlet ikinci basamak hastaneleri için yapılan ödemenin payı ise yüzde 53,9'a düştü.

Bu kadar çarpıklığa, programsızlığa, plansızlığa rağmen bu ülkenin kurumları nasıl ayakta duruyor? Anlamak mümkün değil.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.