Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

Karabük’te Kuraklık Tehlikesi

Karabük Yayın: 23.05.2024 12:20
Karabük’te Kuraklık Tehlikesi

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine dayalı hazırlanan kuraklık haritalarına göre; Türkiye’nin büyük bölümünde “olağanüstü” ve “çok şiddetli kuraklık”  alarmı verilirken, bu İller arasında Karabük de yer aldı.

Küresel iklim değişikliğinin etkileri her geçen yıl artarken, hava sıcaklıklarındaki artış da her yıl yeni bir rekor kırıyor. Dünya genelinde 2024 yılı da 2023 gibi rekor sıcaklıkların yaşandığı bir yıl olurken, nisan ayı 4.3 derece artış ile son 50 yılın en sıcak nisanı olarak kayıtlara geçti.
Hava sıcaklığındaki rekor artışa paralel olarak yağış miktarlarında da azalma görüldü. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Su Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, Nisan ayında en fazla yağış eksikliği yaşanan bölgelerin yüzde 70 ile Karadeniz, yüzde 57 ile Akdeniz, yüzde 54 ile Ege ve yüzde 53 ile İç Anadolu bölgeleri olduğunu açıkladı.
Sıcaklık rekorlarının 2023 yılında olduğu gibi 2024 yılında da devam ettiğini belirten Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Bilimleri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi (NOAA) verilerine göre, 2023 yılı kayıtlardaki en sıcak yıl olarak kayıtlara geçmişti. Küresel sıcaklık değerleri, 1951-1980 referans dönemine göre 1.2 derecelik artış göstermişti. Bu sıcaklık artışına bağlı olarak, Antarktika kıtası buzul örtüsü de rekor düzeyde erimiştir. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), Japon Meteoroloji Ajansı, Avrupa Kopernik İklim Değişikliği Servisi ve birçok uluslararası kuruluş tarafından sağlanan verilere göre, rekor sıcaklıkların 2024 yılında da devam ettiğini gösteriyor” dedi.

kuraklik jpg
“HAVA SICAKLIKLARI 2024 YILINDA DA REKORLAR KIRIYOR”
Dünya genelinde 2024 yılının da 2023 gibi rekor sıcaklıkların yaşandığı bir yıl olduğunu belirten Özçelik, “2024 ocak, şubat, mart ve nisan ayları gözlenen en sıcak ocak, şubat, mart ve nisan ayı olarak kayıtlardaki yerini aldı. Bu meyanda da ülkemizde de yağış ve sıcaklık değişimlerinin etkilerini görüyoruz. Ülke genelinde Nisan 2024 yağışları mevsim normallerinin yüzde 50’si, geçen yıl yağışlara göre de yüzde 67 oranında azalmalar gözlendi. Nisan ayında en fazla yağış eksikliği yaşanan bölgelerin başında Karadeniz Bölgesi yüzde 70, Akdeniz Bölgesi yüzde 57, Ege Bölgesi yüzde 54 ve İç Anadolu Bölgesinde yüzde 53 bir azalma meydana geldi. Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Marmara bölgelerinde yağış azalmaları ise sırasıyla yüzde 46, yüzde 30 ve yüzde 24 civarında oldu. Bu bize kayıtlardaki en yüksek sıcaklıklar olduğunu söyleyebilirim” dedi.

kuraklik3 jpg
2024 YILI NİSAN AYI, SON 53 YILIN EN SICAK NİSANI
Nisan ayındaki sıcaklık artışının geçen yıllara oranla 4.3 derece olduğunu açıklayan Doç. Dr. Özçelik, “2024 yılı nisan ayında ülkemiz genelinde sıcaklık ortalaması 16.6 derece olarak gerçekleşti. Bu rakam 1991-2020 referans dönemi için nisan ayı ortalamalarının 4.4 derece üzerinde. Son 53 yılın en sıcak nisan ayını ifade ediyor. Hava sıcaklıkları yılbaşından itibaren ciddi oranda bir artış söz konusu. Ocak ayında mevsim normallerine göre sıcaklık artışı 2.8 derece, şubatta 3.5 derece, martta 1.5 ve nisanda 4.3 derece meydana geldi” dedi.
“BATI AKDENİZ VE ORTA KARADENİZ’DE OLAĞANÜSTÜ KURAKLIK ETKİSİ SÖZ KONUSU”
3, 6 ve 9 aylık analizler incelendiğinde, kuraklığın Batı Akdeniz Bölgesi’nden ve Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinden başlayarak son dönemlere doğru ülke geneline yayıldığını belirten Özçelik, “Neredeyse tüm bölgelerimizde kuraklık etkisi söz konusu. Batı Marmara, Doğu ve Karadeniz Bölgeleri dışındaki tüm bölgelerimizde değişen şiddetlerde kuraklık olduğunu söyleyebilirim. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nce yayımlanan Standartlaştırılmış Yağış İndeksi (SPI) verilerine dayalı hazırlanan kuraklık haritalarına göre ülkemiz genelinde ciddi bir kuraklık etkisi olduğunu görebiliyoruz. Özellikle 3, 6 ve 9 aylık analizler incelendiğinde, kuraklığın Batı Akdeniz Bölgesi’nden ve Akdeniz Bölgesi’nin iç kesimlerinden başlayarak son dönemlere doğru ülke geneline yayıldığı görülüyor. Batı Akdeniz ve Orta Karadeniz’de olağanüstü kuraklık etkisi söz konusu. Konya, Karaman, Isparta arasında kalan bölge; Ankara, Kırşehir, Bolu, Karabük’ü içeren bölge; Bilecik, Kütahya, Eskişehir ve İzmir’i içine alan bölge boyunca çok şiddetli kuraklık söz konusudur. Diğer bölgelerde ise kuraklık miktarı orta kuraklıktan ciddi kuraklık, çok şiddetli kuraklık şeklinde değişiyor. Bu resim bize Batı Marmara, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri dışında, ülkemizin tamamında son 3 ay içerisinde önemli yağış eksikliği olduğunu ve de kuraklıkla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir. Tarımsal faaliyetler açısından oldukça önemli ve dikkat edilmesi gereken bir durumdur. Özellikle kuraklık etkilerinin yaşandığı bölgelerde su teminini de göz önünde bulundurarak rekolte düşüşleri yaşanabileceği bir durum” dedi.


Mesajınızı gönderin

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
     

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan uluslararası kuruluşlara tepki

Politika Yayın: 16.06.2024 08:37
İhlas Haber Ajansı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’tan uluslararası kuruluşlara tepki

Adalet Bakanı Yılamaz Tunç, memleketi Bartın’da kıldığı Bayram namazının ardından yaptığı açıklamada, İsrail’in Filistin’de 9 aydır süren saldırılarında uluslararası kuruluşlara tepki göstererek, ’’Maalesef insanlığı temsil eden, bu tür sorunları çözmek için görevli olan, uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu tüm çıplaklığı ile görüyoruz’’ dedi.

Bakan Tunç, Kurban Bayramı’nı geçirmek üzere memleketi Bartın’a geldi. Bartın şehir merkezinde bulunan Şadırvan Cami’de Bayram namazını kılan Bakan Tunç, namaz akabinde ise camide ve avlusunda bulunan vatandaşlarla bayramlaştı. Gazetecilere ve cemaate çikolata da ikram eden Tunç, yaptığı açıklamada Türk Milleti’nin ve İslam Alemi’nin Kurban Bayramı’nı kutladı. Filistin’de 9 aydır saldırılarını devam eden İsrail’e karşı uluslararası kuruluşların etkisiz kaldığını belirten Tunç, ’’Bayramlar kardeşlik günleridir. Dayanışma ve kardeşliğimizin, doruk noktasına çıktığı, paylaşmanın arttığı, dargınların barıştığı günler. Fakir fukarayı gözettiğimiz, küskünlerin ortadan kaldırdığımız müstesna günlerdir. İnşallah Kurban Bayramı barışa, huzura vesile olur. Bu bayramda maalesef, Gazze ve Filistin’den dolayı buruk bir bayram geçiriyoruz. Gazze’de, Filistin’de 9 aydır devam eden bir katliam söz konusu. 37 binden fazla Filistinli şehit edildi. İsrailli saldırganlar, maalesef 16 binden fazla çocuğu katlettiler. 10 binden fazla kadın katledildi. Dünyanın gözü önünde maalesef, bunlar gerçekleştirildi. Çocuk katilleri, kadın katilleri maalesef durdurulamadı. Mülteci kampları, ibadethaneler, cami, kilise gözetmeksizin bombalandı. Hastaneler bombalandı. Dünyanın gözü önünde bir soykırım işlenmeye devam ediyor. Maalesef insanlığı temsil eden, bu tür sorunları çözmek için görevli olan, uluslararası kuruluşların etkisiz olduğunu tüm çıplaklığı ile görüyoruz. Uluslararası Adalet Divanında, soykırım sözleşmesini ihlal ettiği için İsrail aleyhine açılan bir dava var. Bu dava da İsrail yargılanmaya başladı. İsrail aleyhinde, soykırım sözleşmesini ihlal ettiği için tedbir kararları verildi. İsrail’in bu saldırıları durdurması anlamında maalesef tedbir kararları uygulanamadı. Mahkeme kararı var ama maalesef icra edilemiyor. Bu anlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinin de etkisiz kaldığını görüyoruz. Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı bir soruşturma başlattı. Bu soruşturma çerçevesinde İsrailli yöneticiler hakkında yakalama kararı talep etti. Maalesef bunun da icra kabiliyetinin olmadığını üzülerek görüyoruz. Uluslararası sistemin maalesef insanlığın sorunlarına çare olamadığını Filistin’deki Gazze’deki katliamlarda net bir şekilde görüyoruz. Cumhurbaşkanımız, dünya 5’ten büyüktür derken, uluslararası sistemin, kuruluşların, insanlığın sorunlarına çare olması gerektiğini, eğer çare olamıyorsa burada bir problem olduğunu ve uluslararası sistemin bir revizyona tabi tutulmasını başta BM kürsüsü olmak üzere her platformda söylüyor. G7 zirvesinde, İtalya’da liderlerle yaptığı görüşmelerde de Gazze ve Filistin’de akan kanı durdurulması gerektiğini liderlerle görüşmelerinde söyledi. 9 aydır Türkiye, orada akan kanın durdurulması için mücadelesini en güçlü şekilde sürdüren, insani yardım noktasında desteğini hiçbir zaman esirgemeyen bir ülke. Dünyada insan haklarını savunmaya devam edeceğiz. İnsan hakları diye bas bas bağıran, çocuk hakları, kadın hakları diyen uluslararası kuruluşların Filistin ve Gazze söz konusu olduğunda nasıl bir çifte standart içerisinde olduklarını maalesef üzülerek görüyoruz. Türkiye olarak insan haklarını, dünyada hakkı, hakkaniyeti, adaleti savunmaya devam edeceğiz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bunu güçlü bir şekilde devam ettirmenin gayreti içerisinde olacağız. Temennimiz bir an önce orada akan kanın durması, çocuk katillerinin bir an önce yargı önünde hesap vermesi ve cezalandırması. Eninde sonunda bu gerçekleşecek. Bu bayram İslam Alemi’nin, Müslümanların, sıkıntı çektiği, hüzün duyduğu son bayram olsun. Bütün temennimiz bu. Türkiye olarak, Filistinli kardeşlerimizin yanında, destekçisi olmaya devam edeceğiz’’ diye konuştu.