Karabük'te, korona virüs (Covid-19) vaka sayısı 29'a yükseldi.
Karabük'te yaklaşık 13 gün aradan sonra 27 Mayıs'ta tespit edilen Covid-19 vakasının ardından 18 günde sayı 29'a yükseldi. Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 24 hasta tedavi altına alınırken, 5 hasta ise tedavilerinin ardından taburcu edildi. Ramazan Bayramı öncesi korona virüs sayısının sıfırlandığı kentte bayramdan sonra özellikle şehir dışından gelenlerle birlikte sayıda artış yaşandı.
Karabük İl Sağlık Müdürü Ahmet Sarı, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 15 gündür her gün yeni vaka tespit edildiğini söyledi. Sarı, "İlimizde hastalık günlerce sıfır vaka ile seyretmişken, son 15 gündür her gün yeni vakalar tespit eder hale geldik. Kontrollü sosyal hayatın kontrolünü kaybetmeyelim, tedbiri elden bırakmayalım lütfen" dedi.
Kentte en son Safranbolu ilçesinde İsmetpaşa Mahallesi Beşgöz Sokak'ta karona virüs tespit edilmesi nedeniyle sokakta 14 günlük karantina kararı alınmıştı.
Safranbolu’da hizmet veren Tarihi Safranbolu Kadayıfçısı, dükkanının önüne koyduğu şemsiyenin kaldırım işgali gerekçesiyle zabıta ekipleri tarafından kaldırıldığı iddia edildi.
İşletme sahibi Fatih Akça, doğup büyüdüğü Kıranköy’e hizmet vermek amacıyla açtıkları yöresel lezzetlerin yapıldığı ekmek kapısına ceza üstüne ceza kesildiğini bildirdi. Aynı zamanda sokaktaki diğer işletmelerinde kaldırımı işgal ettiğini söyleyen Fatih Akça, “Şu an dükkana yaptığım yatırımı bile karşılayamıyorum, üstelik kiracıyım. Artık ceza ödemekten bıktım ve ödeyecek durumum da kalmadı” dedi.
Fatih Akça konuşmasında: “İşletmelerde çifte standart olmasın, bizi şikayet edenlerin olduğu söyleniyor. Bize siz de komşularınızı şikayet edin bile deniyor, ben komşularımı niye şikayet edeyim. Yazıktır, günahtır” diyerek zabıtanın en son cezayı da kaldırımı işgal ettiği için şemsiyeden kestiklerini söyledi.
GEÇİM KAPIMIZI KAPATMAMIZI İSTİYORLAR
Akça konuşmasında: “Bizim bahçede müşterilerimizi ağırlamak için yerlerimiz var. Kapımızın önünde müşteri ağırlamak gibi bir derdimizde yok. Sadece müşteriyi karşılıyoruz. Burada bir şemsiye olduğu zaman, en azından sabah 10’dan akşam 18’e kadar güneşin altındayız. İçeriden doğru da müşteriyi karşılayamıyoruz. İllaki kapıda durmamız gerekiyor. Bir şemsiye koymuştuk. Onu da kaldırdılar. Görüldüğü gibi diğer esnaflarda şemsiyeler var. Bu yoldaki esnafların birçoğunun kaldırımda ürünleri bulunuyor. Kaldırımda yürünemiyor ama biz onlar kaldırsın demiyoruz. Bizdeki şemsiyenin kimseye zarar verdiğini düşünmüyoruz. Biz üç defa ceza yedik. Ödediğim ve ödeyemediğim cezada var. Sadece müşteri karşılamak istiyoruz. Buraya kamyonet, araba park ediliyor. Buranın otopark haline getirileceği söylendi. Belediye Başkanı bizzat söyledi. Ancak bizim dükkan yüksek olmağı için büyük bir araç geldiğinde dükkanın kapısı hiç görünmüyor. Karşıda ikinci el eşya bile satılıyor. Bize deniliyor ki siz de şikayet edin, biz niye komşularımızı şikayet edelim. ‘Ama sizi şikayet ediyorlar o nedenle ceza kesiyoruz’ dediler. Birileri bizim kapatmamızı istiyor. Bizim ekmeğimizle oynamasınlar. Ben buraya çok masraf yaptım. İnanın burası çöplük gibiydi, tinercilerden ayıkladım. Şimdi bana burayı bırakmam için ceza üstüne ceza kesmenin ne anlamı var bilemiyorum. Benim ve kardeşimin tek geçim kaynağı bu dükkan, beni neden cezalandırıyorsunuz?” diyerek isyan etti.