Mustafa Akgün tarafından
07 Mart, 2025 12:19 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük’te Asansörlerin Güvenlik Açığına Öğrenci Tepkisi

Karabük'te, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)'ne bağlı Makine Mühendisleri Odası (MMO)'nın asansör periyodik muayene ücretlendirme sistemi, vatandaşların ve apartman yöneticilerinin tepkisine neden olurken, Karabük Üniversitesi öğrencilerinin yaşadığı asansör sorunları da durumu daha da vahim hale getiriyor.
Kırmızı, mavi ve sarı etiketler üzerinden alınan yüksek ücretlerin haksız kazanca dönüştüğü iddiaları giderek artıyor.

Kırmızı Etiketli Asansörler Hala Kullanımda

Daha da endişe verici olan ise, kırmızı etiketli asansörlerin bazı binalarda hala kullanılıyor olması. Güvensiz olarak nitelendirilen bu asansörlerin aktif bir şekilde kullanılması, hem vatandaşların güvenliğini tehlikeye atıyor hem de yetkililerin denetimlerinin yetersizliğini gözler önüne seriyor. İş merkezlerinde veya apartmanlardaki kırmızı etiketli asansörlerin kullanımının devam etmesi, haksız kazanç ve güvenlik sorunlarına davetiye çıkarıyor.

Karabük Üniversitesi Öğrencileri Asansör Mağduru

Vatandaşların yaşadığı bu mağduriyetin yanı sıra, Karabük Üniversitesi'nde de bazı fakültelerde asansörler güvenlik gerekçesiyle kapatıldı. Bu durum, özellikle yüksek katlı binalarda eğitim gören öğrencilerin büyük zorluklar yaşamasına neden oluyor. Öğrenciler, 4 kata kadar yürümek zorunda kaldıklarını ve bu durumun derslere yetişme konusunda aksaklıklara yol açtığını belirtiyor. Öğrenciler, asansörlerin bir an önce tamir edilerek hizmete açılmasını talep ediyor.

Yetkililere Acil Denetim Çağrısı

Karabük'te yaşanan bu durumun giderek yaygınlaştığını belirten vatandaşlar ve apartman yöneticileri, yetkililerin bir an önce harekete geçmesini talep ediyor. Konuyla ilgili şikayetlerin artması üzerine kamu kurumları ve ilgili belediyelerden, Makine Mühendisleri Odası'nın ücretlendirme politikalarını inceleyerek gerekli denetimleri başlatmaları isteniyor.

Vatandaşlar, asansör güvenliği bahanesiyle yapılan bu uygulamanın adil bir hale getirilmesini ve fahiş ücretlerin kaldırılmasını beklerken, Karabük Üniversitesi öğrencilerinin yaşadığı asansör sorununa da çözüm bulunmasını umut ediyor.

blank
Sevgi Özdemir tarafından
23 Nisan, 2025 16:56 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Faturalarımız tam, hizmet yarım

Bugün İstanbul bir kez daha sallandı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.2 büyüklüğündeki deprem kısa sürdü ama etkisi derin oldu. Panik, endişe ve en önemlisi iletişimsizlik. Deprem olur olmaz herkes telefonu eline aldı, sevdiklerine ulaşmak istedi. Ama çoğumuz, sevdiklerimizi aradığımızda telefonlarımızda sadece sessizlikle karşılaştık. GSM operatörleri yine sınıfta kaldı.

Her ay düzenli olarak ödediğimiz yüzlerce liralık fatura, yalnızca konuşma ve internet değil, ihtiyaç anında çalışacak bir sistemin bedeli olmalı. Ama bugün gördük ki, o sistem en gerekli anda iflas ediyor. Bu sadece birkaç dakikalık bir kesintiden ibaret değil; milyonlarca insanın aynı anda sessizliğe mahkum edilmesi demek. Afet anında en çok ihtiyaç duyulan şey iletişimken, sesimizi duyuramamak demek yalnızca teknik bir sorun değil, bu yaşama tutunmaya çalışan insanların hayati bir bağdan koparılması demek.

Hatırlarsanız 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremlerde de aynı sorunu yaşadık. O gün yüz binlerce insan enkaz altında sevdiklerine ulaşmaya çalıştı. O gün de aynı tablo karşıladı bizleri. Yani bu bir ilk değil, ama ne yazık ki hâlâ bir son da değil.

6.2 büyüklüğündeki bugünkü depremde iletişim altyapısı bu kadar kolay çöktüyse, olası büyük İstanbul depreminde neyle karşılaşacağız?

Uzmanlar yıllardır bu depremin 7’nin üzerinde olacağını söylüyor. Durum böyleyken, GSM operatörleri hâlâ bu yükü kaldıramıyorsa, esas felakette sistem tamamen devre dışı mı kalacak? O zaman sadece binalar mı yıkılacak, yoksa iletişimsizlik yüzünden umutlarımız da mı enkaz altında kalacak?

Devamlı artan fiyatlar, paketlere eklenen "katma değerli hizmetler", 5G vaatleri… Hepsi güzel. Ama bu hizmetlerin en temel işlevi, acil durumlarda çalışması değil mi? İletişimin en çok gerektiği anda yok oluşu insanların can güvenliğine karşı işlenmiş ciddi bir ihmaldir.

Bu saatten sonra "yoğunluktan dolayı hatlar kilitlendi" bahanesi kimseyi tatmin etmiyor. Çünkü biz bu yoğunluğun ne zaman geleceğini biliyoruz: her depremde, her afette, her kriz anında. Bilinmeyen değil, beklenen bir senaryoya karşı hazırlıksız olmak, affedilir bir şey değildir.

Reklam filmlerinizdeki "gelecek burada" sözleriyle değil, kriz anlarında göstereceğiniz dayanıklılıkla güven kazanın. Çünkü biz artık her ay farklı bahanelerle artan fatura değil, karşılık istiyoruz.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Bu web sitesinde en iyi deneyimi yaşamanızı sağlamak için çerezler kullanılmaktadır. Detaylar için Gizlilik Politikamızı inceleyebilirsiniz.