Karabük’te Ambulans İçinde Doğum: 112 Ekibi O Anları Anlattı
Karabük’ün Safranbolu ilçesinde doğum sancıları başlayan 25 yaşındaki Sevgi D., hastaneye götürülürken ambulansta doğum yaptı. 112 ekibinin başarılı müdahalesiyle dünyaya gelen bebeğin ve annenin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.
AMBULANSTA DOĞUM GERÇEKLEŞTİ Esentepe Mahallesi’nde yaşayan ve 40 haftalık hamile olan Sevgi D., sancıları başlayınca 112 Acil Çağrı Merkezi’ni aradı. Sağlık ekipleri, Sevgi D’yi ambulansa alarak hastaneye sevk etmek istedi. Ancak doğum, hastaneye ulaşmadan yolda başladı. Ambulans ekibi, anneye müdahale ederek doğumu gerçekleştirdi. Sevgi D., 52 santimetre boyunda ve 3 kilo 950 gram ağırlığında bir erkek bebek dünyaya getirdi. Anne ve bebek, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki kontrollerin ardından taburcu edildi.
SAĞLIKÇILAR O ANLARI ANLATTI Ambulansta doğumu gerçekleştiren sağlık ekibinden Acil Bakım Teknikeri Nurhan Dağdeler, doğumun aniden başladığını belirterek, "Gerekli hazırlıkları yaptık ve anneye nasıl hareket etmesi gerektiğini anlattık. Bebeğin ilk ağlama sesini duyduğumuzda büyük mutluluk yaşadık" dedi.
Acil Tıp Teknikeri İlker Dorukbaşı ise, "Vakaya ulaşım saniyeler içinde gerçekleşmeli. Bu olayda da her saniye çok önemliydi. Halkımızın ambulanslara duyarlılık göstermesi büyük önem taşıyor" ifadelerini kullandı.
İL SAĞLIK MÜDÜRÜ: "DOĞAL OLAN NORMAL DOĞUM" Karabük İl Sağlık Müdürü Op. Dr. İsmail Kara, sağlık ekiplerine teşekkür ederek normal doğumun önemine dikkat çekti. Kara, "Ülkemizde sezaryen ile doğum oranları yüksek. Sezaryen, bir doğum yöntemi değil, bir ameliyattır. Tıbbi zorunluluk olmadıkça normal doğum tercih edilmelidir" dedi.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), 1002 Hızlı Destek Programı kapsamında dikkat çeken bir doktora tez projesini desteklemeye başladı. Karabük Üniversitesi (KBÜ) Fen Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Yasemin Tümer’in eş danışmanlığını yaptığı “Makrohalkalı Fosfaza-Schiff Bazları ve Metal Komplekslerinin Sentezi, Yapı ve Biyoaktivitelerinin İncelenmesi” başlıklı proje, yeni bileşiklerin sentezi ve ilaç geliştirme süreçlerinde kullanılabilecek etkili moleküllerin araştırılmasını amaçlıyor.
Proje, Ankara Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü doktora öğrencisi ve aynı zamanda Bartın Üniversitesi öğretim görevlisi olan Özlem İşcan’ın yürütücülüğünde ilerliyor. Danışmanlar arasında Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Nuran Asmafiliz de yer alıyor.
ANTİMİKROBİYAL VE ANTİKANSER ETKİLERE SAHİP YENİ BİLEŞİKLER
Proje kapsamında, antimikrobiyal ve antikanser özellikleriyle bilinen Schiff bazlarının makrohalkalı fosfaza-Schiff bazı türevleri sentezleniyor. Bu yeni bileşiklerin yanı sıra, bakır, çinko ve nikel gibi geçiş metalleriyle oluşturdukları komplekslerin hem yapısal özellikleri hem de biyolojik etkileri araştırılıyor.
“ARAŞTIRMALARIMIZLA UMUT VAAT EDEN SONUÇLAR ALIYORUZ”
Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Yasemin Tümer, şu açıklamayı yaptı:
“Projemiz, makrohalkalı fosfaza-Schiff bazları ve bu yapıların metal komplekslerinin sentezi, yapılarının incelenmesi ve biyoaktivitelerinin araştırılmasını kapsıyor. Öğrencimiz Özlem İşcan’ın doktora tez çalışmalarını içeren bu projede yürütücü olarak kendisi görev alıyor, biz de danışmanları olarak destek veriyoruz.”
Doç. Dr. Tümer, Özlem İşcan’ın Karabük Üniversitesi Fen Fakültesi Kimya Bölümünün ilk mezunlarından olduğunu da belirterek “Mezun öğrencimizin akademik alanda gelişimine eşlik etmek üniversitemiz adına gurur verici.” diye konuştu.
SENTEZLER KARABÜK ÜNİVERSİTESİNDE YAPILIYOR
Doç. Dr. Tümer, proje kapsamında sentezlenen bileşiklerin antimikrobiyal özelliklerinin de araştırıldığını belirterek şöyle konuştu:
“Sentez çalışmalarımızı üniversitemizin araştırma laboratuvarlarında sürdürüyoruz. Laboratuvar imkânlarımız, yeni bileşiklerin sentezi ve saflaştırılması alanında araştırmalar yapabilmemize olanak tanıyor.”
Fosfazen kimyasının önemine de dikkat çeken Tümer, bu bileşiklerin fosfor ve azot atomlarının ardışık olarak bağlanmasıyla oluşan halkalı yapıya sahip olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Bu yapılar benzen halkasına benzediği için ‘anorganik benzen’ olarak da adlandırılır. Yer değiştirme reaksiyonları ile pek çok orijinal bileşik sentezlenebiliyor. Bu bileşikler farklı fiziksel ya da kimyasal özellikler gösterebiliyor. Dolayısıyla fosfazen kimyası çalışmak hem ilgi çekici hem de keyifli.”
PATENT VE İLAÇ GELİŞTİRME SÜRECİ GÜNDEMDE
Çalışmanın ilk aşamasında sentezlenen bileşiklerin detaylı olarak karakterize edileceğini belirten projenin yürütücüsü Özlem İşcan şöyle konuştu:
“Fosfaza-Schiff bazları ile metal kompleksleri elde etmeyi planlıyoruz. Daha sonra bu yeni bileşikleri bazı bakteri ve maya türlerine karşı test ederek biyolojik aktivitelerini inceleyeceğiz.”
“Ayrıca bu bileşiklerin plazmid DNA ile etkileşimleri araştırılacaktır. Etkili bulunmaları durumunda antikanser aktiviteleri de incelenecek ve ilaç aktif madde olma özellikleri araştırılacaktır.”
ÇOK YÖNLÜ BİLİMSEL KATKI
Karabük Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi iş birliğiyle yürütülen proje; kimya, biyoteknoloji ve ilaç araştırmalarını bir araya getirerek disiplinler arası bilimsel üretimi teşvik ediyor. Proje, Türkiye’nin bilimsel araştırma kapasitesine çok yönlü katkı sağlamayı hedefliyor.