Karabük’te 2022-2023 Adli Yıl Başladı

Karabük Postası tarafından
01 Eylül, 2022 13:30 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

Yargıda toplu izin kullanımı anlamına gelen ve 20 Temmuz'da başlayan adli tatil sona erdi. 1 Eylül tarihi itibariyle başlayan 2022-2023 Adli Yılı nedeniyle aralarında karabük'ün de yer aldığı  81 İlin Barosu ortak açıklama yaptı. 81 İl Barosunun ortak açıklamasını okuyan Karabük Baro Başkanı Av. Emrah Köklü, 2022-2023 Adli Yılı’nı yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ve avukatlık mesleğinin artık yapısal bir hâle gelmiş sorunlarına dair kaygılarla karşıladıklarını ifade ederek, "Karabük  Baro Başkanı Av. Emrah Köklü,  "Adli Yıl, mesleğimize ve avukatlara yapılan saldırıların hız kesmeden devam ettiği, tüm yanlışlığına rağmen kurulan numaralı baroların eşitsiz şekilde desteklendiği, hak ihlallerinin, kadın cinayetlerinin ve çocuk istismarının inanılmaz boyutlara ulaştığı, yoksulluğun derinleştiği bir iklimde başlamaktadır. 6-7 Haziran 2022 tarihlerinde Türkiye Barolar Birliği Yönetiminin, Baro Başkanlarının ve Genel Kurul Delegelerinin ortak imzasıyla yayınlanan deklarasyonda da dile getirilen kronikleşen sorunlarımızın çözümüne dair geçtiğimiz adli yıl içerisinde tek bir adım dahi atılmamıştır. Toplumda ve uluslararası alanda giderek kaybolan yargıya güveni sağlamak için somut adımlar atılması baroların ve avukatların bıkmadan, usanmadan tekrarladığı en önemli taleplerdendir. Bu yıl aramıza yaklaşık 20 bin yeni meslektaşımız daha katıldı. Her bir meslektaşımızın varlığıyla savunmaya değer kattığını biliyoruz. Ancak 170 bine ulaşan avukat sayısının emeğimizin kıymetinin bilinmediği bir ortam yarattığını da görüyoruz. Bugün açtığımız adli yılı kapatırken sayımız 200 bine dayanmış olacaktır. Hukuk fakültesi ve avukat sayısının değil, eğitim kalitesinin ve avukatlık mesleğinin saygınlığının artacağı bir adli yıl istiyoruz. Avukat sayısı artarken, iş alanları daraltılmakta ve mesleki faaliyetlerin önüne sürekli engeller çıkarılmaktadır. Alternatif çözüm yolları adı altında arabuluculuk ve uzlaştırmacılık gibi yargı dışı alanlar genişletilirken, dezavantajlı grupların avukata ve adalete erişimi engellenmektedir. Hasar danışmanlık şirketi denilen yeni bir tür iş takipçiliği yöntemiyle yurttaşların hak kayıplarına sebep olunmakta ve bununla etkili şekilde mücadele edilmemektedir. Oysa bizler, yurttaşların haklarını korumak için görevimizi yaparken, kışkırtılan cehalet ve şiddetin sonucu olarak müvekkillerimizle ve hukuki uyuşmazlığın konusuyla özdeşleştirildiğimiz için sorgulanıyor, yargılanıyor, saldırıya uğruyor ve hatta öldürülüyoruz. Kişisel verilerin korunması adı altında, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmanın faaliyeti, dolayısıyla silahların eşitliği ilkesi ve adil yargılanma hakkı engellenmektedir. Mesleki faaliyet alanlarımızın korunduğu, genişletildiği ve güçlendirildiği bir adli yıl istiyoruz. Stajyer avukatların, kamu avukatlarının, engelli avukatların, genç avukatların, emekli avukatların sorunlarının çözümü konusunda somut önerilerimiz göz ardı edilmekte, stajın içeriği boşaltılmakta ve niteliksizleştirilmektedir.  Adalete erişimin en önemli araçlarından, ulusal ve uluslararası düzenlemelerin ve yükümlülüklerimizin gereği olarak verilen kamusal nitelikteki CMK zorunlu müdafiilik hizmeti karşılığında, Anayasa’daki angarya yasağını ihlal edecek kadar düşük ödemeler yapılmakta ve fedakarlık hep avukatlardan beklenmektedir. Tahammül sınırlarını zorlayan CMK ücretlerinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’yle (AAÜT) eşitlendiği, AAÜT’nin ülkemiz ekonomik koşullarına ve mesleğimizin saygınlığına uygun hale getirildiği, emeğin hak ettiği karşılığı gördüğü,  stajyer avukatlara kamu kaynaklarıyla destek sağlandığı, kamu avukatlarının özlük haklarının tanındığı, engelli avukatların faaliyetlerini ayrımcılığa uğramadan sürdürebildikleri, emekli avukatların insan onuruna yakışır bir maaş aldığı bir adli yıl istiyoruz. Avukatlar, mesleki faaliyetlerinde yaşadıkları her türlü zorluğa rağmen, adil yargılanma hakkının tesisi için çaba gösterirken, hak ettikleri Adli Yardım ve CMK ödemelerini zamanında alamamakta, buna rağmen vergi, Bağ-Kur, stopaj ve benzeri masraflarını peşinen ödemek zorunda kalmaktadırlar.  Avukatlık hizmetlerinden alınan KDV oranlarının indirildiği, CMK ve Adli Yardım hizmetlerinde KDV’nin sıfırlandığı, serbest çalışan avukatların asgari ücrete kadar olan gelirlerine vergi muafiyetinin sağlandığı, bir yıllık genç girişimci Bağ-Kur primi muafiyetinin üç yıla çıkarıldığı bir adli yıl istiyoruz. Vatandaşların kendilerini güvende hissettikleri ülkeleri diğerlerinden ayıran en temel etmen, bağımsız ve tarafsız bir yargının varlığıdır. Adaletin teminatı bağımsız ve tarafsız yargı, adil yargılanma hakkının teminatı ise bağımsız savunmadır. Yargı bağımsızlığının sorgulandığı, adaletin ya geç ya da hiç tecelli etmediği bir sistemin mülkün temeli olması imkansızdır. Hukukun üstünlüğünün sağlandığı, hak ve özgürlüklerin yaşama geçtiği, herkes için adil bir adli yıl istiyoruz. Avukatlık mesleğinin sorunlarını, gerçek muhatabı olan Türkiye Barolar Birliği ve Barolarla müzakere ederek çözmek yerine, uyarılarımıza rağmen çoklu baro uygulamasında görüldüğü üzere kendi politik ajandaları ekseninde derinleştiren anlayışın çözüm iradesine sahip olmadığının farkındayız. Avukatlar için büyük aciliyet teşkil eden konular hakkında açık, net, gerçekçi ve somut bir şekilde ortaya koyduğumuz çözüm tekliflerine rağmen, şu ana kadar taleplerimizin karşılanmasına yönelik en küçük bir adım bile atılmamıştır. Buna karşılık avukatların kabullenmediği numaralı barolara daha fazla ödenek ayrılması gibi suni çabalara girişilmiştir. Barolar ve avukatlar arasında ayrıştırma ve ötekileştirme gayreti yerine gerçek sorunların çözümüne odaklanıldığı bir adli yıl istiyoruz. Adli yılın başında ilan ediyoruz: Avukatların adil yargılamanın ayrılmaz parçası olduğunu, avukatlara yönelik her türlü sınırlamanın özünde yurttaşın hak arama özgürlüğüne ve savunma hakkına getirildiğini, yargının eşit süjeleri arasında ayrımcı bir yaklaşıma tabi tutulmasının kabul edilemeyeceğini, yargının şeffaflaşması, hak arama özgürlüğünün sağlanması ve adil yargılanma hakkının tesisi için avukatların önündeki tüm kısıtlamaların kaldırılmasının zorunluluk olduğunu bir kez daha hatırlatarak, mesleğimizin sorunlarının çözümü, hukukun üstünlüğünün ve yargı bağımsızlığının sağlanmasına yönelik somut adımların bir an önce atılmaması halinde anayasal demokratik haklarımızı sonuna kadar kullanacağımıza dair irademizin arkasında aynı kararlılıkla durduğumuzu siyasi iktidar, resmi merciler, meslektaşlarımız ile kamuoyunun bilgisine sunarız. Mesleki dayanışma ve birliğimizden kaynaklanan örgütlü gücümüzle yurttaşlarımızın yüreğinde canlandırdığımız adalet umudunun solmasına izin vermeyeceğiz" dedi. (Nurettin Acar)  

Bizi sosyal medyadan takip edin

Bolu’da içme suyundan 80 kişi etkilendi, Valilik açıklama yaptı

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Mayıs, 2025 00:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Bolu merkeze bağlı 4 köyde, mide bulantısı, ishal ve kusma şikayetleriyle 80 kişinin etkilendiği olayla alakalı Bolu Valiliği açıklama yaptı. Valilik tarafından yapılan açıklamada, "İlk laboratuvar sonuçları olağan olarak çıkmıştır. Yeni numunelerin sonuçları takip edilmektedir" tabirlerine yer verildi.
Olay, Bolu’nun merkeze bağlı Örencik, Okçular, Ilıcakınık ve Çamyayla köylerinde meydana geldi. Tıpkı içme suyu sınırını kullanan köylerde, su deposunda yapılan paklık çalışmasının akabinde çok sayıda kişi rahatsızlandı. İshal, mide bulantısı ve karın ağrısı şikayetleriyle bir haftalık vakit diliminde hastaneye başvuran 80 kişi tedavi altına alındı. Hastaneye başvuran vatandaşların tamamının taburcu edildiği öğrenilirken, İl Sağlık Müdürlüğü takımları tarafından su deposundan numuneler alınarak laboratuvar incelemesine gönderildi.
Okçular köyünden kimse etkilenmemiş
Sağlık kuruluşlarına başvuran 80 vatandaş tedavilerinin akabinde taburcu edilirken, bir vatandaşın ise müşahede emeliyle hastanede tutulduğu öğrenildi. Ayrıca Okçular köyü Muhtarı Emin Akgül’den köyde ikamet eden vatandaşların sudan etkilenmediği, depolarının pak olduğu öğrenildi.

"İlk laboratuvar sonuçları olağan olarak çıkmıştır"
Valilik açıklamasında, şebeke suyu kaynaklarından numuneler alındığı, bakiye klor ölçümleri yapıldığı ve laboratuvar tahlillerinin sürdüğü bildirildi. Valilik tarafından yapılan açıklamada, "11 Mayıs 2025 Pazar günü saat 21.00 sularında, Merkez ilçemize bağlı Çamyayla köyünden bulantı ve kusma şikayetleriyle sıhhat kuruluşlarına yapılan müracaatlar üzerine, Valiliğimiz koordinesinde Vilayet Sıhhat Müdürlüğümüzce derhal inceleme başlatılmıştır. Yapılan birinci değerlendirmeler sonucunda, birebir su kaynağından beslendiği tespit edilen Çamyayla köyü, Örencik köyü, Okçular köyü ve Ilıcakınık Mahallesi’nden benzeri şikayetlerle başvuran vatandaşlarımız da incelemeye dahil edilmiştir. Şebeke suyu kaynaklarından numuneler alınmış olup, bakiye klor ölçümleri yapılmakta ve laboratuvar tahlilleri sürdürülmektedir. Sıhhat kuruluşlarına başvuran vatandaşlarımız, yapılan tetkik ve tedavilerinin akabinde taburcu edilmiş, bir vatandaşımız müşahede emeliyle hastaneye yatırılmış olup taburcu edilmesi planlanmaktadır. Birinci laboratuvar sonuçları olağan olarak çıkmıştır. Yeni numunelerin sonuçları takip edilmektedir. Bahse ait tüm halk sıhhati önlemleri alınmış olup, gerekli saha çalışmaları ve incelemeler titizlikle sürdürülmektedir" denildi.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.