Karabük Postası tarafından
20 Temmuz, 2023 15:51 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 1

Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ahmet Ali Artun, AFAD’ın Çalışmalarını Anlattı

Karabük İl Afet ve Acil Durum (AFAD)  Müdürü Ahmet Ali Artun, AFAD'ın çalışmalarını anlattı Karabük İl Afet ve Acil Durum Müdürü Ahmet Ali Artun, AFAD çalışmaları hakkında gazetemize bilgi verdi. Makine mühendisi olan Artun’un, Hatay’da AFAD Müdürlüğü yaptıktan sonra 22 yıllık mesleki deneyimini bu yıl Karabük’te devam ettireceği öğrenildi. Afet ve acil durumla ilgili çalıştaylar, projeler, coğrafi bilgi sistemleri (CBS) gibi eğitimler hazırlayan, Karabük İl AFAD Müdürü Artun, AFAD’ın kuruluşu ve çalışmaları hakkında şunlara değindi: “İçişleri Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan, afet ve acil durumları yönetmek, önlemek ve müdahale etmek amacıyla ülkemizde yaşanan 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında kurulmuş bir devlet teşkilatıdır. Afetlerde etkilenen insanların yardımına koşmayı, zararları minimize etmeyi ve afet sonrası iyileştirme çalışmalarını yapmayı hedeflemektedir. AFAD'ın temel görevleri arasında afet risklerinin belirlenmesi ve değerlendirilmesi, afetlere yönelik plan ve programların hazırlanması, afetlere karşı ulusal kapasitenin geliştirilmesi, afet öncesi, sırası ve sonrasında hızlı ve etkin müdahalelerin yapılması, afetlerde etkilenen insanların barınma, gıda, sağlık, su, güvenlik gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması, insani yardımların koordine edilmesi gibi faaliyetler yer almaktadır. AFAD, ayrıca afet risk analizleri, erken uyarı sistemleri, yağış takip sistemi, afetlere yönelik eğitimler ve bilinçlendirme faaliyetleri gibi çalışmaları da yürütmektedir. Ayrıca Türkiye'deki diğer ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği yaparak koordinasyon sağlamaktadır. AFAD, Türkiye'nin yanı sıra uluslararası alanda da afetlere yönelik yardım ve iş birliği faaliyetleri yürütmektedir. Uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapmakta ve dünyanın çeşitli ülkelerinde afetlerde etkilenen insanlara yardım eli uzatmaktadır.” “AFAD GÖNÜLLÜSÜ” OLMAK ÇOK KOLAY Karabük İl AFAD Müdürü Artun, Karabük’te AFAD Gönüllüsü olmak isteyenlerin e-devlet şifresiyle başvuru yapabileceklerini de ifade etti.  AFAD ile tüm afetlere karşı hazır ol ve hayat kurtar diyen Artun: “AFAD gönüllüsü olmak isteyenlerin 18 yaşını doldurması yeterlidir. Hatta gönüllülük yaşı en son 16 yaşına kadar düşürülmüştür. Online olarak gonullu.afad.gov.tr adresine e-devlet şifresiyle giriş yaparak, kayıt oluşturabilirler. Burada 6 aşamalı eğitimin 4’ünü geçerek başarılı olmaları sonucunda ikinci adımda yüz yüze eğitimlere katılmaya hak kazanacaklar. Tabi online eğitimi iyi derecede tamamlayanlara çeşitli hediyeler verilecektir. Bunlar afet ve acil durum çantası içerisinde yer alan malzemelerdir. Gönüllü olduğunuzda, illa afet alanında görev alacaksınız diye bir zorunluluğunuz bulunmamaktadır. Bireysel farkındalık yaratmak, afet öncesi, sırasında ve sonrasında kişisel eğitimin alınması bizler için çok önemlidir. Bireyin kendini bilinçlendirmesi, sonrasında ailesine yardımcı olmasına imkân sağlayacak ve yakın çevresine derken toplumsal farkındalığı arttıracaktır. Karabük’te 47 personele sahibiz. İlimizde 5 bin 68 kişinin AFAD Destek Gönüllüsü adaylık başvurusu bulunmaktadır. Bunlardan 237’si başarılı olmuş ve AFAD Gönüllüsü olmaya hak kazanmıştır. Bu sayının artması tek temennimizdir.” dedi.blank 72 SAAT ÇOK ÖNEMLİ Deprem, sel, heyelan ve benzeri afet durumlarında ilk 72 saatin hayati önemini anlatan Artun, mutlaka bir acil durum çantasının hazır bulundurulması gerektiğine işaret etti. Karabüklülerin, afet ve acil durum çantalarının ailece hazırlanmasının önemine değinen Artun, hazırlanan çantada neler olması gerektiğini şöyle vurguladı: “Ailece bir araya gelip, kişisel olarak ihtiyaçların belirlenmesi önem taşıyor. Bunlar içinde düdük, fener, radyo, pil, çöp poşeti, çok amaçlı çakı, eldiven, çakmak veya kibrit, toz maskesi, not defteri, kalem, kilitli poşet içinde değerli evrakların birer fotokopisi ve ailede hasta olan biri varsa, o kişiye ait ilaç konulabilir. Kuru gıdalar, yağmurluk, termal battaniye, su, ip, koli bandı ve ilk yardım çantası bulundurulmalıdır.” Afet ve acil durum öncesi, sırası ve sonrası için bilgiler veren Aytun; “Telefonunuzun GSM operatörü ne olursa olsun çekmediği zamanlarda bile 112 Acil çağrı merkezine ait numara mutlaka çalışmaktadır. AFAD acil mobil uygulamalarının indirilerek, en yakın toplanma alanlarının da bilgisine erişilmektedir. AFAD’ın görev ve sorumluluk alanlarının maden kazaları, yangınlar, biyolojik afetler, sel baskınları… Kısacası dünyada gözlenen afet türlerine belirli sınırlarda lojistik ve kurtarma gibi aşamalı olarak yer almaktayız. Bu doğal ya da insan kaynaklı afetlerde AFAD ekipleri, alanında uzman olan kişilerle hizmet vermektedir.” dedi. (Esra Oğuzkağan Özkan) https://www.youtube.com/watch?v=cMnaKIH--8o&t=5s  
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
29 Temmuz, 2025 14:09 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

“SEBEB OLANLAR KEBEB OLSUN !”

Başlıktaki bu söz Yörük Ramazan Kıvrak'ın bedduası. "Orman yangınlarına bilerek, kasten SEBEB olanlar KEBEB olsun" diyor.
Orman yangınları son yıllarda neden bu kadar artış gösterdi?
Yüzyıllardır yanmayan ormanlarımız şimdi neden yanıyor?
Yangına neden olan şartlar mı değişti? Hayır!
Köyler boşaldıktan sonra, orman yangınlarında ciddi bir artış gözlemlendi.
Köylü ormanında sahip çıkıyordu. Yaşamını idame ettirmek için ORMANA ihtiyacı olduğunun farkındaydı.
Orman köylülerine "ihtiyaç" adı altında, belli dönemlerde orman işletmeleri tarafından bir hak tanınırdı. Köylü kışlık yakacak ihtiyacını ormandan sağlardı. Daha önceden belirlenen alanlardaki kuruyan ağaçları ve kuru dalları köylülerin almasına izin verilirdi. Köylüler ormanların gönüllü bekçileriydi.
Köylülerin keçi sürüleri; ormanlardaki yangının yayılmasına neden olan, ağaçların alt dallarını temizlerdi. Keçiler, ayaklarıyla, örtü yangınına neden olan yerlerdeki çam iğnelerini de temizlerdi.

Bakınız, Yörük Ramazan ne diyor;
"Keçinin ön ayağında ateş yakacak kibrit yoktu. Ağaç kesecek testere yoktu. Taş kıracak kepçe yoktu. Keçinin arka ayağında tarla açacak pulluk yoktu!
Neden dal yiyen keçi'yi değilde, dağ yiyen insanı dağlara , ormanlara soktunuz?
Neden ormanların yüzlerce yıllık gönüllü bekçileri yörükleri ormandan çıkardınız da, ormanları kesen, yakan, yok edenlere ormanları teslim ettiniz.
1924, 1969, 1980, 2018 de adı değişen, YAŞ ağaç için, KURU lan Orman bakanlığından beri; VAR orman miktarını ve YOK orman miktarını, kesilen ağaç sayısını, dikilen ağaç sayısını, verilen maden ruhsatları miktarını, ormanlıktan çıkarılan yer miktarını ve yanan yer miktarını incelemek ve ormanın gerçek sahibi millete duyurmak lazım.
Ormanı korumak için yeniden, ormanın sahipleri; Devlet, Millet işbirliğiyle çalışma başlatılmalı. Tüm partilerin ülke çapında üye vereceği, yerel yönetimlerde de tüm partilerin üye vereceği, ve muhtarlıkların ve azaların, ihtiyar heyetinin üye olarak katılacağı, Ülkede , Şehirde, Köyde; Orman koruma komisyonları kurulmalı. Yetki ve sorumluluk verilmeli.
Türk töresi 22. maddesi Mecbur kalmadıkça ağacı kesmiyeceksin, suyu kirletmeyeceksin der. Dinimiz savaş halinde bile tarım arazilerinin, ağaçların tahrip edilmesine cevaz vermez. Orman yangınlarına bilerek, kasten SEBEB olanlar KEBEB olsun.
Yeni dünya ve ülke düzeninde işimiz; Allaha kaldı. Allah yardımcımız olsun. Atalarımız ORMANA ; KORU-KORULUK derdi, KORU YAMADIK."

Ne yazık ki, son günlerde, ülkemizin farklı bölgelerinden gelen orman yangınları haberleri ile yüreğimiz yanıyor,
Memleketim Karabük ormanları ne yazık ki, ben bu yazıyı yazarken de yanmaya devam ediyor. Kahroluyoruz. Psikolojimiz bozuldu Hayatımıza güzellikler katan, havasını solumaktan, seyretmekten büyük keyif aldığımız, vazgeçilmezimiz, eşsiz varlıklarımız, akciğerlerimiz yangınlar nedeni ile yok olup gidiyor.
Rutin bir şekilde, her yıl yaz ayları geldiğinde mutlaka bu acıyı yaşıyoruz.

Orman yangınlarıı önlemek için önerilerin yer aldığı yazımı hatırlatmakta yarar görüyorum;

Ormanlarımızın yok oluşunu elimiz kolumuz bağlı, içimiz yanarak izleyecek kadar aciz olmadığımızı düşünüyorum.
Teknolojiden, yapay zekadan, İHA larımızdan yararlanarak bu yangınları büyümeden önlemek bizim elimizde.

  • Mesela, kablosuz sensör ağlarını kullanarak yangın algılama sistemleri kurabiliriz. GPS’e bağlı konum bilgisine sahip, birbirleri ile haberleşebilen ve belli bir ortamda yangın çıktığı an ısıyı algılayan sensör verilerinden yangının çıktığını anlamak mümkün. Yangının konum bilgisini ilgili ekiplere bildiren bir sistem tüm ormanlarda uygulanabilir.
  • İHA teknolojisinde dünyanın en iyisi olmakla övünüyoruz.
    Isıya hassas termal, gece görüş sistemine de sahip kameralarla donatılmış İHA larımız ormanlık alanların üzerinde sürekli uçurulabilir. Yangın fark edildiği anda yine bu hava araçlarımız tarafından kimyasal söndürme tozları püskürtülebilir. Bazı ülkelerde 2500-3000 galon su püskürtebilen İHA lar olduğunu biliyoruz. Bizim neden yok?
  • Uydularımızdan da orman yangınlarını anlık belirleme konusunda çok daha verimli yararlanılabilir.
    Bunlar ilk akla gelen ve uygulanması mümkün olan basit yöntemler.
    Teknolojinin nimetlerinden bu alanda yararlanmayıp nerede yararlanacağız?
    Orman yangınları ile mücadelede çok başarılı ülkeler var. Neden örnek almıyoruz?

Orman yangınlarına karşı hepimize düşen görevler var. Teknoloji ile bu yangınların nasıl önüne geçebileceğimizi düşünmeliyiz.

  • Ayrıca, yangın gözetleme kulelerinin sayısı mutlaka artırılmalı.
    *;Yangınların yüzde 95'i insan eliyle çıkartılıyor. Yasalar çok daha caydırıcı ve ormanlarımızı koruyucu olmalı.
  • Ormanlık alanlarda piknik tamamen yasaklanmalı.
  • Ağaçların alt dalları sürekli budanmalı. Yere kadar uzanan bu alt dallar yangının yayılmasına neden oluyor.
  • Yangına sebep olabilecek cam kırıkları, şişeler ve çöpler düzenli aralıklarla temizlenmeli.

Yıllardır bu işi büyük bir özveriyle yapan, Ankarada amatör bir kulüp var. "Macera Spor Macera" Kulübün başkanı Nur Bulut 40 yıllık arkadaşım. On binlerce üyesi olan bu kulüp yaz kış her hafta düzenledikleri doğa yürüyüşlerinde poşetler dolusu çöpü ormanlardan topluyor. Umarım sayıları daha da artar. Yeri gelmişken buradan sevgili Nur'a ve tüm ekibine teşekkür ediyorum, hepsini saygıyla selamlıyorum.

TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI ODÜLLÜ PROJE YARIŞMASI DÜZENLESİN !

Eminim gençlerimiz müthiş projeler üretecektir. Üniversitelerimizi de işin içine çekmeliyiz. Tüm dünyaya örnek olacak projeler neden Türkiye'den çıkmasın?
Haa, ödül büyük olmalı ki, ortaya büyük projeler çıksın.

Aslında, yangınlar erken tespit edilebilirse, hızlı müdahale ile ortaya çıkabilecek hasar ciddi oranda azaltılabilir. Buna odaklanmalıyız.
Yangınların tespiti ve erken müdahale konusunda, ülkemizde de gençlerin harekete geçtiğini büyük bir memnuniyetle duyuyorum. Son teknoloji yapay zekâ modellerini kullanarak kameralar üzerinden canlı orman yangını tespiti yapan, açık alanda yangın başladığı an alarm veren bir teknoloji üzerinde çalışıyorlar. Bu sayede de orman yangını başladığı anda tespit edip acil çağrı merkezlerini uyararak, yangın büyümeden gerekli aksiyonlar alınabilecek. Bu sistem hali hazırda kurulu olan "yangın gözetleme kulelerini etkili yangın tespit sistemlerine dönüştürmeyi hedefliyor. Bunu YGK’ların üzerine kurulacak kamera sistemleri üzerinde sürekli çalışacak bir yapay zeka sistemiyle gerçekleştiriyorlar. İnsan erişiminin zor ya da mümkün olmadığı dağlık bölgelerde de kameralar ile insansız tespit yapabilen direkler kurularak ya da drone ların desteğiyle erken yangın tespitine katkı vermeyi amaçlıyorlar. Erken yangın tespiti sisteminde, sistem bir yangın teşhisi koyduğu zaman, itfaiye görevlilerine yangın alarmı da anında iletilebiliyor.
Her şeyden önemlisi; Yangın söndürmede kullanılan yeni teknoloji uçak filolarımız olmalı!
Mevcutta olanların yetersiz kaldığını görüyoruz. Gerekirse yüzlerce uçak alalım. Herşeye kaynak var buna mı yok!
Devasa bir uçak filomuz olsaydı birer sortide Karabük'ün yanan ormanları anında söndürüldü.

Yeter ki isteyelim, irade gösterelim, gençlerimizin önünü açalım. Tabii bu işe ciddi kaynak ayırmak gerekiyor.
O'da siyasi iradenin kararı.

Lütfen gereğini yapın, bu acıyı bize yaşatmayın.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.