Karabük Postası tarafından
09 Nisan, 2023 13:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Kanuni Sultan Süleyman’ın inşa ettirdiği cami 5 asırdır ayakta

Çankırı'da Kanuni Sultan Süleyman tarafından inşa edilen Sultan Süleyman Cami, yüzyıllara rağmen ayakta kalarak kentteki en önemli ibadet yeri olmayı sürdürüyor. Çankırı'da, Kanuni Sultan Süleyman tarafından Mimar Sinan'ın öğrencisi Sadık Kalfa'ya inşa ettirilen Sultan Süleyman Camii, 465 yıldır ayakta kalarak önemli bir ibadethane olma özelliğini sürdürüyor. 1522 yılında yapımına başlanan ve 36 yılda tamamlanan tarihi cami, yaklaşık 5 asırdır bölgedeki en önemli ibadethaneler arasında olma özelliğini taşıyor. Tarihiyle de yoğun ilgi gören cami, son olarak 1992 ve 2015 yıllarında uygun bir şekilde restore edildi. Kare planlı olan cami üzerinde ortada bir büyük tam kubbe ve bu kubbenin dört tarafında birer yarım kubbe bulunuyor. Minberi taştan yapılan caminin kapı söveleri mermer, içleri ise oluklu konsol halinde çıkarılmış olması dikkat çekiyor. Tarihi cami ile ilgili bilgi veren Müezzin Kayyım Veysel Ölmez, "Camimiz 1522 yılında Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri'nin Bağdat seferine giderken Çankırı'dan geçtiği sırada o zamanki yerel halk, 'Sultanım buradaki var olan camimiz artık ihtiyaçları karşılayamayacak durumda. İsteğimiz üzere burada bir cami yaparsanız halk olarak bizi ihya etmiş olursunuz' diyor. İsteği üzerine Kanuni Sultan Süleyman Han Hazretleri emir verir. 1522 yılında Mimar Sinan'ın kalfası Sadık Usta tarafından yaklaşık olarak 37 yılda inşa edilir. 1558 yılında caminin inşaatı bitiyor ve aynı yıl içerisinde de ibadete açılıyor. Yaklaşık olarak 465 yıldır biz Müslümanlara ibadet etme hususunda önemli bir yere sahiptir. Daha önceden Selçuklulardan kalma eski bir mabedin, eski bir caminin yıkılması üzere yerine yenisinin yapılması talimatını bizzat Kanuni Sultan Süleyman vermiştir. Camimizin tarihi sebebiyle akın akın cemaat gelmektedir. Farklı illerden, farklı kültürlerden, farklı medeniyete sahip insanlar, gelip camimizi ziyaret etmektedirler" dedi. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin