Kamu-Sen’den Ek Zam ve Refah Payı Talebi

Türkiye Kamu-Sen, 81 İlde eş zamanlı olarak meydanlarda bir araya gelerek, memur ve emekli maaşlarında ek zam ve refah payı talebinde bulundu.

Berkay Doğan tarafından
07 Ocak, 2025 12:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Karabük'te Hürriyet Caddesinde bulunan Ticaret ve Sanayi Odası binası önünde toplanan sendika üyeleri adına Türkiye Kamu Sen Karabük İl Temsilcisi Sadık Doğdu basın açıklaması yaptı. Doğdu, 2025 yılına dair temennilerle başladığı konuşmasında, enflasyon rakamları ve memur maaş artışlarıyla ilgili sert eleştirilerde bulundu.

Türkiye Kamu Sen Karabük İl Temsilcisi Sadık Doğdu yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bizler hükümetten maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlemesini istiyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini bekliyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz" dedi.


Türkiye Kamu Sen İl Temsilcisi Sadık Doğdu, Eski Karabük Belediyesi önünde bir basın açıklaması yaparak, hükümetten ek zam ve refah payı istediklerini söyledi. Başkan doğdu, basın açıklamasında şunları söyledi. “Enflasyon rakamlarının açıklanması, memur ve emekli zamlarının belli olmasıyla bu umudumuzu kaybettiğimizi üzülerek söylemeliyim. Hepimizin bildiği gibi 2024 enflasyonu %44,38 oldu, son 6 aylık dönemde memur ve emeklilerin maaşlarının %5,75 eridiği resmi olarak açıklandı. Geçtiğimiz yıl kira %58,5; gıda %43,6; okul %91,6; sağlık %47,6; haberleşme %34; giyim %32,8 zamlandı. 2025 yılı için de enflasyonun en düşük %21 tahmin edildiği bizzat Merkez Bankası tarafından açıklandı. Durum böyleyken yeniden değerleme oranı da %43,93 olarak belirlendi. Motorlu taşıtlar vergisi, emlak vergisi ve diğer vergi ve cezalar bu rakama göre artırıldı. Yani kamu, kendi alacaklarına %44 zam yaptı. Memur ve emekliye geldiğinde ise %6+%5 yeter dedi. Alırken şahin olanlar, verirken güvercin oldu. Alırken bol kepçe kullananlar, verirken kaşığı bile çok gördü. Alırken bonkör, verirken cimri oldular. Bütün harcamalar %40’ların üzerinde artmışken maaşlara kümülatif %11,3 zam yapmayı yeterli gördüler.

Biz diyoruz ki; nimette külfette adalet olsun. Maaş zamları piyasa gerçekleri ile örtüşsün. Memurun emeklinin yüzü gülsün. Ekonomideki olumsuzlukları memura, emekliye mal ederseniz, toplumu enflasyon canavarına kurban verirsiniz. Enflasyon farkı sıfır zam demektir; o da sonradan verilen bir telafidir. Bu maaş politikasıyla kamu memur ve emekliliğe karşı sürekli borçlanmaktadır. İçinde Adalet olmayan maaş sisteminin refah getirmesi mümkün değildir. Refah payı olmayan maaş artışına zam denmez. Bu yapılan ön ödemeli enflasyon tazminatıdır. Kaldı ki resmi enflasyon hedefinin %17,5 olduğu yerde %6+5 zam izaha muhtaçtır. Bu, açıkça maaşlar 6,5 puan eriyecek demektir. Biz ne bu ay verilecek olan %11,54 ‘ü ne de 2025 yılının tamamı için öngörülen kümülatif %11,3’ü zam olarak kabul etmiyoruz.

Enflasyon buysa o zaman zam nerede? Bütçe açık veriyorsa, bunu memurun emeklinin rızkından kesip kapatmayın. Zaten alım gücü sürekli düşerken, daha fazla fedakarlık beklemeyin. Memurun emeklinin gelirinin artmadığı ortamda Bir de ödediği vergi sürekli artıyor. Bu da yaşam maliyetlerinin maaşlardan fazla artması sonucunda katlanamaz neticeler doğuruyor. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emekli maaşlarının yeniden değerleme oranına güncellenmesini üzerine refah payı eklenerek gerçek anlamda bir zamma kavuşturulmasını talep ediyoruz. Ek zam ve refah payının kalıcı bir biçimde düzenlenmesini istiyoruz. Gelir vergisinin adil bir biçimde düzenlenmesini herkesin kazancı ile orantılı bir vergilendirmeye tabi tutulmasını bekliyoruz. Bunun için de memurların gelir vergisi dilimi %15’te sabitlensin diyoruz. Bütün ödemeler, bilhassa ilave ek ödeme emekli maaşına eklensin, emeklinin de yüzü gülsün evi şenlensin istiyoruz. Maliye yetkililerinin, kamu çalışanlarını her sıkıntılı durumda başvurulacak ekonomik kaynak olarak görmekten vazgeçmesini bekliyoruz. Maaş sorununa kökten çözüm üretecek politikalar belirlensin diyoruz. Aksi halde ek zamsız refah olmaz, bu zamla karın doymaz”

Lise öğrencileri kapalı ortamları sterilize edecek cihaz ve odun külünden sirke üretti

Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Şubat, 2025 00:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

SAMSUN (İHA) – Samsun’da düzenlenen müsabakada lise öğrencileri yaptıkları projeleri sergiliyor. Samsun’da faaliyet gösteren bir okul, kapalı ortamları sterilize edecek aygıt yaptı. Ordu’da bir özel okul öğrencileri de odun külünden sirke üreterek kedi kumunu daha steril hale getirmeyi amaçladı.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) mesken sahipliğinde düzenlen "Lise Öğrencileri Araştırma Projeleri Bölge Yarışması" devam ediyor. Samsun Atakum Bilim Sanat Merkezi öğrencilerinden Yaşar Yiğit Toraman, Kerem Bekdemir, Nevin Emek Avcı, ’Otonom Ortam Sterilizasyon Sistemi’ ismini verdikleri bir proje yaptı. Proje çerçevesinde öğrenciler, UVC radyasyonu ve ozon gazını kullanan bir aygıt geliştirdi. Proje hakkında bilgi veren Yaşar Yiğit Toraman, "Projemiz gayesi kapalı ortamları temassız bir formda UVV radyasyonu ve ozon gazının kanıtlanmış antimikrobiyal yeteneklerini kullanarak sterilize etmektedir. UVC radyasyonu ve ozon gazını tercih etme sebeplerimiz ikisinin de doğal, kalıntı bırakmayan dezenfektanlar olmasıdır. Sistemimiz bu dezenfeksiyon sisteminin yanında insan algılama sistemi barındırmaktadır. Bu insan algılama sisteminin olayı da ozon gazı ve UVC radyasyonunun ziyanlı tesirlerinden insanları sakınmaktır. Bu sistem çalışırken odaya rastgele bir insan girdiğinde insan algılama sistemimiz insanı anında algılamakta, sistemi direk durdurmaktadır. Bu sistemi deneyler ile kanıtlamış bulunmaktayız. Hastane ortamları, hastane odaları, poliklinikler, MR odaları, ameliyathane odaları bir sürü yerde kullanılabilecek bir sistemdir. Olağanda baktığımızda yalnızca ozon gazının maliyeti 18-20 bin TL iken, bizim aygıtımız bir UVC sistemi, ozon sistemi, insan algılama sistemini toplamda 25 bin TL’lik bir maliyet getiriyor. Vakitten tasarruf sağlıyor. 10 dakika boyunca UVC yapması, 25 dakika ozon jeneratörünün çalışması gerekiyor. Bu biçimde 40 dakika içinde bir ortamı sterilize edebiliyor" dedi.

Odun külünden sirke
Ordu bulunan bir özel lise öğrencileri Bilgenur Altun ve Dilay Ceren Çekver, odun külünü sirke yaparak, kedi kumunu daha steril hale getirmeyi amaçladı. Proje hakkında bilgi veren Dilay Ceren Çekver, "Odun külünün kedi kumundaki potansiyelini araştırıyoruz. Odun külümüzü değirmenlerde çektirerek, akabinde meşe odunumuzu sıcak bir formda elma suyuna ek ederek üstüne kaya tuzumuzu ve balımızı ek ederek 6 ay beklettik. Sirke elde ettik. Bu odun külü sirkemizi alternatif tıp yanında hayvan dostlarımıza yardım maksatlı kullandık. Hayvan dostlarımıza hem daha uygun bir hijyenik ortam sağlayabilmek hem de onları için ekosisteme yararlı bir ortam oluşturmak istedik" diye konuştu.

"Alternatif tıpta kullanılabilir"
Bilgenur Altun ise "Odun külü sirkemizi spreyleme metodu ile kedi kumuna aktardık. Aktarma süreci sonucunda kedi kumunda anti bakteriyel özelliğinin çok fazla olduğunu görmüş olduk. Bu projemizde odun külü sirkemizi ön plana çıkarmayı amaçladık. Odun külü sirkesini etrafımızda aldığımız duyumlar üzerine alternatif tıpta çok değerli bir özelliğini görmüş olduk. Odun külü sirkesinin göbek bölgesi etrafındaki yağları erittiği, grip üzere salgın hastalıklara âlâ geldiği, damar tıkanıklığı ve gibisi rahatsızlıklara alternatif tıp için bir tahlil olduğu duyumunu aldık. Bunun araştırılması gerekiyor" diye konuştu.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.