blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Mayıs, 2024 12:12 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Kağıt gibi ezilen tırdan yara almadan kurtuldu

TEM Otoyolu’nun Bolu Dağı geçişinde önünde giden tırın dorsesine çarpan tır kağıt gibi ezildi. Meydana gelen kazada tır sürücüsü burnu bile kanamadan araçtan çıktı.
Kaza, TEM Otoyolu’nun Bolu Dağı geçişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Bolu Dağı Tüneli çıkışında İstanbul istikametinde seyreden Mustafa Y. idaresindeki 14 ACH 376 plakalı kereste yüklü tırın dorsesine, aynı istikamette giden Feyzullah E. yönetimindeki 06 DHR 187 plakalı tır çarptı. Çarpmanın etkisiyle kereste yüklü dorseye çarpan tır kağıt gibi ezildi. Meydana gelen kazada tır sürücüsü Feyzullah E. hurdaya dönen araçtan burnu bile kanamadan çıktı. Kazayı gören diğer sürücüler tarafından durum 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirildi. İhbar üzerine bölgeye sağlık, polis, jandarma ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrollerde tır sürücüsünün kazada yara almadığı tespit edildi.
Kazayla ilgili inceleme başlatıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Okuyucudan Gelenler tarafından
28 Mayıs, 2025 10:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Topla Kendini Karabük

Hayat, Karabük’te başka türlü işler. Burada dört işlem, sadece tahtada değil, yürekte yapılır. Gerçeklerle çarpılırız önce. Fabrika bacalarından çıkan duman gibi yüzümüze vurur hakikat.

Her sabah demirle uyanan bu şehirde, en sert darbe paslı gerçeklerden gelir. Hayallerimizi çelik preslere yatırırlar; eğer sağlam çıkarsan, yaşamaya layıksın demektir.

Sonra ayrılıklarla bölünürüz. Baba başka vardiyada, evlat başka şehirde. Sevda başka mahallede, umut başka ranzada büyür. Karabük’te herkes biraz eksiktir; biraz kardeşsiz, biraz babasız, biraz sevgisiz… Demir gibi sağlam görünenlerin içi, sessiz bir pasla oyulmuştur aslında. İnsan bir gün kendini sorar: “Ne zaman bu kadar eksildim?”

İnsanlıktan çıkarır hayat bizi; çünkü burada bazen hayatta kalmak için duygularını eritir, vicdanını susturursun. Sobaların üzerinde kestane közlerken dahi, içten içe yanarsın. Çünkü Karabük’te büyümek, erken vedalarla olgunlaşmaktır. Kimse çocuk kalamaz bu şehirde; çünkü çocukluk bile çalışmak zorundadır.

Ve sonunda fısıldar hayat kulağına: “Topla kendini.”

Topla kendini Karabük, çünkü bu şehir senden başka kimseye benzemez. Ne Ankara gibi siyasete yaslanır, ne İstanbul gibi kalabalığa kaçar. Sen çelikle örülmüş bir sabır anıtısın. Kırılanları, bölünenleri, yok sayılanları yeniden birleştirmeyi bilirsin. Topla kendini, çünkü içinde hâlâ bir parça Safranbolu sessizliği, bir avuç Eflani göğü, bir yudum Yenice ormanı var.

Hayat dört işlemse, sen beşincisisin Karabük: Dirençtir adın.
Ve biz, seni içimizde taşıyarak yaşadık hayatı.

Bizi sosyal medyadan takip edin