blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
05 Temmuz, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

İstanbul ile Ankara arasındaki köprü il afetlere hazır

Yaz yağmurlarıyla birlikte geçtiğimiz yıl birçok noktada sel ve su baskını gören Bolu’da Valilik koordinesinde tüm önlemler alındı. Bolu Valisi Erkan Kılıç, “Konuları hassas şekilde takip ediyoruz, takip edeceğiz. Bolu’da meydana gelen olaylar diğer şehirleri de etkiliyor. Bizler özellikle Ankara, İstanbul arasında önemli ulaşım akslarının olduğu bir yerdeyiz. Dolayısıyla bizim bunu da düşünerek görevimizi tam anlamıyla yerine getirmemiz son derece önemli” dedi.

Bolu Valiliği koordinesinde “Hidrometeorolojik Olaylara Yönelik Alınacak Tedbirler Toplantısı” tüm kurumların katılımıyla 112 Acil Çağrı Merkezi toplantı salonunda gerçekleştirildi. 2023 yılında yaz yağmurlarıyla birlikte Bolu’nun birçok noktasında sel ve su baskınları yaşanmıştı. Türkiye’nin en önemli geçiş noktalarından biri olan TEM Otoyolu’nun Bolu Dağı Tüneli geçişinde aşırı yağışlar nedeniyle heyelan meydana gelerek ulaşımın aksamasına sebep olmuştu.

İstanbul ile Ankara arasında köprü görevi gören Bolu’da Valilik tarafından aşırı yağışlara karşı tüm önlemlerin alındığını Bolu Valisi Erkan Kılıç açıkladı.

“Bunlarla ilgili de tedbirler alındı”

Sel ve su baskınlarına karşı gerekli çalışmaların yapıldığını açıklayan Bolu Valisi Erkan Kılıç, “İl genelinde zaman zaman su basmaları meydana geliyor. Bunları önleme noktasında da çalışmalar yapılıyordu. Burada da gelinen nokta itibariyle bir değerlendirme yapacağız. Son yıllarda özellikle Mengen ilçesinde Eskipazar’dan Mengen’e doğru bulunan Mengen Çayı’nda taşkın oluyor. Tabii sağında solunda bu çayın yerleşim alanları var. Bunların heyelan durumunda olumsuz etkilenme için de çalışmaların yapılması gerekiyor. Devlet Su İşleri, Karayolları ciddi anlamda o bölgede hem dere yataklarının temizlenmesi, hem oradaki taşkına olumsuz zarar vermemesi için çevreye tahkimat, duvar, köprü, farklı altyapı çalışmalarını da gerçekleştirmiş oldu. Bu çalışmalar da devam ediyor. Bir taraftan da bizim afetlerde aşırı yağışlarda daha doğrusu olumsuz etkilenen yerlerden bir tanesi de il merkezi. İl merkezinde Paşaköy Mahallesi civarında özellikle Gücük deresinin taşmasıyla beraber son iki yılda su baskınları meydana geldi. Bunlarla ilgili de tedbirler alındı. Altyapı çalışmaları gerçekleştirildi. Büyüksu deresinde yine aynı şekilde dere yatağında genişletme ve temizleme çalışmaları yapıldı. Şu an itibariyle çalışmalarımız bu konularla ilgili olarak aynı zamanda devam ediyor” dedi.

“Burada meydana gelen olaylar biliyorsunuz diğer şehirleri de etkiliyor”

Yoğun yağışlara karşı tüm ekiplerin hazırlıklı olduğunu dile getiren Vali Erkan Kılıç, “Meteorolojik veriler de bugün de yağış gösteriyor dün akşam da bir yağış yağdı ama çok şükür herhangi bir olumsuz durum olmadı. Bunları biz yakından takip ediyoruz. Personel, araç gereç yönünden hangi bölgelerde kim hangi afet durumunda ne yapacağına ilişkin olarak da Valilik koordinesinde bunlarla ilgili olarak da bütün birimlere gerekli bilgilendirme talimatlandırma yapıldı. Konuları hassas bir şekilde takip ediyoruz, takip edeceğiz. Sadece Bolu ilimiz değil burada meydana gelen olaylar biliyorsunuz diğer şehirleri de etkiliyor. Bizler özellikle Ankara, İstanbul arasında önemli ulaşım akslarının olduğu bir yerdeyiz. Dolayısıyla bizim bunu da düşünerek görevimizi tam anlamıyla yerine getirmemiz son derece önemli” diye konuştu.

“Hangi binanın depremden yıkılıp yıkılmayacağını artık herkes biliyor”

Fay hattı üzerinde bulunan Bolu için kentsel dönüşüm çalışmaları yapılması gerektiğini ifade eden Vali Kılıç, “Belediyelerin daha hassasiyetle, daha ciddi yaklaşması hatta bir eylem ve çalışma planı yapıp buna göre mahalle mahalle, sokak sokak hangi binalarda risk varsa burada vatandaşlarla beraber bu konuyu görüşüp çözmesi son derece önemli. Çünkü geçmişte yaşadığımız deneyimler ortada. Hangi binanın depremden yıkılıp yıkılmayacağını artık herkes biliyor. Onun için böyle binalarımız olabilir. Vatandaşlardan da zaman zaman bizlere talepler geliyor. Ama burada asıl sorun tabii ki o kişi bu gayrimenkulün sahibi olduğu için bunun yapılması, güçlendirilmesi öncelikle tabii vatandaşın görevi sorumluluğu ama bu hepimiz de bunun farkındayız. Bu konuda hep beraber başta o bina sahipleri olmak üzere üstümüze düşen görevi yapmamız gerekiyor” diyerek Bolu’da binaların yüzde 80’inin depreme dayanıklı olduğunu belirtti.

blank
blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Ocak, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Bu sanatın tarihi M.Ö. 4 binli yıllara dayanıyor

Tarihi M.Ö 4 binli yıllarına kadar dayanan Kaytan dokumacılık unutulmaya yüz tutmuş el sanatları ortasında yerini alsa da, günümüzde düzenlenen kurslar sayesinde yaşatılmaya çalışılıyor.

Kaytan (Çarpana) dokuma, M.Ö 4 bin yıllarında günümüze kadar gelen dokuma tekniği olurken, Anadolu’da çok eski bir gelenek olarak sürdürülüyor. Çarpana dokumalar, başka dokumalar üzere bilhassa turistlerin ağır olduğu yerlerde ilgi görürken, üretimin eski dokumalarla çok benzerlik göstermemesi ilginin az olmasına neden oluyor. Çarpana genelde, sepet, çuval, heybelerde sap olarak hayvanların koşum gruplarında (süslemede), bayan giysilerinde (baş süslemesinde, çocuk kundağı, beşik v.s) erkek giysilerinde (barutluk, fişek çantası, kılıç askısı v.s) günümüzde ise mesken aksesuarlarında, giysi aksesuarlarında kullanılıyor.

Trabzon’da Ortahisar Halk Eğitim Merkezi bünyesinde Alacahan’da faaliyet gösteren ‘Kaytan’ dokuma kurslarına gençler de ilgi göstermesi dikkat çekti.

Ortahisar Halk Eğitim Merkezi Kaytan dokuma usta öğreticisi Aslı Kurnaz, Kaytan dokumanın tarihinin milattan önceye dayandığını belirterek “Kaytan dokuma çok eski yıllara dayanıyor. Tarihi M.Ö 4 binli yıllarına kadar gidiyor. Günümüzde Trabzon’un Şalpazarı, Tonya ve Düzköy’de kaytan dokuma hala devam etmekte. Kaytan, Türkiye’nin birçok yerinde dokunuyor lakin metotlarımız farklı olup çıkan sonuç birebirdir ikisi de iptir. Kartlarla dokunan, tezgâhlarda dokunanlar var. Daha evvelce toprağa çakılı dokunurmuş biz de sınıf ortamında tezgâhlarda dokuyoruz. Evvelden yük ipi, sepet bağı, nesil bağı olarak kullanılıyordu. Artık biz bunlarla çanta sapları, bileklikler, kolyeler, küpeler, masa örtüleri kemer üzere bir çok eserlere uyguladık. Kaytan dokuma unutulmaya yüz tutmuş dokumaların ortasında içinde yer alıyor. Kurslarımıza bu yıl bayağı talep var. Ortalarında 18 yaşında olan kursiyerler bile var” dedi.

Kursiyerlerden 18 yaşındaki Ceren Buyruk, kaytan öğrenmenin kendisi için eğlenceli olduğunu söz ederek “Yaz mevsiminden beri kursa geliyorum. Benim için eğlenceli güzel” tabirlerini kullanırken, Yıldız Erten ise ” Emekli memurum. Kursa yeni başladım. Kaytan öğrenerek kendimi rahatlatıyorum” diye konuştu.

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.