Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Nisan, 2016 07:26 tarihinde yayınlandı /Güncelleme: 28.12.2023 12:01
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

İltihaplı Romatizmaya Dikkat!..

Özel Medikar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon  Uzmanı Tayfun Güngör,  İltihaplı Romatizma hastalıkları konusunda uyarılarda bulundu. Özel Medikar Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon  Uzmanı Dr. Tayfun Güngör  yaptığı açıklamada Romatizma’nın  tek bir hastalık olmadığını, 200’den fazla çeşidinin olduğunu, Romatizma temel olarak iltihaplı ve iltihaplı olmayan olmak üzere 2’ye ayrıldığını belirtti. Güngör tarafından yapılan açıklama şöyle: “ROMATİZMA NEDİR VE ÇEŞİTLERİ NELERDİR? Romatizma, kaslarda ve özellikle eklemlerde kendini gösteren ağrılı hastalıkların genel adıdır. Romatizma tek bir hastalık değildir. 200’den fazla çeşidi vardır. Romatizma temel olarak iltihaplı ve iltihaplı olmayan olmak üzere 2’ye ayrılır. İltihaplı romatizma mikropların neden olduğu, bağışıklık sisteminin bozulması sonucu ve ürik asit gibi maddelerin yaptığı hasar sonucu oluşan iltihap tipleri şeklinde görülür. İltihaplı olmayan romatizmada eklemde aşınma ve incelme görülür. Kemik çıkıntısı oluşabilir. İLTİHAPLI ROMATİZMA TEK BİR HASTALIK MIDIR, NEDENLERİ NELERDİR, TEDAVİLERİ AYNI MIDIR? İltihaplı romatizma, adından da anlaşıldığı gibi eklem ve kasların iltihabi durumudur. İltihabi romatizmaların sebebi genel olarak bilinmemekle birlikte genetik, çevre ve mikrobik faktörlerin vücudun bağışıklık sistemini bozarak kişinin kendi kan hücrelerinin kişinin kendi kas ve eklem dokularına saldırarak iltihap oluşturması olarak tanımlanabilir.  İltihabi romatizmanın birçok çeşidi mevcuttur. Kas veya eklem ağrısı veya şişliği olan birinde romatizmal sorgulama yapılarak tanı konulmaya çalışılır. Her iltihaplı romatizmal hastalığın tedavisi farklıdır. HANGİ ŞİKAYETLERİ OLAN  HASTALARDA İLTİHABİ ROMATİZMAL HASTALIKLARDAN ŞÜPHELENİRİZ? Yaygın eklem ağrısı veya eklem şişliği veya şişlikleri olan hastada; ağız-göz kuruluğu, gözde kum kaçmış gibi batma, güneşe çıkınca yüzde kelebek gibi kızarma, ellerde soğukta morarma beyazlaşma, ağız ve genital bölgede tekrarlayan aftlar, vücutta kırmızı renkli döküntüler sorgulanır. Yine bel ağrısı olan hastada; ağrı gece oluyor, gündüz geçiyorsa, sabah bir saatten fazla tutukluk oluyor ve hareket ettikçe geçiyorsa iltihaplı bel romatizmasından şüpheleniriz. Yaşlı, gece omuzlarında ağrısı olan ve yorganımı bile çekemiyorum diyen bir hastada omuz bölgesinin iltihaplı kas romatizmasından şüphe ederiz. Yine sedefi olan hastada eklem rahatsızlığı olduğunda sedefe bağlı eklem romatizmasından şüpheleniriz. İLTİHAPLI OLMAYAN ROMATİZMAL HASTALIKLAR NELERDİR? Bel-boyun fıtıkları, bel-boyun-diz-kalça eklemlerinin kireçlenmeleri, topuk dikeni, menisküs problemleri, yaygın kas romatizması en sık karşılaştığımız iltihaplı olmayan romatizmal hastalıklardır. İLTİHAPLI OLMAYAN ROMATİZMAL HASTALIKLARIN SEBEPLERİ NELERDİR? Genetik yatkınlığı olan kişilerde; yaşlanmaya bağlı yıpranma, kaza-darbe-zorlanmalar, stres, sigara, aşırı kilo, hareketsiz yaşam iltihabi olamayan romatizmalara neden olur. İLTİHABİ OLMAYAN ROMATİZMAL HASTALIKLARDAN NASIL KORUNABİLİRİZ? Boyun fıtığından korunmak için bilgisayara uzun süreli bakmak gibi sabit pozisyonlu aktivitelerden kaçınılmalıdır. Kişi uzun süreli bilgisayar başında kalacaksa boynunu aralıklı olarak hareket ettirmelidir. Yine kişi yanlış pozisyonda oturmamalı ve yatmamalıdır. Boyun çukuru iyi bir şekilde desteklenerek uyunmalıdır. Ani boyun hareketlerinden ve boynu kütletmekten sakınılmalıdır. Bel fıtığından korunmak için otururken bel iyi bir şekilde desteklenmelidir. Yanlış pozisyonda oturmaktan kaçınılmalıdır. Yerden bir şey alırken direk belden değil dizlerin yardımıyla alınmalıdır. Yine ani bel hareketlerinden kaçınılmalıdır. Bel ve diz bölgesinde romatizması olanlar eklemlere binen yükü azaltmak için kilo vermelidirler. Diz kireçlenmesinden korunmak için olabildiğince merdiven inip-çıkmaktan, engebeli yüzeylerde gezinmekten kaçınılmalıdır. Ağrıların şiddetinin artmaması için ağrıyan eklemler bez korselerle soğuktan korunmalıdır.   ROMATİZMAL HASTALIKLAR NASIL TEDAVİ EDİLİR? İltihaplı romatizmal hastalıklar çeşidine göre her biri farklı iltihap giderici ilaçlarla tedavi edilir. İltihabi olmayan romatizmal hastalarda öncelikle yukarıda bahsedilen önlemler alınır. Ağrı için ağrı kesici-kas gevşetici ilaç ve kremler verilir. Kasların gevşemesi, ağrının azalması, iyileşmenin hızlanması için sıcak-soğuk tedavi gibi fizik tedavi yöntemlerinden faydalanılır. Hastalığın çeşidine göre egzersiz tedavileri verilir. Bel-boyun-diz bölgelerini desteklemek için korselerden faydalanılır. Ağrılı bölgelere çeşitli maddeler kullanılarak iğne tedavileri uygulanır. İleri seviyedeki kireçlenme ve fıtıklarda ise cerrahi tedavi gerekebilir. MEDİKAR FİZİK TEDAVİ BİRİMİNDE HANGİ HASTALIKLAR TEDAVİ EDİLMEKTEDİR? Kas-eklem yakınmaları olan hastalarımızın şikayetlerini ayrıntılı bir şekilde dinleyerek; yine ayrıntılı bir muayene yapmaktayız. İltihabi ve iltihabi olmayan romatizmal hastalıkları yukarıda bahsettiğimiz metodlarla başarılı bir şekilde tedavi etmekteyiz. Hastalarımız son teknolojik ekipmanlarla kurulu ünitemizde sıra beklemeden, evlerinin konforunda fizik tedavilerini alabilmektedirler. Ailenizle mutlu ve sağlıklı günler dileriz”    

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Asuman Doğan tarafından
21 Kasım, 2025 15:23 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Safranbolu’da Tarihi Konaklar Yok Oluyor

UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer Safranbolu'da son zamanlarda artan Tarihi Konak yangınları  yaşanan tehlikenin boyutunu ortaya koyarken, 150 yıllık bir konağın daha yanması yürekleri sızlattı.

Karabük’ün Safranbolu ilçesinde alevlere teslim olan yaklaşık 150 yıllık tarihi konaktan geriye kalan harabe, gün ağarmasıyla birlikte görüntülendi.

İzzetpaşa Mahallesi Akseki Sokak’ta Pınar Ç.’ye ait olduğu belirtilen konakta henüz belirlenemeyen nedenle yangın çıktı. Ahşap yapının kısa sürede tutuşmasıyla büyüyen alevler tüm yapıyı sardı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangını uzun süre süren müdahalenin ardından kontrol altına alabildi.

Sabaha karşı tamamen söndürülen yangının ardından tarihi konağın büyük bölümünün çöktüğü, taş ve ahşap bölümlerin ağır hasar aldığı belirlendi. Konaktan geriye kalan harabe, görüntülenerek kayıt altına alındı.

Yangının, 24 Kasım’da açılması planlanan Kalealtı Eğitim ve Kent Tarihi Müzesi’nin bulunduğu bölgeye yakın bir noktada çıkması nedeniyle çevrede kısa süreli paniğe neden olduğu bildirildi. Yangının çıkış nedenine ilişkin başlatılan inceleme sürüyor.

YANGIN EN BÜYÜK TEHDİT

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ve Osmanlı-Türk şehir kültürünü günümüze taşıyan Safranbolu’da, yangınlar tarihi doku için en büyük tehditler arasında yer alıyor. Kentteki tarihi konakların çoğunda ahşap iskelet sistemi, dar sokak yapısı, eski elektrik tesisatları ve temizlenmeyen bacalar yangın riskini artırıyor.

Safranbolu’da son yıllarda meydana gelen bazı tarihi konak yangınları şöyle:

1998 - Bağlarbaşı'nda tarihi konak yangını: Ahşap yapıda elektrik kontağından çıktığı değerlendirilen yangında yapı tamamen kullanılamaz hale geldi.

2002 - Cinci Han bölgesinde çatı yangını: Baca kaynaklı olduğu belirlenen yangında konak ağır hasar aldı.

2007- Kara Üzüm Sokak’ta tarihi konak yangını: Yapıdakilerin tahliyesiyle can kaybı yaşanmadı.

2013 -  Kıranköy’de iki katlı ahşap konak yangını: Ahşap yapı tamamen yandı, bitişik yapılarda maddi hasar oluştu.

2017 - Gümüş Mahallesi’nde restorasyon sürecindeki konak yangını: Elektrik tesisatından çıktığı belirlenen yangında tavan ve çatı bölümü çöktü.

2021 - 120 yıllık konak yangını: İtfaiyenin uzun uğraşı sonucu söndürülen yangında yapı tamamen kullanılamaz hale geldi.

2023 - Çarşı bölgesinde konak yangını: Baca yangınının çatıya sıçramasıyla tarihi konak kısmen zarar gördü.

2024 - Yörük Köyü'nde bulunan üç katlı tarihi Sağır Şakir Konağı henüz belirlenemeyen bir nedenle çıkan yangında kül oldu.

2025 –150 yıllık konakta yangın: İsmetpaşa Mahallesi’nde çıkan yangında konağın kullanılamaz hale geldiği bildirildi.

Bu yangınlarda en yaygın nedenlerin baca çekiş problemleri, eski elektrik tesisatları, çatı katı birikintileri ve ihmal kaynaklı alevlenmeler olduğu rapor ediliyor.

 “ÇATI VE BACALAR EN BÜYÜK RİSK”

Safranbolu üzerine yapılan teknik araştırmalarda, konak yangınlarının büyük bölümünün çatı katı ve bacalarda başladığına dikkat çekiliyor. Ahşap karkas yapıların yüksek yanıcılığı, dar sokaklar sebebiyle itfaiye araçlarının bazı bölgelere sınırlı erişebilmesi riski artırıyor.

Uzmanlara göre:Bacaların düzenli temizlenmemesi, elektrik tesisatlarının eski olması, yangın algılama sistemlerinin bulunmaması, yangın yönetmeliğine uygunluk denetimlerinin yetersiz kalması gibi sebepler tarihi konaklarda yangın riskini artırıyor.

EKONOMİK YETERSİZLİKLER RESTORASYONU GECİKTİRİYOR

Yangın sonrası hasar gören birçok konak, yüksek maliyetler nedeniyle uzun süre onarılamıyor. Restorasyon projelerinin uzmanlık gerektiren yapısı, malzeme maliyetleri ve bürokratik süreçler, yapıların atıl bırakılmasına yol açıyor. Bazı konakların ise tamamen yıkılarak yok olduğu biliniyor.

TARİHİ KONAKLAR SİGORTALANABİLİYOR MU?

Tarihi yapıların sigortalanmasında zorluk bulunsa da bunun mümkün olduğu belirtiliyor. Tarihi yapıların maddi-manevi değerlerinin ölçülmesindeki güçlük sigorta şirketleri için sorun oluştururken, “mutabakatlı değer poliçeleri” çözüm olarak öneriliyor.

Sigortalanabilmesi için yapının elektrik tesisatının yenilenmiş olması, yangın algılama ve uyarı sistemlerinin bulunması, su deposu sistemine sahip olması, yangın yönetmeliğine uygunluğunun belgelenmesi gerekiyor.

YANGIN YÖNETMELİĞİNDE ARANAN BAŞLICA ŞARTLAR

"Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" uyarınca bir yapının kullanım izni alabilmesi için şu kriterlerin:yapı malzemelerinin yangın yönetmeliklerine uygunluğu, acil çıkış ve tahliye yolları, yangın merdivenleri ve güvenlik holleri, elektrik ve aydınlatma sistemlerinin uygunluğu, yangın algılama ve uyarı sistemleri, duman dedektörleri, yangın söndürme cihazları ve söndürme sistemleri, yönlendirme levhaları ve acil çıkış aydınlatmaları yer alması isteniyor.

ÖNLEM ALINMASI ŞART

Tarihi konaklarda yangın riskini azaltmak için düzenli baca temizliği, elektrik tesisatı kontrolleri ve ahşap yapıların koruyucu malzemelerle güçlendirilmesi büyük önem taşıyor. Konaklara duman algılama sistemleri, otomatik uyarı sensörleri ve mümkün olan yerlerde sprinkler (yangın söndürme) sistemi kurulması, alevlerin erken fark edilmesini sağlayarak kayıpları en aza indiriyor. Ayrıca sokak dokusunun dar olduğu Safranbolu’da, itfaiyenin hızlı erişimi için acil müdahale noktalarının artırılması, yangın hidrantlarının düzenli bakımının yapılması ve konut sahiplerine yönelik yangın eğitimi verilmesi, kültürel mirasın korunması açısından kritik önlemler arasında yer alıyor.

Bizi sosyal medyadan takip edin