blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
15 Şubat, 2024 00:00 tarihinde yayınlandı
A+ A-

İkinci el otomobile ilgi azaldı

Son aylarda vatandaşların sıfır araca yönelmesiyle ikinci el otomobile ilgi azaldı.
İkinci el araç piyasasında son aylarda durgunluk yaşanıyor. Otomobil alacak vatandaşların, yeni araçlara yönelmesiyle ikinci el de düşüş yaşanmaya başladı. Düzce’de oto galerici İhsan Açıkgöz, son 1 yıldır ikinci el araç piyasasında yeni döneme girildiğini belirterek, "Eskiden sıfır araç alıp plaka takıldığında direkt 100-140 bin TL zarar ediliyordu. Müşteri zarar etmemek için 1-2 bin kilometre de otomobil alıyordu. Şu an ise bu ise tam tersine döndü. Sıfır araba şu an için çok revaçta, eski araba ise değerini kaybetmeye başladı" dedi.

"İnsanların önceliği sıfır araç oldu"
Vatandaşların sıfır araçlara yöneldiğini ifade eden Açıkgöz, "Bu konuyla ilgili bazı etkenler var. Örneğin bayiler her ay yüzde 2-3 zam yapıyor. Böyle olunca 1 milyona alınan arabanın değeri bir sonraki ay zam yapıldığı zaman artıyor. İnsanların da önceliği sıfır araç oldu. Eskiden araç toplattırmak için rahatlıkla sanayiye gidebiliyorduk, yaptırabiliyorduk, tamir ettirebiliyorduk. Şu an ise maliyetler ise arttı. Araçların yedek parçasından işçiliğine kadar her şeyi arttığı için insanlar sanayiye gitmek istemiyorlar. Otomobil aldıktan sonra 50-60 bin lira masraf etmek istemiyorlar. Bunu yapınca aracın değeri artırmıyor, insanlar cebinden fazladan para vermiş oluyorlar" şeklinde konuştu.

"İkinci elde yeni bir sayfa açılıyor"
Faizlerin yükselmesi sebebiyle araç alacak kişilerin artık krediye yönelmediğini de ifade eden Açıkgöz, "Eskiden insanlar kredi çekiyorlardı. Kredi çektikleri ve ceplerinden para vermedikleri için arabanın masraflarına çok dikkat etmiyorlardı. Sadece ceplerinden para çıkmadıkları için kredi ile araç alıyorlardı. Artık insanlar birikimini araca yatırıyor. Bu yüzden sanayide harcama yapmamak için sıfır araçlara yöneliyorlar. Bu alışık olmadığımız bir düzen olsa da aslında Avrupa’da yıllardır yapılıyor. Aracın yaşı geçtikçe Avrupa’da talep görmüyor. Türkiye’de de yavaş yavaş bu durum oluşmaya başladı. Bu da ikinci elde yeni bir sayfa açılıyor demek" ifadelerini kullandı.

MAĞDURİYET GALİBİYET GETİRİR
blank
Mustafa AKAY tarafından
22 Aralık, 2024 14:31 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MAĞDURİYET GALİBİYET GETİRİR

Son günlerin sihirli sözcüğü " silkelemek".
Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyeleri silkeleme talimatı var, Çalışma Bakanı’na. Baş yüce emir verir de yerine getirilmez mi? Yani, emir demiri kesmez mi?
İsterseniz, "silkeleme" ne anlama geliyor ve neler silkeleniyor, ona bir bakalım.
Silkeleme, öz Türkçe bir sözcük. "Sarsmak, üstündeki şeyleri düşürmek" anlamına geliyor sözcük anlamıyla. Ancak, bir de mecazi tanımı var. "Dövmek, etkilemek" anlamını içeriyor.
Tayyip Erdoğan ve bakanı sözcüğü bu anlamıyla kullanıyorlar.
Peki, yaşamımızda önemli bir yeri olan, bu sözcük en çok nasıl kullanılıyor. Bir sıralayalım. Türk Halkı neleri silkeliyor?
Önce halı silkeliyoruz. Daha çok silkelediğimiz şey var. Örneğin, yaka silkelemek, çarşaf silkelemek, ceviz silkelemek, dut silkelemek, elma silkelemek, sofra bezi silkelemek ve çamaşır silkelemek gibi.
Belediyeler nasıl silkelenir? Pardon belediyeler silkelenmez, dövülür.
Belediyeler nasıl dövülür?
SSK ve maliyeye olan borçlarını tahsil etmek için hesaplarına el konularak, açtıkları kreşleri kapatmaya zorlanarak, bazı yetkileri ellerinden alınarak. Şimdi yapılmak istenen kabaca bunlar ve benzerleri.
Geçmişten gelen birikmiş borçları bu dönemde tahsil etmeye kalkmak, belediyelerin hizmet akışını önlemeye yöneliktir. Çünkü CHP'li belediyeler harika işler yapmaktadırlar.
Depreme, afete en önce koşanlardır. Sınırları içindeki yoksula ulaşan ve onlara çare olmaya çalışanlardır. Sosyal belediyeciliğin yanında, çok güzel yatırımlar yapanlardır.
Bu faaliyetler, halkın gözünde kabul gören ve benimsenen çalışmalardır. Bunlar oya tahvil olacak sonuçlar doğuracaktır. O nedenle, engellenmeleri gerekir. Her türlü zorluk CHP'li belediyelere karşı çıkarılır. Halkın hizmet almasının önü birkaç oy uğruna kesilir.
Sonuçta ise bir mağduriyet ortaya çıkar. Ellerinden hakları alınan mağdur insanlardır. Bu ise, bireyleri başkalarının zararına uğrattığı konumuna getirir. Psikolojik yanları da vardır.
Geçmişte, mağduriyet yaşadığını ileri sürerek, iş başına gelenlerin bunu anlayamamaları akıl tutulması bir olaydır. Çünkü Türk Halkı vicdanlıdır ve mağdurun yanında yer alır.
Hükümetin yaptığı tam anlamıyla, bir mağduriyet yaratmaktır. Mağduriyete uğrayanlar, tek taraflı da değildir. Bu mağduriyette halk da mağdur olmaktadır. Çünkü alacağı hizmet kesintiye uğramaktadır.
Bu mağduriyetin mağlubiyet getiren bir sonuç doğurur.
Yani, mağdur edilenlerin galibiyetiyle sonuçlanır masal.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.