Karabük Haber Postası Karabük Haber Postası

İHTİYAÇ FAZLASI HUKUKÇULAR !

Manşet Yayın: 21.11.2023 11:27
İHTİYAÇ FAZLASI HUKUKÇULAR !

TV lerde kadrolu eleman gibi her gece boy gösteriyorlar. İsimlerinin altında  hukukçu yazıyor.

 

Ülkede 84 hukuk fakültesi var. Bunlar her yıl on bin civarında mezun veriyor. Mecliste bile, meslek gruplarına baktığımızda 1.sırayı avukatlar alıyor. Ülkede eğitim kökenli onca bilim insanı varken, avukatlardan Mili Eğitim bakanlarımız bile oldu.

 

Bu kadar hukukçuya ihtiyaç var mı? Kesinlikle hayır. Ülke ihtiyacı gözetilmeden, nitelik yerine nicelik gözetilerek açılan fakülteler, tüm meslek gruplarında olduğu gibi bu mesleğinde kanayan yarasıdır. Plansız, programsız eğitim sistemi ülkenin en büyük sorunlarının başında geliyor.

 

Sadece hukuk fakültesi mezunları da değil. Sokaklar işsiz genç mühendislerle dolu. Meslek guruplarına göre ülke ihtiyacı belirlenmediği için gençlerimiz ziyan oluyor. Geçmişte üniversite mezunlarının iş bulma sorunu yoktu. Şimdi öyle mi?

 

Beğenmediğimiz eski Türkiye’de; Devlet Planlama Teşkilatı ( DPT) vardı. 5 yıllık kalkınma planları yapılırdı! Devlet orta ve uzun vadeli stratejiler geliştirir, yatırımlarını öncelik sırasına koyardı. 1960 yılında kurulan DPT 2011 yılında kapatıldı.

 

DPT; ülkenin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak için kurulmuştu. 1960-2001 yılları arasında hayli de yararlandık.

 

Sonra mı? 2011’de Kalkınma Bakanlığı olarak yeniden organize edildi, 2018’de ise Kalkınma Bakanlığı ile Maliye Bakanlığı’nın Bütçe ve Mali Kontrol Müdürlüğü birleştirilip Cumhurbaşkanlığı bünyesinde Strateji ve Bütçe Başkanlığı’na dönüştürüldü.!

Strateji geliştirme konusunda başarılı işlere imza atılıyor. Benim dikkat çekmek istediğim konu; ülkenin ihtiyacını dikkate alarak eğitim planlaması yapmak. DPT bu planlamayı yapıyor muydu? Açıkçası bilmiyorum. Fakat, o dönemlerde üniversitelerimiz şimdi olduğu kadar  ihtiyaç fazlası mezun vermiyordu.

 

Konumuza dönersek, ülkedeki avukat sayısı; neredeyse iki yüz bine dayandı. Sektördeki pastadan pay kapmak için büyük mücadele veriyorlar. Mesleğin kaymağını yiyen, astronomik rakamlar kazanan isim yapmış çok sayıda  avukatın yanısıra açlık sınırının da altında kazanarak, yaşam mücadelesi veren on binlerce avukatın varlığı da bir gerçek.

Meslekte isim yapmak, tanınmış olmak çok önemli. Bunun yolu da TV’lerden geçiyor.

 

Avukatlık mesleğinde çok önemli olan bir şey daha var! Türkçe yazım ve konuşma diline, hukuk diline tam hakimiyet. Bu konuda da sıkıntı var.

TV lerde; biryerlere yaranmak için yırtınan hukukçuları(!) ibretle izliyoruz. Hukukçu taraf olur mu, güce tapar mı?!

 

Birbirlerinin sözünü kesmeden, karşılıklı tartışmayı bile beceremiyorlar. Üstelik isimlerinin önünde prof, doçent gibi unvanlara sahipler.TV’lerde kendini göstermek bunlar için çok önemli. Çünkü  piyasaları bu şekilde yükseliyor.

 

Hukukçu değilim ama şunu iyi biliyorum; Kuvvetler ayrılığının olmadığı bir ortamda hukukun üstünlüğünden söz edemezsiniz. Bu iki kavram birbirinden ayrı düşünülemez. Aksi halde orada geçerli olan;  çifte standart ve güçlünün hukukudur.

TV lerin kadrolu hukukçuları bu konuda ne düşünüyor acaba?

Görüş Bildir

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

Adına türküler yakılan Ağasar Deresi keşfedilmeyi bekliyor

Dünya Yayın: 28.04.2024 16:48
İhlas Haber Ajansı
Adına türküler yakılan Ağasar Deresi keşfedilmeyi bekliyor

Trabzon’un Şalpazarı ilçesinde adına türküler yakılan Ağasar Deresi özellikle bahar aylarında macera tutkunlarının ilgi odağı oldu.

Orta Asya’dan Anadolu’ya göçen Çepni Türkleri’nin yoğun olarak yaşadığı Ağasar yöresine ismini veren Ağasar Deresi taş değirmenleri, tarihi taş kemer köprüsü ve yürüyüş parkuru ile keşfedilmeyi bekliyor. Ormanın içinden çıkıp gelen şırıl şırıl akan dereye ve yemyeşil doğaya hayran kaldığını belirten Melda Nisan Şahin, Ağasar Deresi’ni türkülerden duyduklarını ve ilk kez dereyi görmeye geldiklerini söyledi. Şahin “Buraya ilk defa geldim. Türkülere konu olan bu dereyi görmek istedik. Bu yüzden burayı ziyaret ettik. Çok beğendim, mutlaka tekrar geleceğim. Buradan bir patika yol vesilesi ile yukardaki su kemerine ulaşabildim, çok güzel bir manzarası var. Herkesin gelmesini tavsiye ediyorum. Buraya ulaşım çok kolay bu sebeple hafta sonu ailecek de gelinebilecek bir yer. Burada piknik de yapılabilir” dedi.

Giresun’dan yöreye gezmeye geldiğini ifade eden Nevzat Yılmaz ise “Giresun’un Görele ilçesinden geliyoruz. Buraya Acısu’da piknik yaptıktan sonra geldik. Acısu’nun da suyu meşhurdur. Ağasar Deresi ile ilgili buranın sanatçılarının türküleri vardır. ’Ağasar dereleri karışır dereme, yarim senin yüzünden kaldım ben vereme’ gibi türküleri de var. Ben herkese burayı tavsiye ediyorum. Buradaki her şey doğal. Karadeniz’in her şeyi güzeldir. Dört mevsimi biz burada yaşıyoruz” derken, Sibel Yılmaz ise “Buraya ilk defa gezmeye geldik. Görele’den buraya hem Şalpazarı’nı hem de burayı gezmeye geldik. Biraz yukarda taş köprü var bir tane, onu da görmeye çıkacağız birazdan. Bütün Karadeniz’de güzel yerler olduğu gibi burası da çok güzel herkesin buraya gelmesini tavsiye ederim” şeklinde konuştu.