Huzurevi sakinleri bilgi yarışması: Hem yarıştılar hem eğlendiler
Samsun’da huzurevi sakinleri, "Yaş Alanlar Paylaşım ve Ahenk (YAPU) Projesi" kapsamında düzenlenen bilgi müsabakasında kıyasıya gayret etti. Yaşlı bireyler hem bilgilerini sergiledi hem de keyifli anlar yaşadı.
Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından yürütülen YAPU Projesi çerçevesinde Samsun Huzurevi ve Rehabilitasyon Merkezi’nde düzenlenen bilgi müsabakasına 15 huzurevi sakini katıldı. Yarışmacılar 20 sorudan oluşan yarışta bilgilerini ortaya koydu. Yarışın kazananı, tüm soruları yanlışsız cevaplayan Atakum Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi takımı oldu. Birincilere ödül ve kupa takdim edildi.
"Yaşasın yaş alanlar"
Etkinlik hakkında açıklamalarda bulunan proje koordinatörü ve Çarşamba Huzurevi Rehabilitasyon Merkezi’nde misyonlu Toplumsal Çalışmacı Zehra Özgür, "Yaş alan büyüklerimize daha yeterli hizmet verebilmek için YAPU Projesi kapsamında ikinci etkinliğimizi gerçekleştirdik. Projemiz, Samsun Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne bağlı kuruluşlardan hizmet alan 300’den fazla büyüğümüzü kapsıyor. Çok hoş bir aktiflik oldu. Memnunuz ve yaşasın yaş alanlar diyoruz" sözlerini kullandı.
Yarışmada birinci olan kadroya kupasını Aile ve Toplumsal Hizmetler Vilayet Müdür Yardımcısı Yüksel Kıyak takdim etti. Proje, 21 Nisan’da yapılması planlanan YAPU Şenliği ile sona erecek.
Safranbolu’nun tarihi dokusu korunmaya çalışılırken, yeni yapı ve satışlar endişe yaratıyor.
Safranbolu, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ve Osmanlı döneminden kalma özgün mimarisiyle kent ölçeğinde koruma altında yer alıyor. Bölgenin kültürel ve turistik değerlerini koruma amacıyla yapılan restorasyon çalışmaları ve projeler, bölgeyi hareketlendirse de, son zamanlarda bahçeli iki katlı evlerin satılık ilanlarıyla yer alması ve yeni yapıların geleneksel mimariye uygun olmaması endişe yaratıyor. Emlak piyasasında yaşanan hareketlilik, Safranbolu’nun özgünlüğünü tehdit ediyor. Konakların bakım ve restorasyon maliyetlerinin yüksek olması, ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Bu durum, emlak piyasasında hareketlilik sağlarken, aynı zamanda bölgenin mimari bütünlüğüne zarar verme riski taşıyor. Çarşı ve Bağlar bölgelerindeki evlerin satılık ilanlarında yer alması ise bazı endişeleri açığa çıkarıyor. Çünkü o sokaktaki evlerin birçoğu artık kaderine terk edildi. Emlak sektörünün önde gelen isimleri, Safranbolu’nun mimari kimliğinin korunması gerektiğine vurgu yapıyor. Karabük’te Emlakçı Hakan Ayhan şu değerlendirmeyi yaptı: -“Bölgedeki restorasyon çalışmaları ve emlak hareketliliği, geleneksel mimarinin sürekliliğini tehdit ediyor” Ayhan: "Safranbolu’da özellikle tarihi konakların restorasyonu ile satışı artarken, yeni yapıların geleneksel Türk evi mimarisine uygun yapılmaması ise endişe yaratıyor. Miras yoluyla hissedarlar arttıkça, bazı evlerin önünde satılık ilanı yazılarının daha da çoğaldığını görüyoruz. Ancak, bölgenin kimliğine uygun olmayan projeler, turizm açısından olumsuz etkiler yaratabilir. Bu nedenle, hem alıcılar hem de satıcılar çok daha bilinçli olmalı, restorasyon ve inşaatlarda geleneksel mimarinin esas alınması gerekiyor." dedi. Safranbolu’da tarihi konaklarda satılık yazısının artmasıyla birlikte, hem turizm destinasyonunu hem de mahalle sakinlerini olumsuz etkilediği görülüyor. Safranbolu’nun özgün mimari yapısının korunmasının önemine vurgu yapan, Emlakçı Ayhan ile yapılan görüşmede, bölgedeki satış trendleri ve mimari uyum konuları detaylandırıldı. Ayhan sözlerine şöyle devam etti: "Ünlü sanatçı Hakan Peker’in restore ettiği ev gibi, bölgedeki tarihi konakların aslına uygun restore edilmesi, hem bölgenin kültürel değerlerinin korunması hem de turizm gelirlerinin artması açısından büyük önem taşıyor. Ama herkes bu duyarlılıkta olmayabiliyor ya da duyarlı oluyor ancak maddi açıdan imkanı sınırlı kalıyor. Bu konuda tarihi bir evin satışında, aslına uygun yenilenmesi şartı konularak, bununda en geç 1 yıl gibi bir sürede yapılması gerekebilir. İtalya’da bugün 1 Euro’ya ev alıyorsunuz deniliyor ama aslına uygun yenilenmeyi şart koşuyor. Burada bu uygulamaları ancak bilinçli alıcılar üstleniyor. Evlerde yaşam olmadıkça satın alınmasının bir manası da kalmıyor. Sit alanındaki evi koruma altında değilse villa tarzı geniş balkonlu, garaj kapılı ve özgün duvarların yıkıldığı modern yapılar yapılıyor, bu yapılar geleneksel yapıya uygun olmadığında, bölgenin bütünlüğüne ve özgünlüğüne zarar veriyor." Emlakçıların, Safranbolu’nun kent dokusunun korunması adına, yerel yönetimler ve inşaat sektörü ile birlikte hareket etmesi gerektiğine dikkat çeken Ayhan, ayrıca bölgedeki emlak piyasasının sürdürülebilirliği için, restorasyon ve yeni yapımların geleneksel mimariye uygun olarak yapılması gerektiğine işaret ediyor. Safranbolu’da, tarihi mirasın korunması ve ekonomiye katkı sağlayacak doğru adımların atılması, bölgenin geleceği açısından büyük önem taşıyor. Gelişmeleri yakından takip edecek bağımsız bir denetim mekanizmasının, bölgenin turizm ve emlak piyasasının, kültürel miras değerleri çerçevesinde şekillenmesinde rol alması bekleniyor.