Bölge genelinde yaşanan sel felaketlerinin ardından selden mağdur olan ev ve işyerlerinin zararlarını bir nebze karşılamak amacıyla AFAD vasıtasıyla yardımlar yapılıyor ve yapılmaya da devam ediyor. Karabük merkez ve ilçelerinde sel felaketinden zarara uğrayan işyerleri ile ilgili hasar tespit raporları çıkarılmış ve bu raporlar doğrultusunda da zarar gören işyerlerinin gerekli belgeleri göstermeleri karşılığında da doğan zararın bir kısmı AFAD vasıtasıyla işyeri sahiplerine teslim ediliyor. Ama işyeri selden zarar görüp belge sunamayan işyerleri de dağıtılan yardımlardan yararlanamamışlar. Bu durumu fırsata çevirmek isteyen uyanık işyeri sahipleri de çok fazla bir zararı olmadığı halde zarar gördüm diye afaki rakamları rapor ederse bunu da kanıtlamak zorunda kalıyorlar. Kanıtlayamayınca da haliyle sağı solu devreye sokmaya çalışıyorlar. Bu örneklerden biri de maalesef Karabük’te yaşanmış. Rivayet o ki; Siyaset ve cemiyet hayatı içinde bulunan bir iş insanı; selden zarar gördüm diye rapor veriyor, verdiği rapor karşılığında da AFAD bu iş insanına ödeme yapmak istiyor. Bu iş insanı selden zarar gördü diye raporuna belirttiği makinaları sattığını söylüyor. Fatura yok, belge yok ama ben paramı isterim diyor. AFAD yetkilileri bu şartlar altında bu parayı ödeyemeyeceklerini söylese da fırsatçı iş insanı hatrı sayılır kişileri devreye sokarak bu paranın tahsil yoluna gitmek istemiş ama nafile… İşin daha da garibi bu gözünü para bürümüş arkadaş adım ona bu hatrı sayılır kişi ya da kişilerle işleri daha da büyüterek; selden zarar görenler için artan bütün paraya da talip olmuş. Hele ki; bu hem sinsi hem de fırsatçı arkadaş artan bütün parayı alın size buradan yüzdelik dilim de vereyim demiş. Bu fırsatçı iş insanı bir anlamda devletin parasına adeta çökmek istemiş. Olaya bakın… Durum ayyuka çıkınca da pirince giderken eldeki bulgurdan da olmuş… Ve bu arkadaş için bugünlerde tekrardan siyasete girmek gibi bir düşünce oluşmuş, Siyasetteki yeni adresi neresi olacak ve bakalım sıralamayı beğenecek mi? Çarşı biraz karışacak gibi duruyor, Bekleyip göreceğiz…