blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Eylül, 2024 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

Hastanede alkol dolumu sırasında hemşire ve hasta bakıcının yandığı olayda sanığa 3 yıl ceza

Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde, alkol dolumu sırasında hemşire Önder E.’nin çakmakla sebep olduğu iddia edilen yangın sonucu yaralanan hemşire ve hastane personelinin tedavi süreçleri devam ederken, mahkeme sanık hakkında kararını açıkladı. Sanık Önder E., suçlamaları kabul etmezken hakkında 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası kararı verdi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Hastanesi’nde, 10 Aralık 2021 günü yaşanan olayda, hemşire Gizem Elif Türk ve hastane personeli Yılmaz Yapıcı, hemşire Önder E.’nin elindeki çakmakla alkol şişelerini ateşe verdiği ve yaralanmalarına sebep olduğu iddiasıyla açılan davanın karar duruşması görüldü.
Davada sanık olarak yargılanan hemşire Önder E. hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişiyi yaralama" suçundan 5 yıla kadar hapis cezası istemiyle görülen karar duruşmasında karar verildi. Olayda yaralanan hemşire Gizem Elif Türk, hastane personeli Yılmaz Yapıcı, tutuksuz sanık Önder E. ve taraf avukatlarının katıldığı duruşmada hakim, yaralanmaların ağırlığı, sanık Önder E.’nin kusurunun yoğunluğu gerekçeleriyle ‘bilinçli taksirle birden fazla kişiyi yaralama’ suçundan indirimle 3 yıl 6 ay 15 gün hapis cezası verdi.
Alevler sonucu yüzünde ve vücudunda yanıklar oluşan 52 gün boyunca tedavi gören Gizem Elif Türk, duruşmada “Yanıkların yanı sıra çok büyük acılar çektim. Eğer iftira atacak olsam, Yılmaz abiye de suç atardım. Yaşadığım acıları bir ben biliyorum. Önder E.’yi uyardım, ‘abi yapma’ dedim. Ancak dinlemedi. Bu acılara sebep olanın adalet karşısında cezasını bulmasını istiyorum” dedi.
Alkol dolumu sırasında çakmak çakmadığını, ve suçlamaları kabul etmediğini söyleyen tutuksuz sanık Önder E. "Olayda suçsuzum. Şaka mahiyetinde bile ‘seni yakayım mı’ şeklinde bir ifade kullanmadım. Demiş olsam Yılmaz bana daha yakındı, o duyardı. Beraatımı isterim" dedi.
Önder E.’nin avukatı ise sanığa yönelik bilinçli taksir suçlamalarının hukuka aykırılığına dikkat çekerek “Kameralar incelendiğinde müvekkilin elinde çakmak gözükmemektedir. Müvekkilin isteme kastı olmadığı gibi küçük de olsa iradesi olmamıştır. Bu nedenle olayda bilinçli taksir olamaz. Teknik rapor olmadan yangının çıkmasıyla müvekkilimin eylemleri arasında illiyet bağı kurulamayacağı sabittir. Kamera kayıtlarında çakmak gözükmemektedir. Raporda da ‘çakmak olabileceği düşünülen cisim’ denmektedir. Dosya bu şekilde karara çıkartılamaz. Yangının nasıl meydana çıktığı bilimsel verilerle desteklenen raporla tespit ettirilmelidir. Ayrıca, olay anında müvekkilin yüzüğü ve telefonu bile etrafa dağılmışken olayı meydana getiren çakmağın müvekkilin cebinde bulunuyor olması hayatın olağan akışına aykırıdır" şeklinde konuştu.
Sanık avukatının açıklamalarına karşı söz alan Gizem Elif Türk ise "Ben görmediğim çakmağı nasıl söyleyebilirim. Ben o halimle bile hatırladım. Ben doğruyu söylemekle mükellefim. Sanık mahkemenizde kaçamaklı beyanlarda bulunuyor. Benim yüzüme bakıp ben yapmadım diyemiyor. Gözlerimin içine bakacak cesareti bile yok. Kendisi yapmadım diyemiyor" şeklinde tepkisini gösterdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 20:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Samanlıkta işlenen cinayetle ilgili yargılama devam etti

Kastamonu’da samanlıkta balta ile öldürüldükten sonra çuvala koyup dereye atılan vatandaşın vefatıyla olayıyla ilgili sanıkların yargılanmasına devam edildi.
Olay, 17 Temmuz 2023 tarihinde Kastamonu’nun Merkez ilçesine bağlı Ahlat köyünde meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, meskenden ayrıldıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun cenazesi, Kastamonu Vilayet Jandarma Komutanlığı grupları tarafından dere yatağında, çuval içerisinde bulundu. Takımlar, çuvalın izlerinin köyün yaklaşık 300 metre yakınındaki Behice Ç.’ye ilişkin konutun samanlığına kadar devam ettiğini tespit etti. Jandarma grupları, samanlıkta yaptıkları incelemede, 57 yaşındaki Satı Doğruoğlu’nun balta ile öldürüldükten sonra cesedinin çuvala koyulduğu ve sürüklenerek dereye atıldığını belirledi. Olayın akabinde gözaltına alınan Behice Ç. ile eşi Bayram Ç. ve oğlu Ümit Ç., isimli makamlarca tutuklandı.
Olayın akabinde şüpheliler hakkında "kasten öldürme" hatasından açılan dava, Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülmeye devam etti. Duruşma salonunda tutuksuz yargılanan sanıklar Bayram Ç., Ümit Ç. ile maktulün yakınları ve taraf avukatları hazır bulundu. Bakırköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesine sevk edilen tutuklu sanık Behice Ç. ise duruşmaya katılamadı.
Duruşmada savunma yapan Bayram Ç. ile oğlu Ümit Ç. hatasız olduklarını söyleyerek, beraatlarını talep etti.
Behice Ç.’nin avukatı Hasret Çiftçi ise, müvekkilin taciz edilmek istendiği sırada baltayla kendisini savunduğunu ve bu sebeple en üst düzeyde tahrik kararlarının uygulanması gerekğini belirterek, "Olay yasal müdafaadır, bu farklı, birde tahrik indirimi verilmesi zaruridir. Müvekkilim, 2,5 yıldır cezaevindedir. Yargılamanın uzamasından kendisinin de bir kusuru ya da kabahati yoktur. Şu etapta kanıtlar toplanmıştır, kanıt karartma durumu, kaçma kuşkusu yoktur. Kendisi konut kadınıdır. Tüm bu konular göz önüne alınarak müvekkilimin isimli denetim kuralıyla tahliye edilmesini talep ederiz" dedi.
Mahkeme heyeti, Behice Ç.’nin İstanbul İsimli Tıp 4. İhtisas Konseyinde cezai ehliyetinin olup olmadığına dair rapor alınmasını ve bu raporun dönüşünün beklenmesini kararlaştırarak, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin