Ihlas Haber Ajansı tarafından
01 Kasım, 2024 12:22 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Hadrianopolis’te 2. ve 5. yüzyıla ait yeni buluntular ortaya çıkarıldı

Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianopolis Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda, 5. yüzyıla ait Arbalet tipinde Fibula ve 2. yüzyıla ait nehir tanrısı betimi yer alan sikke gün yüzüne çıkarıldı.
Geç Kalkolitik, Roma ve Erken Bizans dönemlerinde yerleşim yeri olarak kullanılan antik kentte, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Geleceğe Miras Projesi çerçevesinde Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ersin Çelikbaş’ın başkanlığında kazı ve restorasyon çalışmaları devam ediyor.
Kiliselerin tabanında, birçok hayvanın tasvir edildiği mozaiklerle ünlenen ve bu nedenle "Karadeniz’in Zeugması" şeklinde adlandırılan antik kentte, şimdiye kadar iki hamam, iki kilise, bir savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, bir kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları gibi yapılar bulundu.

Kazılarda son olarak 5. yüzyıla ait Arbalet tipinde “Fibula” ve 2. yüzyıla ait nehir tanrısı betimi yer alan sikke gün yüzüne çıkarıldı.
Kazı Başkanı Doç. Dr. Ersin Çelikbaş, Hadrianopolis Antik Kenti’nde kazıların Güney Nekropol ve SDJ-3 olarak adlandırılan iki noktada yoğunlaştığını belirterek bu yıl önemli buluntulara ulaşıldığını bildirdi.
Güney Nekropol’deki mezarlarda Roma dönemine ait ölü gömme geleneklerine dair veriler elde edildiğini ifade eden Çelikbaş, "Bunlardan en dikkat çekici olanı, Roma döneminde Hadrianopolis’te basılmış bir sikke. Bu sikkede, Hadrianopolis’e ait olduğunu gösteren bir etnikonun yanı sıra, nehir tanrısı betimi yer alıyor ve altında ’Kezios’ yazısı bulunuyor. Bu kitabe, antik dönemde Eskipazar Çayı’nın adının Kezios olduğunu göstermesi açısından çok değerli bir bilgi sunuyor. Bu bilgi gerçekten literatürde olmayan bir bilgi. Mezarın içerisinde bu sikkenin ortaya çıkması da bunun bir charon sikkesi olarak mezar içerisinde bırakıldığını da gösteriyor. Demek ki Hadrianopolis’te ikinci yüzyılda da yine Roma İmparatorluğu’nda charongeleneğinin devam ettiğini de bu şekilde görmüş olduk” diye konuştu.

Ayrıca, mezarlarda 5. yüzyıla ait Arbalet tipi bir fibula gibi diğer buluntuların da gün yüzüne çıkarıldığını kaydeden Çelikbaş, “Bu iğnelerden bir tanesi neredeyse günümüze sapasağlam ulaşmıştı. Arbalet tipinde bir iğne ve bu iğne milattan sonra 5. yüzyıla ait bir iğne. Güney Nekropolü’ndeki bulmuş olduğumuz sikke milattan sonra 2. yüzyıla ait. Diğer buluntular 5. yüzyıla ait. Yani yaklaşık olarak burada Güney Nekropolü’ndeki ölü gömme geleneği yaklaşık 300 yıl kesintisiz bir şekilde devam etmiş" dedi.
"Kaya mezarlarından oluşan bir alanda bu tip mezarların içerisinde ölü kültüne ait buluntuların ortaya çıkması çok önemli" diyen Çelikbaş, "Çünkü Güney Paflagonya bölgesinde nekropol kazısı yapan tek antik kent Hadrianopolis. Hadrianopolis’te de bu mezarların içerisinde bu şekilde o dönemin hem kültürünü hem sanatını hem de dini inanışı yansıtan buluntuların da ortaya çıkması gerçekten bizi hem şaşırttı hem sevindirdi. Arbalet tipindeki bu fibulanın gerçekten bu kadar güzel bir süslemeye sahip olması önemli bir madeni ve aslında baktığımız zaman bunun bir takı olarak da kullanıldığını söyleyebiliriz. Çünkü fibulalar antik dönemde sadece kumaşlarının uçları birbirine tutulmak için değil ayrıca estetik anlamda da kullanılan objelerdir. Dolayısıyla bunun bir takı obje aksesuar olarak da kullanıldığını söyleyebiliriz” ifadelerine yer verdi.

"Roma İmparatorluğunun karargahı olduğunu kesinleştirdik"
Çelikbaş, Hadrianopolis’in Roma İmparatorluğu’nun Güney Paflagonya’daki bir karargâhı olduğunu artık kesinleştirdiklerini belirterek, “Bu sikkenin veyahut da Arbalet tipindeki bu fibulanın burada çıkmış olmasından dolayı Hadrianopolis’in Roma İmparatorluğu’nun Güney Paflagonya’daki bir karargahı olduğuna eminiz. Yani Hadrianopolis Roma İmparatorluğu’nun bir karargahı, bir askeri üssü niteliğindeydi. Buradaki bu mezarlarda bu eserlerin ortaya çıkması burada yine bu askeri cenazelerin de buraya defnedildiğini bize işaret etmektedir” dedi.

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
09 Nisan, 2025 21:40 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Başkan Değirmenci, “40 yıllık sendikacılık hayatımın en kolay sözleşmesini imzaladık”

Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, KARDEMİR ile imzalanan toplu iş sözleşmesinin sendika hayatı boyunca imzaladıkları en kolay sözleşmelerden biri olduğunu söyledi.

Özçelik İş Sendikası, KARDEMİR ile 17. Dönem Toplu İş Sözleşmesini düzenlenen törenle imzaladı. Genel Müdürlükte düzenlenen törene KARDEMİR Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, yönetim kurulu üyeleri ile sendika üyeleri katıldı.

İmza öncesi konuşan Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Demir, "Sürecimiz biraz uzun sürdü ama her iki taraf ta yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalıştı. Geçtiğimiz dönem sektörün durumu malum. Ancak Karabük Türkiye'de ağır sanayinin kalbi ve burası bir işçi şehri. Kardemir bir yere gelecekse, ivmelenmesi, ideallerine erişmesi, çok daha güçlü olarak yarınlara yürümesi gerekiyorsa bunun lokomotifi çalışanımızdır" dedi.
"Bundan sonra atacağımız her adımda, tesisimizin, fabrikamıızı iyileştirilmesi, veriminin arttırılması, düzenlenmesi, Kardemir'in daha karlı, daha verimli, daha atak yarınlara doğru çok güvenilir adımlarla yürüyen bir şirket olmasının temelini attık" diyen Demir, "Bu temelde, arkadaşlarımızla var gücümüzle şirketimizi daha ileriye taşımak için elimizden gelen her türlü fedakarlığı beraber yapacağımıza inancımız tamdır. Bu anlayış içinde toplu iş sözleşmemizin hayırlı olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.
Özçelik İş Sendikası ile emekçilerin bir bütün olduğunun altını çizen Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, "40 yıla yakın sendikacılık hayatımın en kolay toplu iş sözleşmesini imzaladık" ifadeleriyle sözleşmeden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Değirmenci, "Biz Kardemir'siz, Kardemir bizsiz olamaz. Karabük bizsiz, biz Karabüksüz olamayız. Biz burada bir aileyiz. Büyümemizin ana faktörü Kardemir ve emekçileridir. Dolayısıyla biz Kardemir'e gözümüz gibi bakan bir anlayışla yolumuza devam ediyoruz. Geçmişte yaptığımız sözleşmelerde ücret artışını verimlilikle telafi etme sözünü almıştım. 2 sene sonra tekrar oturacağımız TİS masasında daha güzel haklar elde edelim diye canla başla çalışmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

Değirmenci, şunları söyledi: "Ola ki Kardemir bir sıkıntıya düşerse, ben ve üyelerim burada ücretsiz çalışmaya hazırız. Geçmişte Özçelik İş Sendikası üyeleriyle birlikte ne fedakarlıklar yaptı. Yine üzerimize düşeni yapmak için yönetimin yanında oluruz."

Konuşmaların ardından TİS protokolleri imzalanmasıyla program sona erdi.

Genel Başkan Değirmenci, daha sonra baş temsilcilik binasının önüne geçerek burada vardiya çıkışında toplanan işçilere hitap ederek, sendika olarak kendi rekorları ile Türkiye rekorunda bir sözleşmeye imza attıklarını söyledi.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.