Karabük Postası tarafından
06 Ekim, 2021 13:58 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Hadrianaupolis’teki yeni bulgular tarihe ışık tutuyor

Eskipazar Hadrianapoliste yapılan kazılarda, 1500 yılık satır ile 1800 yıllık ‘Pan’ Yüzüğünün yanı sıra 3500 yıllık eserler gün yüzüne çıktı. Hadrianaupolis Antik Kenti Kazı Başkanı Ersin Çevikbaş: “Hadrianaupolis bölgesinde yaşamın ve hayatın M.Ö 3500 yıllarda var olduğunu ortaya koyduk. İstanbul ve Karadeniz bağlantısı Hadrianaupolis önünden geçen İpek yolu aracılığı ile yapıldığı ortada. Hiç beklemediğimiz kadar önemli derecede Hadrianaupolis’te mozaik sanatı var” dedi M.Ö. 1’inci yüzyılda kurulduğu ve M.S. 8’inci yüzyıla kadar yerleşim amacıyla kullanıldığı tahmin edilen Karabük'ün Eskipazar ilçesindeki Hadrianaupolis Antik Kenti çalışmalarında ortaya çıkan yeni bulgular dünya tarihine ışık tutuyor. 18 yıl önce kazı çalışmalarına başlanan, bugüne kadar yüzde 5’i ortaya çıkarılan ve "Karadeniz’in Zeugması" olarak adlandırılan Karabük’ün Eskipazar ilçesindeki 5 bin 500 yıllık Hadrianaupolis Antik Kenti’nde devam eden kazılarda yeni eserler ortaya çıktı. Eskipazar ilçesinin 3 kilometre doğusunda bulunan Hadrianaupolis Antik Kenti’nde 2003’te başlatılan kazı çalışmaları Karabük Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Ersin Çelikbaş’ın başkanlığında sürdürülüyor. Antik kente at, boğa, fil, panter, geyik, tavus kuşu gibi birçok hayvanın tasvir edildiği mozaikler yer alıyor. 12 kilometrekare alanı içine alan bölgede iki hamam, iki kilise yapısı, bir savunma yapısı, kaya mezarları, tiyatro, bir kemerli ve kubbeli yapı, anıtsal kültik niş, sur, villa, diğer anıtsal binalar ile bazı kült alanları gibi 14 dağınık kamu ve diğer tür yapılar yer alıyor. Antik kentte bu yıl devam eden kazılarda M.Ö 3500 ile M.S 2’inci ve 4’üncü yüzyıla ait boğa heykelciği, ‘Pan’ yüzüğü, kemik objeler gün yüzüne çıkarıldı. Kazı Başkanı Ersin Çelikbaş, 2021 yılı çalışmalarının devam ettiğini ve kazı çalışmalarda önemli nitelendirdikleri buluntulara ulaştıklarını ve bunlarında Hadrianaupolis tarihini aydınlatan ve yaşantılarla ilgili verile sunduğunu söyledi. “YAŞAMIN VE HAYATIN M.Ö 3500 YILLARDA VAR OLDUĞUNU ORTAYA KOYDUK” Çelikbaş, M.Ö. 3500’ü geçen yıl tespit etmiştik. Bu yılda M.Ö 3500 yıl önce burada yaşantının olduğu destekleyen verilere ulaştık. Pişmiş topraktan yapılan boğa heykelciği çıkarttık. Geçen yıl ve bu yıl bulduğumuz somut verilerle Hadrianaupolis bölgesinde yaşamın ve hayatın M.Ö 3500 yıllarda var olduğunu ortaya koyduk. Bu sene kazı yaptığımız noktalardan Güney Negrepol olarak adlandırdığımız ve kaya mezarlıklarından oluşan bir alan. Burada 3 yıldır çalışma yapıyoruz ve burada 110 adet kaya mezar ortaya çıkarttık. Bunların dönemleri de farklı ve içerisinde bize çeşitli buluntularda çıktı. Bu yıl demir yüzük çıktı. Bunun üzerinde akit taş var ve bunun üzerine negatif bir şekilde işlenmiş mitolojide ‘Pan’ olarak adlandırılan fantastik yaratık figürü var. Mitolojide ‘Kırların ve Çobanların tanrısı’ olarak geçmekte. Pan yarı keçi yarı insan olarak fantastik bir yaratıktır. Bu yüzüğün önemi M.S 2. Yüzyıla ait. Yani günümüzden 1800 yıl öncesine ait bu yüzüğe işlenen figür, gözle görülemeyecek kadar küçük olmasına rağmen 1800 yıl önce işlenebilmiş. Bu da o dönemin ne kadar yüksek bir sanatının olduğunu gösteren bir detay” ifadesinde bulundu. “YAŞAM KESİNTİSİZ DEVAM EDİYOR” Bölgede yaşamın kesintisiz bir şekilde devam ettiğine de dikkat çeken Kazı Başkanı Ersin Çevikbaş, “ Burada yaptığımız kazılarda yaşamın sadece M.Ö. 3500, Roma, Genç Roma ve Bizanstan ziyade günümüzde de devam ediyor. Burasının coğrafi konumu çok önemli. Çünkü İpek yolu güzergahının tam üzerinde yer alıyor. İstanbul ve Karadeniz bağlantısı Hadrianaupolis önünden geçen İpek yolu aracılığı ile yapılmakta. Burası antik kentte bölgenin önemli bir ticaret merkezi ve din merkezi. Burada yaşantısının kesintisiz bir şekilde devam etmesinin nedeni önemli bir ticaret merkezinin üzerinde yer alması. “1500 YILLIK SATIR ORTAYA ÇIKTI” Çevikbaş, devam eden kazılarda M.S 4’üncü 5’inci yüzyıla ait önemli bir bulgulardan birinin de buldukları demir satır olduğunu da ifade ederek şunları söyledi: “Bulduğumuz satırın formunun değişmeden günümüzde de kullanılan satırlarla aynı olduğunu görüyoruz. Bu çok ilginç bir buluntu, yani antik dönemde insanların ihtiyacını karşılayan bu tür aletlerin aslında günümüz insanların da ihtiyacını karşılayan bin 1500 yılık satır olduğu ortaya çıktı. Burası ayrıca Genç Roma dönemde önemli bir din merkezi olduğunu gösteren mozaik buluntular da var. Bunlarla ilgili koruma çalışmalarımız devam ediyor. Gerçekten hiç beklemediğimiz kadar önemli derecede Hadrianaupolis’te mozaik sanatı vardı. Hadrianaupolis kendi mozaik sanatını kendisi üreten bir okula sahip” Çevikbaş, bölgenin turizme açılması adına ortaya çıkan eserlerin üst yapı ile kapatılma çalışmalarının ardından 2022 yılından itibaren turizme açılacağını da sözlerine ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 00:37 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Vali Arslan’dan Kızılay için ilginç benzetme

Bartın Valisi Dr. Nurtaç Arslan, Kızılay’ın kuruluş yıl dönümünü nedeniyle yayımladığı kutlama bildirisinde, Kzılay’ı, çaresizliğin üzerine doğan bir sabah güneşine benzetti.
Vali Nırtaç Arslan, Türk Kızılay’ın 157. kuruluş yıl dönümü nedeniyle yayımladığı iletide, Türk Kızılay’ının Türk milletinin yardımseverlik ve dayanışma hislerinin kurumsal bir temsili olduğunu söz etti. Arslan iletisinde, "1868 yılında ’Osmanlı Yaralı ve Hasta Askerlere Yardım Cemiyeti’ ismiyle kurulan Türk Kızılay’ı, yalnızca bir yardım kuruluşu değil, tıpkı vakitte milletimizin sıkıntı zamanlardaki teminatı, umutların sönmeye yüz tuttuğu anda yanan bir ışıktır. Çalışanların emeğiyle, gönüllülerin vicdanıyla ve halkımızın takviyesiyle büyüyen Türk Kızılay’ı afetlerde birinci alana inen, kan bağışında hayat kurtaran, yetimlere yuva olan, fakirlere aş olan bir hayır kervanıdır. Kızılay’ın kırmızı hilali, sadece bir amblem değil, adeta çaresizliğin üstüne doğan bir sabah güneşidir" sözlerine yer verdi.

"Türk Kızılay’ı gurur kaynağımızdır"
Kızılay’ın, yaşanan afetlerde beşere ve canlıya yardım eli olduğunu da hatırlatan Vali Arslan, "Depremlerde, yangınlarda, sel felaketlerinde, salgın hastalıklarda, her türlü zorlukta halkımızın yanında olan ve sırf ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında mazlumlara el uzatan Türk Kızılay’ı, gönüllülük ruhuyla hareket eden binlerce çalışanı ile gurur kaynağımızdır.
Bugün, Kızılay’ın yalnızca geçmişine değil, geleceğine de sahip çıkma günüdür. Daima birlikte el vererek, bu uygunluk zincirine yeni halkalar eklemek; dayanışmayı, yardımlaşmayı ve insanlığı yüceltmek hepimizin ortak sorumluluğudur. Bu his ve fikirlerle, Türk Kızılay’ının 157. kuruluş yıl dönümünü en içten dileklerimle kutluyor; insanlığa umut olan Kızılay neferleri ile takviyesini esirgemeyen tüm kişi, kurum ve kuruluşlara gönülden teşekkür ediyor, sevgi ve hürmetlerimi sunuyorum" tabirlerini kullandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin