blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
18 Ocak, 2024 00:12 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Haber izlemeyenler ve çok meyve tüketenlerin koronaya yakalanmadığı ortaya çıktı

Samsun’da bilim adamları tarafından yaklaşık 3 bin hasta üzerinde yapılan çalışmada ‘insanların neden Covid olmadığı’ araştırıldı. Kırsalda yaşayan, eğitim seviyesi düşük olan, daha çok meyve tüketen ve korona ile ilgili haberleri takip etmeyenlerin virüse yakalanmadığı görüldü.
Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Onur Öztürk ve Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç önderliğindeki bilim insanları rutinin dışında bir araştırma yürüttü. Covid-19 geçirmeyenlerin neden geçirmemiş olabileceğinin sorgulandığı araştırma uluslararası saygın bir dergide yayımlandı. Samsun’un Bafra ilçesinde gerçekleştirilen araştırmaya, 18 yaş ve üzerindeki toplam 2 bin 958 kişi katıldı. Çalışma grubu hiç Covid-19 geçirmemiş kişilerden oluşturuldu. Kontrol grubu ise Covid-19 geçirip geçirmediği o an bilinmeyen kişilerden oluşturuldu. Araştırmaya göre; ev hanımlarının, ortaokul ve daha düşük eğitim düzeyine sahip kişilerin, kırsalda yaşayan kişilerin, kombine aşı olanların, kronik hastalığı olanların, daha az öğün beslenenlerin, daha çok porsiyon meyve tüketenlerin, n95 maskesi kullananların, hayvan besleyenlerin ve Covid-19 ile ilgili haberleri takip etmeyenlerin daha yüksek oranda Covid-19 geçirmeme ihtimali olduğu belirlendi. Şaşırtıcı sonuçlar, makalenin içinde her yönüyle tartışıldı. Araştırmada sosyodemografik faktörlerin Covid-19 geçirmemeye etkisi olduğu görüldü.

“Biz olaya tersten baktık, farklı bir çalışma yürüttük”
Yaptıkları çalışma hakkında bilgi veren Samsun İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları (GETAT) Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Onur Öztürk, "Biz Covid-19 döneminde biraz ciddi çalıştık. Hem klinik olarak hem de akademik olarak çok fazla zaman harcadık. Yaptığımız çalışmalardan sonuncusu biraz ses getirdi. Farklı bir çalışmaydı. Normalde çalışmalar literatürde insanlar neden Covid oluyor? üzerineydi. Biz olaya tersten baktık. ‘İnsanlar neden Covid olmadı’ üzerinden ilerledik. Olmayan insanlar ne yaptılar da, neye sahiplerdi de Covid olmadılar. Bununla ilgili bir çalışma yürüttük. Bafra Devlet Hastanesi’nde bu çalışmayı yürüttük. 1 ay içerisinde yaklaşık 3 bin hastaya ulaştık. Oraya başvuran 3 bin farklı kişiye ulaştık. Bunları 2 gruba ayırdık. Birinci grup hiç Covid geçirmeyen insanlardan oluşmaktaydı. İkinci grup ise o ana kadar Covid geçirip geçirmediği anketörler tarafından bilinmeyen kişilerdi. Aslında halkın popülasyon ortalamasıydı. Aslında burada bir farklılık var. Normalde yapılan çalışmalarda Covid olanlar ve olmayanlar değerlendirilir. Bizim çalışmamızda toplum ortalaması ile Covid olmayanlar kıyaslandı. Her açıdan farklı bir çalışmaydı. Sonuçlarda ilginç şeylerle karşılaştık. Bunu da makale haline getirerek uluslararası saygın bir dergide yayınlattık. Ev hanımlarının, ortaokul ve daha düşük eğitim düzeyine sahip kişilerin, kırsalda yaşayan kişilerin, kombine aşı olanların, kronik hastalığı olanların, daha az öğün beslenenlerin, daha çok porsiyon meyve tüketenlerin, n95 maskesi kullananların, hayvan besleyenlerin ve Covid-19 ile ilgili haberleri takip etmeyenlerin daha yüksek oranda Covid-19 geçirmeme ihtimali olduğu tespit edildi” dedi.

"Evcil hayvan beslen kişilerin Covide ne kadar az yakalandığını veya hiç yakalanmadığını görmüş olduk"
Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Ali Oruç ise "Pandemi döneminde Covid-19 bulaşma nedenleriyle birçok çalışma yaptık ve bunları değerlendirdik. Bu kez farklı bir çalışma yapalım istedik. ’Covid geçirmeyenler neden Covid geçirmediler’ diye bir çalışma yaptık. Bu çalışmalar sonucunda bulduğumuz neticeler gerçekten önemliydi. Hayatımıza, toplumumuza etkili olacağını düşünüyoruz. Bu çalışmalar sonucunda evinde çok fazla televizyon haberlerini izlemeyen kişiler, bir hobisi olan kişiler, özellikle hayvan besleyen kişiler, kronik hastalığı olup gerçekten bu hastalıkla ilgili sağlığına dikkat edenler, aşırı öğün tüketmeyenler ve de öğünlerin arasında meyve tüketen kişilerin Covid-19’a yakalanmadığını gördük. Çalışmamızda evcil hayvan besleyen kişilerin gerçekten hayata daha olumlu baktığı, moral ve motivasyonun daha iyi olduğunu gördük. Evcil hayvan besleyen kişilerin Covide ne kadar az yakalandığını veya hiç yakalanmadığını görmüş olduk. Gerçekten hayvanlarla meşgul olmak hayata bir anlam katabilmek, enfeksiyon hastalıklarında olsun, bulaşıcı hastalıklarda olsun bizlerin sağlıklı olmasının bir yolu olarak sunabiliriz” şeklinde konuştu.

MİLLET BAHÇESİ’NDEN NE HABER?
blank
Mustafa AKAY tarafından
23 Aralık, 2024 10:43 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MİLLET BAHÇESİ’NDEN NE HABER?

MUSTAFA AKAY

Cumhuriyetin var ettiği bir kent son dönemlerde iyice köreldi. Avuç içi kadar olan bu kentte, her şey insanları üzüyor. Trafik alabildiğine karmaşık. Doğru dürüst yatırım alamıyor. Bina yapımından başka gelişen bir tarafı yok.
Eğitimde eskiden Türkiye'nin önde gelen kentlerinden birisiydi. Şimdilerde bu alanda da bir gerileme yaşanıyor.
Sağlık alanında ise tam bir felaket içinde.
Eğitim ve sağlıkta oklar hep özeli gösteriyor.
Oturulacak, kalkılacak mekanları yok denecek kadar az. Hava karardıktan sonra şehir merkezi tam anlamıyla bir ıssızlığa bürünüyor.
Böyle bir kenti vizyonu olmayanlar yönetince, yapılan yatırımlar da boşa gidiyor.
Buna, yaklaşık 10 yıl önce yapılan Kent Meydanını gösterebiliriz.
Yüzlerce ağacın kesilmesiyle ortaya çıkan boşluğu Kent Meydanı yapalım düşüncesiyle, betona çeviren bir anlayış hiçbir işlevi olmayan bu yeri merkezi hükümete devrederek, Millet Bahçesi yapımına yol verdi.
O zamanlar Kent Meydanı’nın 45 milyona mal edildiğine ilişkin iddialar ortaya çıkmıştı. Yapılan Kent Meydanı tam anlamıyla, betondu. Yeşili bulmak ya da görmek mümkün olmadan, bir yıl öncesinde yıkımına karar verildi.
Belediye Kent Meydanı’nı devrederken, hakkını yemeyelim 16 dükkânın tapusunu aldı ve kendi hanesine yazdı.
Bir seçim öncesi iktidar partisinin en büyük argümanlarından birisiydi Millet Bahçesi… Millet, Kent Meydanına gelecek, bedava çay içecek, kek yiyecekti. Çevre Bakanlığı’nın üstlendiği Millet Bahçesi'nde, yapılan 16 dükkânın dışında hiçbir gelişme görülmüyor. Meydan betona gömülmüş hissini veriyor yine.
Millet Bahçesi’nin kaça mal olacağı ve projesi konusunda da kamuoyu aydınlatılmıyor.
Yani, yine ülkenin kaynakları çarçur ediliyor.
Bir başka ülkede olsa, bu savurganlığın hesabı sorulur.
Zengin ülkeler yatırım yaparken kılı kırk yararlar. Bizde ise, "ben yaptım" mantığı egemen.
Düşünün, yurdun dört bir yanında böyle plansız, programsız yatırımların maliyetini.
Emeklisine üç kuruş maaşı hak gören anlayışın savurganlıklarının boyutu devasadır.
Yazık bu ülkeye. İyin üzücü tarafı bu tür savurganlıklarından milleti haberdar etmeyenlerin varlığı da vurdumduymazlığını artırmaktadır.
Bir seçim kazanmak uğruna milletin parasını çarçur edenlerin vicdanları rahat mıdır bilemiyoruz. Rahat diyenler olursa da onlara "sizin vicdanınız yok" deriz.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.