blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
26 Temmuz, 2024 16:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Güner’den içme suyu uyarısı

Zonguldak İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Ertuğrul Güner, sağanak yağış nedeniyle vatandaşları uyararak, sel ve su taşkınları gibi olağandışı durumlarda çevre sağlığı açısından salgın riskini azaltmak için içme ve kullanma sularına dikkat çekti.
İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr Ertuğrul Güner, sel suları ve su taşkınlarının etkisi ile içme ve kullanma suyu şebekesi ile kanalizasyon sistemlerinde arızaların meydana gelebileceğini; yağmurlar nedeniyle de çevresel kirliliğin yüzeysel su kaynaklarına taşınabileceği tehlikesine dikkat çekti. Güner, yeterli koruma önlemi alınmayan kaynak, kaptaj ve keson kuyuların kirlenebileceği ihtimallerine dikkat çekerek, toplum sağlığının korunması, sel ve benzeri olağanüstü hallerde su kesintilerinin herhangi bir sağlık sorununa yol açmaması ve salgınların yaşanmaması için vatandaşlarca alınması gereken tedbirler ve dikkat edilmesi gereken hususların altını çizdi.
Güner, “Su kesintisi yaşanması veya temiz suya erişimin mümkün olmaması durumlarında, kesinti sonrasında şebeke suyu içme amaçlı olarak kullanılacak ise su berraklaşıncaya kadar 3-5 dakika akıtılmalı ve tercihen kaynatılıp soğutularak kullanılmalıdır. Temiz gıda ve su tüketilmesi ve kaynağı belli olmayan veya kirlendiğinde şüphelenilen suların kullanılmaması, içme suyunda bulanıklık veya koku gibi değişiklikler fark edildiğinde suyun kullanılmaması gerekmektedir ve ilgililere haber verilmelidir. Mahalle aralarında kontrolsüz çeşme, kuyu, tanker, bidon ve benzeri kaynaklardan içme suyu temin edilmemelidir. Evlerde ihtiyaç fazlası su depolanmaması, depolanan veya saklanan suların ağzı kapalı temiz kaplarda ve güneş görmeyen serin yerde muhafaza edilmesi, suların gelmesi durumunda bile öncelikle depolanmış suların tüketilmesi, geniş kapaklı musluklu bidonların tercih edilmesi gerekir ve temizliği sürekli kontrol edilmelidir. Bina ve konutlarda kullanılan su depolarından temizliği yapılmamış olanlar hemen, daha sonra da belirli periyotlarla (kesinti olduğu dönemlerde 3 ayda bir, diğer dönemlerde 6 ayda bir) temizlenmeli ve bakımları yapılarak dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Su kesintisi sonrasında ve salgın durumlarında çiğ tüketilen her türlü sebze ve meyve, yıkandıktan sonra yüzde 1’lik klor solüsyonundan bir litre suya 20-30 damla damlatılarak 30 dakika bekletilmelidir. yüzde 1’lik klor solüsyonu 1 bardak çamaşır suyunun üzerine 9 bardak normal su konularak kolayca hazırlanır. Ancak dikkat edilmesi gereken nokta, kullanılan çamaşır suyu herhangi bir katkı maddesi içermemeli ve yüzde 10 aktif klor "sodyum hipoklorit" içermelidir.) Ambalajlı su (pet, bardak, cam şişe ve damacana) kullanılacaksa Sağlık Bakanlığı’ndan ruhsatlı olmasına dikkat edilmelidir. Çiğ sebze ve meyveler bol su ile iyice yıkanarak tüketilmelidir.”

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
11 Haziran, 2025 12:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

‘Küçük Antalya’ Amasya’da domates hasadı başladı

Karadeniz Bölgesi’nin zerzevat üssü Amasya’da domates hasadı başladı.
Sezonun birinci kızaran domateslerinin kilosu üretildiği serada 25 TL’den satıldı. Seralardaki üretim çokluğundan ötürü Antalya’ya benzetildiği için ‘Küçük Antalya’ diye isimlendirilen kentte yaz boyunca domates üretimi yapılacak tarlalardan 101 bin tondan fazla domates hasadı bekleniyor.

101 bin ton domates üretimi bekleniyor
Üreticilerin bin bir emekle yetiştirdiği lezzetli domatesler yoğunlukla Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, İstanbul, Ankara, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki vilayetlere gönderiliyor. Büyük Kızılca köyündeki hasada katılan Amasya Vilayet Tarım ve Orman Müdürü Gürol Çetin, "Örtü altı sera ve açık alanda toplam 12 bin 500 dekar alanda yaklaşık 101 bin ton domates üretimi bekliyoruz" dedi.
Türkiye’de yüklü olarak Antalya’nın önde geldiği Akdeniz vilayetlerinde yapılan turfanda domates üretiminin Haziran ayı ortasında sona ermeye başlarken yurt genelinde yaklaşık 45 günlük bir orta dönem oluştuğuna işaret eden Çetin, "O süreçte Türkiye’nin domates gereksiniminin kıymetli kısmını Amasya karşılıyor" diye konuştu.

Seralardaki üretim çokluğundan ötürü ‘Küçük Antalya’ deniliyor
Büyük Kızılca köyünde ürettiği domatesin kilosunu 25 TL’den satmaya başlayan üretici Hasan Kara da bereketli bir dönem geçirmeyi dilediklerini söyledi. Seralardaki üretim çokluğundan ötürü Amasya’nın ‘Küçük Antalya’ diye isimlendirildiğine değinen Kara, kaliteli eser yetiştirmede argümanlı olduklarını söyledi.
Köy muhtarı Halil İbrahim Kara ile köyde birinci domates hasadı yapan çiftçilerden olan Mehmet Türkmen ise Mart ayında toprakla buluşturdukları günden bu yana büyük emeklerle yetiştirdikleri domateslerinin doğrandığında yaydığı koku, lezzeti, aroması ve rengiyle de göz doldurduğunu işaret ettiler.

Bizi sosyal medyadan takip edin