blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
19 Ekim, 2025 12:22 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum: 0

Giresun’un yarım asırlık Muhtarı Ali Emanet: “Mahrumiyet bitti, köylerimiz şehirleşti”

Giresun’un en uzun periyodik muhtarı Ali Emanet, evvelce köyler mahrumiyet bölgesiyken, bugün alınan hizmetlerle şehirleştiğini söyledi.
Giresun’un Görele ilçesine bağlı Şenlik köyünde 52 yıldır kesintisiz muhtarlık yapan Ali Emanet, Muhtarlar Günü’nde geçmişle bugünü kıyaslayarak köy hizmetlerinde yaşanan büyük değişimi anlattı. Görele’nin Şenlik köyünde 1973 yılında birinci kere muhtar seçilen ve o günden bu yana 52 yıldır kesintisiz misyonunu sürdüren Ali Emanet, misyonunun birinci yıllarında su, elektrik ve yolun dahi bulunmadığını belirterek, "1973’te muhtar seçildiğimde köyümüzde ne su vardı ne elektrik ne de yol. Stabilize toprak yol geldiğinde bayram etmiştik. Bugün köyümüzde mahalle yollarımızla birlikte 30 kilometrelik yol ağımız var ve hepsi beton. Yolu olup da betonlanmayan yer yok. Yol ağımızın birçok kısmı de sıcak asfalt. Evvelden köy yolumuza çakıl bile alamıyorduk, artık asfaltla köylerimize ulaşabiliyoruz" dedi.

"Köyler mahrumiyet bölgesi olmaktan çıkıp şehirleşti"
Emanet, devletin köylere sunduğu hizmetlerin geçmişe nazaran büyük ilerleme kaydettiğini belirterek, "Eskiden köylerde imece tarzıyla yol, su, elektrik üzere muhtaçlıkları kendimiz karşılamaya çalışıyorduk. Artık bu hizmetler devletimiz tarafından sağlanıyor. Köylerimiz artık mahrumiyet devri yaşamıyor, ulaşım imkanlarıyla birlikte adeta şehirleşti" diye konuştu.
Köy sakinlerinden Mehmet Arslan ise, muhtarlarının hizmetlerinden son derece şad olduklarını tabir ederek, "Muhtarımızın köy için yaptığı hizmetlerden çok mutluyuz. Şu anda köyümüzde eksik diyeceğimiz bir şey yok. Yol, su, elektrik üzere temel gereksinimlerimizin hepsi tamam" dedi.
Yarım asrı aşkın müddettir vazife yapan Ali Emanet, Giresun’un en uzun periyodik muhtarı olarak hem köylülerinin hem de kamuoyunun takdirini kazandı.

Bizi sosyal medyadan takip edin

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.

blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
19 Ekim, 2025 12:26 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

BU KIŞ EMEKLİLER İÇİN ÇOK ZOR GEÇECEK !

"Emekliler için Türkiye'de yaşam zaten çok zor. Daha ne olabilirki ? Emekliler kışın kombilerini zaten yeteri kadar açamıyorlardı" diyeceksiniz.
Haklısınız, korkarım ki bu kış emekli büyüklerimiz kombilerini hiç açamayacaklar. Açlık sınırının çok altına düşen ve hızla erimeye devam eden maaşları ile karnını bile doyuramayan emekliler doğalgaz kullanabilir mi? Emeklinin ne haddine, doğalgaz ve elektrik kullanmak!

Ne yazık ki yakın bir gelecekte emekli maaşlarına iyileştirme ihtimali de yok.
Neden böyle olumsuz bir cümle kurdum? Açıklayayım, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız geçenlerde; "Çok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz” dedi.
Sayın bakanın bu cümlesi üzerine bir yazı yazmıştım. "Sayın bakan nedir o zor koşullar? Hazinede para mı kalmadı? Ekonomi çok mu zorda? Emekli maaşlarınızı ödediğimize yatın kalkın dua edin, iyileştirme falan da beklemeyin mi demek istiyorsunuz?" diye sormuştum.

Her ay emekli maaşları için 350 milyar TL. civarında bir ödeme yapılıyor. Ortalama emekli aylığı şu anda 19.735 TL. Bu rakam, TÜRK-İŞ verilerine göre açlık sınırı olan 27.970 TL’nin oldukça altında. Her ay sonu açıklanan bu açlık ve yoksulluk sınırı rakamları artmaya devam ediyor. Maaşlarda erimeye devam ediyor. Daha ne kadar devam edecek acaba?Emeklilerin neredeyse tamamı açlık sınırının altında maaşlarla yaşama tutunmaya çalışıyor.
Çalıştıkları dönem boyunca ülke ekonomisine büyük katkılar sunan, emekli olduklarında alacakları maaşların karşılığını prim olarak peşin peşin ödeyen emeklilerin insanca yaşam hakkı yok mu?
Emekliler lütuf beklemiyor! Ödedikleri primlerin günümüz koşullarındaki reel karşılığını istiyor.

Sosyal güvenlik sisteminin tüm dengeleri alt üst edildi.
Ne prim gün sayısının önemi kaldı. Ne de ödenen primin rakamsal miktarının. 3600 gün prim ödeyenle, 9000 gün prim ödeyenin maaşı neredeyse eşitlendi. En çok şikayet edilen konu budur. Bu absürtlük yetmez gibi 2008 yılında büyüüük bir reform yapıldı! Aylık bağlama oranı düşürüldü.
Sonraki yıllarda TÜİK'in de katkısıyla emekli maaşları istenilen seviyeye çekildi!
Neticede, emekliler için altın yıllar başladı!
Tarihte ilk defa bu ülkede emekliler yılı bile ilan edildi.

Şimdi, emeklilik sisteminde yeni bir düzenleme yapılması gündemdeymiş. Az prim ödeyene az, çok prim ödeyene çok maaş ödenecekmiş. Peki, geriye dönük olarak tüm maaşlar yeniden düzenlenecek mi? Yoksa, bu düzenleme bundan sonra emekli olacaklar için mi geçerli olacak?
Maaşlar, prim sistemindeki dengeler, hakkaniyet, adalet alt üst edilmeden önceki haline dönmeyecekse kıymeti yok!
Önce bu büyük yanlıştan dönmek gerekir.

Şimdi, birilerinin deyimiyle en güzel dönemlerini yaşayan emekliler; bu kış nasıl hayatta kalacağız diye kara kara düşünüyor.

İlyas Erbay

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.