Karabük Postası tarafından
02 Ağustos, 2022 10:40 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Genel Başkan Değirmenci Karabük’te

Özçelik-İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci, sendikanın artık Türkiye’nin metal sektöründeki en büyük aktörlerinden biri olduğunu belirterek, sendikayı bir bölgenin, bir iş yerinin veya bir ideolojinin parçası haline getirmenin yapılacak en büyük haksızlık olduğunu söyledi. Geçtiğimiz temmuz ayında Özçelik-İş Sendikası Olağan Genel Kurulunda güven tazeleyerek yeniden başkan seçilen Yunus Değirmenci, ilk ziyaretini Karabük’e gerçekleştirdi. Kemal Oyman mevkiinde işçiler tarafından karşılanan Değirmenci ve sendika genel başkan yardımcıları, KARDEMİR önündeki Özçelik-İş Sendikası Baş Temsilciliği binasına geçti. Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Değirmenci, dört yıllık bir hizmet sürecinin ardından 15. Olağan Genel Kurulda gerçekleşen seçimle sendikanın yeni bir dönemin kapılarını açtığını belirterek, “Bu genel kurulda şahsım ve yönetimime destek vererek bir kez daha bu mukaddes sorumluluğu emanet eden delege kardeşlerime teşekkürü bir borç biliyorum. Bununla birlikte farklı fikir ve bakış açılarının yansıması olarak bize destek vermese dahi büyük bir sağduyu ile genel kurula katılan, teşkilatın sorumluluğunu bilen ve Özçelik-İş Sendikası davasına gönülden bağlı tüm delege kardeşlerime de teşekkür ediyorum” dedi. Değirmenci, yeni dönemde daha iyiye ulaşmak adına da olsa fikir ayrılıklarını gidermek, sendikayı daha ilerilere taşımak ve büyütmek hedefinde kararlılıkla yürüyeceklerini söyledi. Özçelik-İş Sendikasının artık Türkiye’nin metal sektöründeki en büyük aktörlerinden biri olduğunu belirten Değirmenci, sendikayı bir bölgenin, bir iş yerinin veya bir ideolojinin parçası haline getirmenin yapılacak en büyük haksızlık olduğunu kaydetti. “Seçim sürecinde rekabetin usul ve adabını aşarak teşkilatçılığa zarar veren, rekabet dili yerine nefret ve tehdit dilini kullanan, dışlayan ve ötekileştiren arkadaşların takdirini de sizlere bırakıyorum” diyen Değirmenci, “Bu arkadaşlarımızın aramızda yeniden görev alabilmelerinin temel şartı değerlerimizi doğru bir şekilde öğrenmeleri olacaktır. Buna razı olmayan ya da beceremeyen arkadaşlarımızla da veda zamanının geleceği açıktır. Geçtiğimiz dönemde yaptıklarımızın değeri ve önemi bir yana artık bunları hep birlikte aşma zamanıdır” ifadelerini kullandı. Konuşmasının ardından Değirmenci, KARDEMİR Genel Müdürlüğü ile Özçelik-İş Sendikasının Karabük Şubesi'ni ziyaret etti. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
17 Temmuz, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

ÇAYKUR’dan 2. Sürgün için “Aceleye getirmeyin” uyarısı

ÇAYKUR 2. sürgünün 7. gününde çay üreticilerinin ivedi etmemeleri gerektiğini, ÇAYKUR’un tüm çayı alacak kapasiteye sahip olduğunu lisana getiren bir açıklama yaptı.
16 Mayıs 2025 tarihinde Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (ÇAYKUR) tarafından dönemin açılmasıyla başlayan 1. sürgün 27 Haziran’da son bulmuştu. ÇAYKUR 1. sürgün boyunca üreticiden 217 bin 776 ton konvansiyonel, 13 bin 938 ton organik olmak üzere toplamda 231 bin 714 ton çay aldı. 10 Temmuz itibariyle başlayan 2. sürgün çay hasadında ÇAYKUR tarafından toplamda 22 bin ton çay üreticiden alındı.
7. gününde olan 2. sürgün için üreticilere ihtarda bulunan ÇAYKUR, hasat devri boyunca ivedi edilmemesi gerektiğine dikkat çekti. Üreticilere ‘Lütfen ivedi etmeyin’ diyerek seslenen ÇAYKUR yapılan açıklamada "Çay hasat sürecini lütfen aceleye getirmeyelim. Günlük alım limitlerimiz dahilinde fabrikalarımız tam kapasite çalışacaktır. Aceleye getirilerek fazladan toplanan eserler hem fiyat düşüklüğü için bekleyen fırsatçılara imkân sağlayacak, hem de bekledikleri için kilogram kaybına sebep olacaktır. Bu durumda siz bedelli üreticilerimizin ziyan etmesi kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenlerle eserlerimizin ziyan etmeden en uygun bekleyecekleri yer bahçelerimiz olduğundan, hasat konusunda çabuk etmemenin değerini tekraren hatırlatmak isteriz" tabirlerine yer veridi.
ÇAYKUR’un çay sürece kapasitesinin tüm çay müstahsillerinin çayını alabilecek kadar yüksek olduğunun da altının çizildiği açıklamanın devamında "Fabrikalarımızın toplam kapasitesi ikinci sürgün eserlerinizi almaya kâfi düzeydedir. Fakat burada günlük sürece kapasitesine riayet etmemiz gerekmekte olup, sürgün müddetini kısaltmaya çalışmadan daima birlikte denetimli bir formda süreci yönetmeliyiz. Başta siz pahalı üreticilerimiz olmak üzere hepimiz için en yararlı olan prosedür çay toplama sürecini aceleye getirmemek olacaktır" tabirleri kullanıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin