UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan ve "En iyi korunan 20 kent" arasında bulunan Safranbolu ilçesi, geleceğe miras olarak bırakılmasının ilk adımı olarak bilinen "Tarihsel ve Doğal Sit Alanı" kararının 45. yılını kutluyor. Osmanlı mimarisini, şehir hayatını ve kültürünü yansıtması dolayısıyla "Osmanlı'nın parmak izi" olarak adlandırılan Safranbolu'da 12 Haziran 1975 te belediye yönetiminin almış olduğu "Tarihsel ve Doğal Sit Alanı" kararıyla koruma bilinci oluştu. Osmanlı döneminden kalma han, hamam, konak, çeşme, cami ve köprüleriyle açık hava müzesini andıran tarihi ilçede, yöneticisinden vatandaşına herkes elini taşın altına koydu. Alınan kararlarla küllerinden yeniden doğan Safranbolu, Türk belgesel sinemacılığının ustası olarak gösterilen merhum Suha Arın tarafından 1976'da çekilen "Altın Portakal Ödül" lü "Safranbolu'da Zaman" belgeseli yapımı sonrası ilçenin koruma altına alınarak kültürel varlıkların restore edilmesinin önünü açtı. 1975 yılında başlayan koruma bilinciyle çok sayıda tarihi eserin restore edilerek kültür turizmine kazandırıldığı Safranbolu, bu süreçte "Osmanlı'nın parmak izi", "Korumanın başkenti", "Açık hava müzesi", "En iyi korunan 20 kent" gibi unvanlarla anılmaya başlandı. Türkiye'de kent ölçeğinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ndeki tek yer olma özelliği taşıyan tarihi ilçede, yaklaşık 700 tarihi eser basit ve genel onarımlarla restore edilerek geleceğe miras olarak bırakıldı. "SAFRANBOLU'NUN BELEDİYE BAŞKANI OLMAK BÜYÜK GURUR" Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, o dönemin Safranbolu Belediye Başkanı Kızıltan Ulukavak ve meclis üyeleri, yüksek mimar ve mühendis Yavuz İnce'nin önerileriyle Safranbolu mimarisinin ve yaşam tarzının korunması üzerine çalışmalarda bulunduğunu söyledi. 1964 yılında Venedik Tüzüğüyle tarihi eser ve tarihi eserlerin korunması kavramının Safranbolu'da ilk olarak dönemin Belediye Başkanı Ömer An ile başladığını ifade eden Köse, alınan kararda, "Safranbolu, Osmanlı sivil mimarisinin bu güzel örnekleriyle doludur, bu müstesna alan korunmalıdır" notunun yer aldığını belirtti. Safranbolu'nun o gün alınan kararlarla yaşanarak korunan 20 kentten biri olma unvanını aldığını ifade eden Köse, "Safranbolu yeni kentleşmenin de yüksek olduğu, büyük binaların da bulunduğu 70'li yılların Türkiye'sinde çok kıymetli büyüğümüz Kızıltan Ulukavak ve meclis üyeleri, eskiyi yeniyle değiştirme etkilerinden sıyrılarak tüm dünyaya miras bırakan kararların arkasında da durdular. Onlardan sonra gelen belediye başkanı, meclis üyeleri ve halk da aynı kararlılığı gösterdiği için günümüzde elimizde kent ölçeğinde korunmuş, turizmde göz dolduran ve Dünya Miras Listesi'nde yer alan Safranbolu'ya sahip olmuş olduk. Safranbolu gibi bir şehrin belediye başkanı olma şansına erişmiş olmak, mimar olarak en büyük gurur ve mutluluk ifadesi" diye konuştu. RESTORASYON ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR Safranbolu'nun mimari değerlerini benzersiz yaşam tarzını çağa uygun ama aslından kopmamış biçimde tüm uluslarla paylaşmaya ve yükseltmeye devam edeceğini aktaran Köse, şunları kaydetti: "Tarihi Çarşı'da restorasyonun yapılıp tamamlandığı, 66 dükkan var. Onları pandemi süreci öncesinde restorasyonunu bitirip teslim etmiştik. Fakat aktif bir ticaret hayatı olamadan pandemi süreci başladı. Cinci Hanı arkasında cephe restorasyonu için projeler çizildi. Onların yapılması başlanacak. Aynı zamanda Tarihi Çarşı bölgesinde belirlediğimiz bir alanın 1/500 ölçekte daha detaylı planları oluşturuluyor. Karabük Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nda onaylanmasını bekliyoruz. Asma Altı dediğimiz bölgede yenileme çalışmaları için proje çiziliyor. Onlarında onayı da yapıldığında bölge bölge tüm Tarihi Çarşı bölgesinde aslına uygun olarak yenileme çalışmalarımız devam edecek." Köse, Safranbolu'nun korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında hayata geçirilen normalleşme sürecine hızlı girdiğini, ilçeninc iddi bir turist ağırladığını kaydetti.