blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Ekim, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

GDO’lu ürünler sonrası 150 yıllık değirmen yeniden gözde

Düzce’nin Akçakoca ilçesinde dere kenarındaki tarihi su değirmeni, yaklaşık 150 yıldır mısır öğütüyor. Üç kuşaktır Küçük ailesi tarafından işletilen değirmen, GDO’lu ürünler sonrası yerli mısır ununa olan talep ile yeniden ilgi görüyor.
Akçakoca’da tarihin tozlu sayfalarından çıkmış gibi duran su değirmeni, 150 yılı aşkın bir süredir kesintisiz olarak dönmeye devam ediyor. Akçakoca’nın yeşil doğasında, Edilli Deresi’nin kenarına kurulmuş bu değirmen, nesilden nesile aktarılmış bir miras niteliği taşıyor. Üç kuşaktır Küçük ailesi tarafından işletilen bu değerli yapı, hem doğayla hem de bölge insanının tarımsal kültürüyle iç içe bir yaşamın simgesi haline gelmiş durumda.
Değirmenin günümüzdeki sahibi Zafer Küçük, GDO’lu ürünlerin yaygınlaşmasıyla yerli mısır ununa olan ilginin arttığını belirterek, değirmenin varlığını suyun akmaya devam ettiği sürece sürdüreceğini vurguladı.

Dededen toruna kalan bir miras
Değirmenin 150 yıllık tarihe sahip olduğunu söyleyen Küçük, "Bu değirmeni ilk olarak ’Değirmenci Abdullah’ diye bilinen kişi işletmiş. Kendisi yaklaşık 80 yıl değirmeni işletmiş. Ondan dedeme, dedemden de babama geçmiş. Değirmen babamdan da bana kaldı" dedi.

"Değirmen öğütmeye devam edecek"
Değirmenin faaliyetlerine devam edeceğine dikkat çeken Küçük, "Tarım her ne kadar bitiyor olsa da Akçakoca’da balık var oldukça mısır ekmeği tüketilmeye devam ettikçe insanlar mısır ekecek. Değirmen de öğütmeye devam edecek" diye konuştu.

Bu yöntemle öğütme kapasitesi neredeyse iki katına çıkıyor
Değirmenin bakımına da büyük özen gösteren Küçük, "Örneğin insanlar yaşlandıkça dişleriyle ilgili çeşitli problemleri oluyor. Yemek yerken, kabuklu bir şey yemek isterken dişleriyle ilgili sorunları olabiliyor. Değirmende aynı şekilde. Döndükçe, mısırı ezdikçe aşınabiliyor. Mısırı öğütürken güçlük çekebiliyor. Bende kesere benzer bir aletle taşları yenileyip, tırtıklayarak diş açıyorum. Bu sayede öğütme kapasitesi neredeyse iki katına çıkıyor, saatte 50 kilodan 120 kiloya kadar mısır öğütebiliyorum. Bu sayede hem un taşın altında fazla kalmamış olur, hem de lezzeti artar" şeklinde konuştu.

"GDO’lu ürünler yerli mısır ununa talebi artırdı"
Yerli mısır ununa olan talebin özellikle GDO’lu ürünlerin piyasada yaygınlaşmasıyla birlikte arttığını kaydeden Küçük, "Bu mısır gerçekten çok kıymetli hale geldi. İnsanlar köyde yetişen mısırın ununu arıyor. Eskiden böyle değildi, her yer mısır tarlasıydı" ifadelerini kullandı.
Mısır sezonunun eylül ayında başlayıp aralık ayına kadar devam ettiğini belirten Küçük, bu süreçte değirmenin durmaksızın çalıştığını da sözlerine ekledi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
03 Ekim, 2025 16:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Devrek’ten Filistin’e destek, “Gazze bizim vicdanımızdır”

Zonguldak’ın Devrek ilçesinde, Devrek Birlik Kardeşlik Sivil Toplum Kuruluşları Platformu tarafından İsrail’in Filistin’e yönelik hücumlarını protesto etmek ve Gazze’ye giden yardım gemisine takviye olmak maksadıyla basın açıklaması düzenlendi.
Cumhuriyet Alanı’nda Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan açıklamaya, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve vatandaş takviye verdi. Platform ismine açıklamayı okuyan Hacı Ahmet Ağa Cami İmam Hatibi Aydın Çolpa, toplanma gayelerinin "işgalci İsrail’in Filistin halkına yönelik insanlık dışı ataklarını lanetlemek ve abluka altındaki Gazze’ye bir nefes olmak için sefere çıkan Sumud Gemisi’ne sahip çıktıklarını ilan etmek" olduğunu söyledi.
Filistin davasının yalnızca bir coğrafya problemi değil, tüm ümmetin onur ve izzet problemi olduğunu belirten Çolpa, "Gazze; çocukların açlıkla sınandığı, bayanların gözyaşına mahkûm edildiği, pakların bombalar altında can verdiği bir beldeye dönüştürülmüştür. Yıllardır süren bu kuşatma, dünyanın gözleri önünde devam etmektedir" dedi.
Sumud Gemisi’nin yalnızca besin ve ilaç değil, insanlığın onurunu, vicdanını ve özgürlük çabasını taşıdığını vurgulayan Çolpa, şu davette bulundu:
"Buradan tüm dünyaya sesleniyoruz: İsrail’in yıllardır süren işgaline, zulmüne ve ablukasına derhâl son verilmelidir. Gazze’ye insani yardımların önü açılmalı, çocukların ve günahsızların feryadı dindirilmelidir. Kudüs, bizim kırmızı çizgimizdir. Gazze, bizim vicdanımızdır."
Açıklama, "Kahrolsun Siyonizm", "Kudüs Şüphesiz Kurtulacak" ve "Yaşasın Özgür Filistin" sloganlarının akabinde sona erdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin