Ihlas Haber Ajansı tarafından
27 Ekim, 2024 12:07 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 3dk
Yorum Sayısı: 0

Firmaların iş süreçleri yapay zeka destekli yazılımla planlanıyor

Dijital dönüşüme odaklanan Hitit Üniversitesi, geliştirdiği yapay zeka destekli yazılımla firmaların iş süreçlerini planlıyor.
Hitit Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Anonim Şirketi ile Dalyan Makina işbirliğinde başlatılan proje kapsamında yapay zeka destekli süreç yönetim yazılımı geliştirildi. Geliştirilen yazılımla firmaların karar mekanizmaları, veri yönetimi ve gelecek tahmin modelleri gibi kritik süreçleri hızlı ve sistematik bir şekilde raporlanıyor. Üniversite-sanayi işbirliği kapsamında Dalyan Makina özelinde geliştirilen yazılım, firmaya ait 110 bin cari ve 60 bin ürüne ilişkin verileri talep edilen yıla ve döneme göre anlık olarak işleyebiliyor. Finansal analizler de yapılan veriler, kullanıcıların ekranlarına raporlanarak gönderiliyor.
Yazılımı geliştiren Hitit Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü Doktor Öğretim Üyesi Meryem Yalçınkaya, yazılımla Dalyan Makinanın kullandığı programlardan elde edilen verilere makine öğrenmesi, derin öğrenme tekniklerini uygulayarak geleceğe yönelik tahminlerin yapıldığını söyledi.
Üretilen yeni modellerle ilgili parametrelere göre tahminler yapıldığını kaydeden Yalçınkaya, “Bu tahminlerden elde edilen sonuçları da internet ortamında web tabanlı bir panel üzerinden yöneticilere ve kullanıcılara sunuyoruz. Kullanıcılara ve yöneticilerimize de bu raporlar üzerinden geleceğe yönelik kararlarda, satışlarda ve alacak tahsilatı gibi kritik süreçlerde bir karar destek hizmeti sunuyoruz” dedi.
Firma olarak yıllar öncesinden verileri bilgisayar ortamında tutmaya başladıklarını aktaran Dalyan Makina Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Dalyan, “Bu verileri sadece işledik. Faturalarımızı kestik, stoklarımızı tuttuk ama bu yıllarca biriken veriyi bir şekilde kullanmamız gerektiğini düşündük” ifadelerini kullandı.
Biriken verilerle ilgili ne yapılacağı konusunda toplantılar yaptıklarını kaydeden Dalyan, Hitit Üniversitesi ile birlikte proje yapmaya karar verdiklerini ifade ederek “Bu verileri işleyip anlamlı bir hale getirmek istedik. Şirketin kurumsal hafızasını daha verimli bir şekilde kullanmaya başladık” dedi.

“Farklı yöntemleri kullanıp gelecek tahminleme modellerine çalışıyoruz”
Geçmiş yıllardan biriken verilerin olduğunu ve verilerin çok büyük olması nedeniyle gerçeğe çok yakınsadığını belirten Dalyan, “Şansımıza bu dönemde yapay zeka, makine öğrenmesi, derin öğrenme ciddi şekilde geliştiği için bunları kullanıp aynı anda bir çok modeli deneyip geçmişi karşılaştırıyoruz. Örneğin, 2020 yılını alıyoruz, 2020 yılındaki dataları kullanıp, 2021 hiç gerçekleşmemiş gibi 2021 yılını tahmin ediyoruz. Tahminler tutarsa eğer 2022’ye bakıyoruz. 2022’den 2023’e bakıyoruz. Bunlar tuttuysa 2024 yılı datalarından 2025’i tahmin ediyoruz. Her zaman hepsi tutmuyor. Farklı yöntemleri kullanıp gelecek tahminleme modellerine çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
Bu süreçte geçmişten ders alarak farklı modellerle yapay zeka, derin öğrenme, makine öğrenmesi gibi terimleri kullanarak bütün verilen işlendiğini ifade eden Dalyan, şunları söyledi; “Bunlardan hatta bizim çalıştığımız büyük firmalarda faydalanmak istedi. Çünkü bizim çalıştığımız cari sayısı 110 bin, yaklaşık 60 bin ürünümüz var. Bunların kombinasyonunu yaptığımız zaman ciddi sayıda bir data çıkıyor. Bu veriler işleniyor. Meryem Hanım bilgisayar data tarafını işlerken, Savaş Hoca finansal olarak anlamlandırıyor. Hem üniversite hem sanayi bir araya gelince iş daha bir anlam kazanıyor. Yıllarca şehrimizde olan bir şey var. Bence diğer şehirlerde de böyledir. Hep üniversite sanayi iş birliğinin adı var ama maalesef bir şekilde iki taraftan da kaynaklı adım atılmadığı için başlanamıyor. Başlanamadığı için de sonuç alınamıyor. Şu anda Teknoloji Transfer Ofisinin de kurulumuyla beraber o kadar rahat oluyor ki bu işler, ben bütün sanayicilere tavsiye ediyorum.”

“Yapay zeka, Teknoloji Transfer Ofisinin çalışma alanlarında”
Üniversitelerin sadece eğitim yapan, sadece araştırma yapan sadece topluma hizmet veren bir kurum olmadığını söyleyen Hitit Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Eşref Savaş Başcı, “Günümüzde üniversiteleri öne çıkaran en büyük özelliklerden bir tanesi de aslında topluma fayda sağlayabilmek ve bunu yaparken de amaçları doğrultusunda iş birliğini sağlayabilmekten geçiyor”dedi.
Hitit Üniversitesinin “Makine ve İmalat Teknolojileri” alanında ihtisaslaştığını ifade eden Başcı, şöyle devam etti: “Türkiye’de bu alanda ihtisaslaşan tek üniversiteyiz. Tabi bu ihtisaslaşma, beraberinde üniversite sanayi iş birliğini getirecektir. Üniversite sanayi iş birliği de belli başlıklar altında faaliyetlerin yürütülmesiyle sağlanabilecek ve bu amaçla da üniversitemiz Teknoloji Transfer Ofisi Anonim Şirketini kurmuştur. Bu ofis aynı zamanda sanayinin ihtiyaç duyacağı bilgi, birikim ve bilimle çalışan tüm altyapıyı bir araya getirecek ve bununla birlikte sanayinin ihtiyaç duyacağı sorunlara çözüm getirecektir. Günümüzde dijitalleşme de en önemli gelişme alanlarından bir tanesidir. Dijitalleşmeyi günümüzde önemli hale getiren bütün unsurlarda üniversitemiz üzerine düşen görevi yerine getirmektedir. Haliyle sanayinin istemiş olduğu, geçmiş verilere dayalı olarak gelecek hakkında tahmin yapabilecek olan yeni modeller geliştirme, dijitalleşmeyi artırabilme, yapay zeka modellerini kullanabilme yine teknoloji transfer ofisimizin çalışma alanları arasına girmiştir. Bu kapsamda Dalyan Makina ile yapmış olduğumuz iş birliği ile firmamızın geçmişe yönelik datalarını yine danışman hocamızla beraber analiz ettik ve bu analiz üzerinden de hızlı bir şekilde geleceğe yönelik tahminlemeler yapmaya başladık. Bu çalışma oldukça verimli oldu. Çünkü hem firmamızın datalarını analiz ederek geçmişi ortaya koymuş olduk hem de yeni modeller uygulayarak firmanın geleceği hakkında birlikte karar verebilecekleri bir yazılım sunmuş olduk.”

blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
10 Mart, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

İftar saatinde yaşadıkları heyelanı kıyamete benzettiler

Rize’nin Ardeşen ilçesinde meydana gelen heyelanın akabinde 18 meskenin tahliyesine neden olan heyelan anını anlatan köylüler, o anları kıyamete benzettiler.
Rize’nin Ardeşen ilçesine bağlı Aşağıdurak Köyü’nde Cuma akşam saatlerinde heyelan meydana geldi. Karın erimesiyle yumuşayan toprak zirveden koparak köyün içerisinden aktı. Balçığa bulanan köydeki 18 konut Afet ve Acil Durum Yönetimi Müdürlüğü (AFAD) tarafından önlem hedefli tahliye edildi. Heyelan nedeniyle suların kesik olduğu köyde vatandaşlar tarafından paklık çalışmaları devam ederken, Rize Vilayet Özel İdaresi’ne bağlı takımlar de bölgede çalışmalarını sürdürüyor.
Heyelanda meskeni ziyan gören ve heyelanın yaşandığı o anları anlatan İsmail Hakkı Bayrak, komşularının kendilerini uyardığını lisana getirerek "Tam iftar saatiydi, telefonumda öbür odada sessizdeydi. Hiç haberim olmadı. Üstten geliyor afet fakat hiç haberimiz yok. Komşular bağırdı bize ‘Evden çıkın’ diye lakin biz duymadık. Konutun art kısmına kadar geldiğinde eşim ne oluyor diye bir dışarıya baktı ki bize işaret ettiler ‘Evden çıkın’ diyerek. Biz de çabucak çıktık meskenden. Ardımızdan konutun kapısını doldurdu. Komşumuzun konutuna sığındık ve o gece konuk olduk" dedi.
Evlerinin tahliye edildiğini lakin köyde bulunan hayvanları için her gün ilçe merkezine gidip gelmek zorunda kaldığını kaydeden Bayrak "AFAD’dan geldiler ve burayı boşaltın dediler. Çalışma yapmak üzere tekrar geleceklerini söylediler. Şuanda oturma müsaadesi yok. Ardeşen merkezde kalıyoruz. Her gün inip geliyoruz. Ahırda hayvanımız var, merkezde bağlayacak yer yok. Ne yapacağız bizde bilemiyoruz" sözlerini kullandı.
Eşinin uyarısı üzerine balkona çıktıktan sonra gördükleri karşısında şoke olduğunu vurgulayan köy sakini Emine Ofluoğlu ise heyelan anlarını "Bir baktım ki kıyamet koptu geliyor" sözleriyle anlattı. Ofluoğlu "İftardan biraz evvel eşim balkona çıktı. ‘Çok gürültü var, rüzgar mı ne var?’ dedi. Bende onun üzerine balkona çıkıp denetim edeyim dedim. Sonra bir baktım ki kıyamet koptu geliyor. Ondan sonra çabucak yengeme bağırmaya başladım. Eşim telefonla arayınca duymadılar lakin sonra sesimizi duyarak dışarıya çıktılar. Üstten büyük bir ses geldi. Allah’tan o sıra çıkmıştılar meskenden. Allah kurtardı. Korkan komşularımın hepsi o gece benim konutuma geldi. Sabaha kadar dehşetten hiç uyuyamadık" diye konuştu.
Heyelanın akabinde köyde su kesintisi olduğuna dikkat çeken Ofluoğlu "Şimdi de suyumuz akmıyor. Depoya çıktım, köyde 1 damla suyumuz yok. Yerinde depo yapılmasını rica ediyorum yetkililerden. Bir yangın çıksa köyde su yok" açıklamasında bulundu.

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.