Karabük Postası tarafından
17 Eylül, 2021 08:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Festival  meşalesi yandı

UNESCO Düya Miras Listesi'nde yer alan ve "en iyi korunan 20 kent" arasında bulunan  Safranbolu ilçesinde "Kültürel Miras ve Korumacılık" temasıyla düzenlenen 22. Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali kortej yürüyüşüyle devam etti. Leyla Dizdar Kültür Merkezi'nden başlayan ve Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı'nda tamamlanan yürüyüşe CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz, CHP İl Başkanı Abdullah Çakır ve vatandaşlar katıldı. Meydanda devam eden festivalde konuşan Safranbolu Belediye Başkanı Elif Köse, Safranbolu’nun kent ölçeğinde korunmuş nadir örneklerden biri olduğunu söyledi. Köse, bu türlü kültürel mirasların olduğu, turizmle ekonomisini geçindiren yerler için festivallerin önemli olduğunu belirterek, “Bu festivaller çok yoğun çaba gerektiren organizasyonlardır” dedi. Festivalin ana temasının her yıl “Kültürel Miras ve Korumacılık” olduğunu ifade eden Köse, “Biz bunun yanı sıra bir yan tema belirliyoruz. Bu yıl belirlediğimiz yan tema ülke genelinde de Ahi Evran yılı ilan edilmesi nedeniyle ‘Ahilik Kültürü’ olarak belirlendi. Ahilik o kadar önemli ki kardeşliğin, doğruluğun, dürüstlüğün, aklın ve bilimin yani güzel olan her şeyin birleştiği sosyo-ekonomik düzenin adı” diye konuştu. Safranbolu Kaymakamı Mehmet Türköz, Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali’nin 22 yıldır sürdürülebilir olmasının çok önemli olduğunu kaydetti. Konuşmanın ardından protokol üyelerinin katılımıyla festival meşalesi yakıldı.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.