blank
Ihlas Haber Ajansı tarafından
08 Şubat, 2024 10:58 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Evlilik hayali kuran adam, sahte gelin şebekesine 120 bin lirasını kaptırdı

Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesinde ikamet eden bir kişi, evlenme vaadiyle bir yakınının tavsiyesi üzerine gittiği Iğdır’da sahte gelin çetesi tarafından 70 bin lira başlık parası ve giderlerle toplam 120 bin lira dolandırıldığını iddia etti. 45 yaşındaki adamın kuyumcuda 3 günlük geline altın aldığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.

Diyarbakır’da 3 yıl önce eşini kaybeden Mehmet Nezir Çelik (45), tekrar evlenmeye karar verdi. Çelik, 16 Ocak tarihinde Elazığ’da Ali isimli yakınının aracılığıyla Van’da ikamet eden Fadıl isimli diğer bir aracıyla 14 bin TL’ye ticari araç kiralayıp Iğdır’a gitti. Iğdır merkezde yaşayan D.K. (34) isimli kadın, Çelik’e eşinin trafik kazasında hayatını kaybettiğini ve şu an dul olduğunu söyledi. D.K., sonrasında yanında ağabeyi olarak tanıttığı Murat isimli şahıs ile birlikte Çelik’ten 100 bin TL başlık parası istedi. Nezir Çelik, aracılara 100 bin TL başlık parasının çok olduğunu ve 70 bin TL’ye indirmek istediğini söyleyince para, aracılarla Murat isimli şahsa verildi. Burada Dilek’i alıp dini nikah kıyan Çelik, beraber aynı gün Diyarbakır’a döndü. Çelik’le aynı evde kalan D.K., ikinci günün sabahı kendine Bağlar ilçesindeki bir kuyumcu dükkanında 21 bin liralık küpe ve yüzük ile 10 bin TL’lik elbise aldı. Çelik’in kuyumcuda birlikte yüzük ve küpe baktığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Başından geçen olayı başından sonuna kadar anlatan Çelik, şöyle konuştu: “Diyarbakır’ın Yenişehir ilçesi Fabrika Mahallesi’nde ikamet ediyorum. Bir çocuğum var. Eşim 2021’de vefat etti. Ben de çocuğum yalnız kalmasın diye, evimizde sıcak yemek pişsin diye tekrar biriyle evlenmeyi düşündüm. Elazığ’da Ali isminde bir arkadaşım bana Van’da Fadıl isminde bir aracıyla Iğdır’da kız bulduklarını söyledi. Diyarbakır’dan araç kiralayıp Van’a, oradan Ağrı’ya, sonrasında Iğdır’a gittik. Orada Dilek K. (34) ile tanıştık. Dilek’in yanında ‘ağabeyim’ diye tanıttığı Murat diye biri vardı. Tanışıp kaynaştıktan sonra benden 100 bin TL başlık parası istediler. Ben bu miktarın çok olduğunu söyleyince başlık parasını 70 bin TL’ye indirdiler. Parayı Murat diye tanıttığı ağabeyine verdim. Anlaştıktan sonra Iğdır’da dini nikah kıydık. 16 Ocak’ta Dilek’i Diyarbakır’a getirdim. Dilek Diyarbakır’da 3 gün boyunca bizim evde kaldı.” “Dilek’i evden kaçarken son anda yakaladım” 18 Ocak’ta Dilek K.’nin gece saat 23.00 sıralarında kaçmaya çalıştığını ve yol kenarında son anda yakaladığını söyleyen Çelik, “Dilek bizdeyken ikinci günün sabahı dışarı çıkıp kendisine yüzük, küpe, elbise aldım. Sonrasında Ocak’ın 18’sinde akşam saat 23.00 gibi Dilek evden kaçmayı denedi. Ben de dışarı çıkıp hemen yol üzerinde yakalayıp tekrar eve getirdim. Perşembe günü ben de Ali’yi evime çağırdım. Kendisi Dilek’e ’Niye kaçıyorsun?’ diye sordu. Dilek de aile sorununun olduğunu ifade etti. Ali’de, ‘Madem aile sorunun vardı ne diye orada söylemedin’ dedi. Ben de aynısını söyledim ve ’Madem aile sorunun var bilseydim ben seni Diyarbakır’a getirmezdim’ dedim. Baktık ki bizi dolandırıyorlar. Ocak ayının 19’unda sabah saat 11.00 gibi polisler kapımıza geldi. Dilek’i alıp beraber bizi karakola götürdüler. Polisler bana Dilek’in evli ve iki çocuk sahibi olduğunu söyledi. Sonrasında bana parayı nerede kime vermişsem oraya gitmemi istediler. Ben de parayı Dilek’in ‘ağabeyim’ diye tanıttığı Murat isimli şahsa verdim. Bu durumda mağdur kaldım. Beni dolandırdılar” dedi. Yaklaşık 120 bin TL yok oldu Dilek K.’nin 70 bin TL başlık parasına, 21 bin TL küpe ve altına, 10 bin TL kıyafetine, 14 bin TL ticari taksiye 3 bin 600 TL ise aracılara verdiğini dile getiren Çelik, "Beni dolandırdıklarına tam kanaat ettiğim zaman da arkadaşımın sosyal medyadan aynı soy isimden birine ulaşmasıyla oldu. Hakan isminde biriyle irtibata geçtik. O da Osmaniye’de ikamet ediyordu. Kendisi kız kardeşinin isminin Dilek olduğunu ve 3 yıldır Dilek’i reddettiklerini söyledi. Lütfen devlet güçlerimiz bu dolandırıcı şebekesini yakalasın. Cumhuriyet Başsavcılığına şikayet talebinde bulundum. Yani ben bu parayı hepsini borç etmiştim. 70 bin TL başlık parasına, 10 bin TL Dilek’e elbise, 21 bin TL küpe ve yüzük, 14 bin TL ticari taksi kiralayıp Iğdır’a gittik, 3 bin 600 TL’de aracılara verdim. Başıma böyle bir şey geleceğini hiç bilmiyordum. Şu anda evden bir yere çıkamıyorum. Benim gururumla oynandı. Herkes bizimle dalga geçiyor" diye konuştu.(İHA)
BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?
blank
İlyas Erbay tarafından
22 Aralık, 2024 14:39 tarihinde yayınlandı
A+ A-

BUNU KİM HAZMEDEBİLİR?

Ülkemiz küresel, fırsatçı vampirler tarafından sömürüldüğü sürece, ekonomide düzelme beklemek saflık olur. Sadece küresel vampirler değil, kanımızı emen, aç gözlü aşağılık vampirlerden kendi içimizde de var. Hem içeriden hemde dışarıdan sürekli sömürülüyoruz. Ne pahasına olursa olsun bu sömürü düzeninden kurtulmak zorundayız. Ülkenin bu sarmaldan bir an evvel çıkması gerekiyor.

Değerli okuyucularım, ülkemizin küresel para baronları ve büyük sermaye sahipleri tarafından yıllardır nasıl sömürüldüğünü 2 yıl önce kaleme aldığım bir makalemde o günün rakamlarıyla basitçe anlatmıştım. Şimdi, güncel rakamlarla, herkesin anlayabileceği bir şekilde bir kez daha bu konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Konunun daha iyi anlaşılması için, öncelikle, şu iki soruyu tekrar soralım.

1.) Bu kadar büyük parayı, daha doğrusu vurgunu dünyanın hangi ülkesinde yapabilir siniz?

2.) Bu para kimden çıkıyor?

Dolar düşüyor, ekonomi uçuyor! Dolar yükseliyor, ekonomi batıyor!
Öyle mi acaba? Buyrun bakalım! Yükselse de, düşse de birileri sürekli kazanıyor, kaybeden hep ülkemiz!

Düşük kur, yüksek faiz/Yüksek kur, düşük faiz! Yıllardır bu ikisi arasında gidip geliyoruz. Birilerinin işine gelen de işte bu!
Her ikisinin de düşük olması için üretime dayalı güçlü bir ekonomiye sahip olmak gerekiyor. Bu dalgalanma devam ettiği sürece güçlü bir ekonomiden söz edemezsiniz.

İçimizdeki ve dışarıdaki para baronları sürekli pusudalar. Bekledikleri fırsat ortamı; doların tavan yapmasıyla yine oluşmaya başladı. Eee, ne demişler? “Bekleyen derviş muradına erermiş”
1 dolar şu anda 35 ₺ Muhtemelen, harekete geçmek için biraz daha yükselmesini bekleyecekler. Aslında beklemelerine de gerek yok. 35₺ iyi bir rakam.

Biz doların 40₺ TL. olduğunu varsayalım. 100 milyon doları olan bir küresel yatırımcıyı örnek alalım. ( bu içimizdeki para babalarından biri de olabilir) Bunlar bu gün itibariyle, dolarlarını bozdurduklarında, karşılığında; 100 milyon dolar x 40=4 milyar TL elde edecekler. Malûm, şu anda TL mevduat faizleri % 50 seviyelerinde. Bizim yatırımcı, daha doğrusu fırsatçı vampir 100 milyon dolarını bozdurarak aldığı 4 milyar lirayı % 50 den, TL. mevduat faizine bağladığında, 6 ay sonra 1 milyar TL. faiz geliri elde edecek ve parası 5 milyar TL. olacak. Oyununun 2. perdesi işte tamda burada başlıyor. 5 milyar TL yi tekrar dolara çevirip karşılığında 125 milyon dolar alacak. Yani 100 milyon doları 6 ayda 125 milyon dolar olacak. 100 milyon doları kendi ülkesinde faize koysaydı, 6 aydaki getiri 2 milyon dolar civarında olacaktı.
Bizde ne oldu? 25 milyon dolar.
Belki farkettiniz. 6 aylık sürede doları TL karşısında sabit tuttum. Biraz yükseldiğini, 45 ₺ olduğunu varsaysak bile arada uçurum var! 100 milyon doları olmayan biri de ülkesinde %4 -%5 faizle bu parayı temin edip bu büyük fırsattan yararlanabilir. Ülkemizdeki elde ettiği 125 milyon dolardan çektiği kredinin 6 aylık faizi olan 2 milyon doları ve ana parayı aldığı bankaya ödediğinde, cebine en az 22-23 milyon dolar kalır ki, 6 ayda çok büyük getiri.

Ülkemizdeki bu fırsat ortamı küresel para baronlarının iştahını kabarttığı için, zaman zaman hızlı bir şekilde ülkeye çok yüksek miktarda sıcak para girişi oluyor. Ekonomide, sıcak paraya bağlı, suni, geçici bir canlanma hemen kendini gösteriyor. Yalaka basın her zaman olduğu gibi yine “Ekonomide bahar havası” manşetleri atıyor.

100 milyon dolara dünyanın neresinde; bu kadar kolay, bu kadar kısa sürede, 25 milyon dolar getiri elde edebilirsiniz? Böylesine büyük bir vurgunu yapabileceğiniz tek bir ülke var. TÜRKİYE
Örneği 100 milyon dolar üzerinden verdim. Aslında rakam korkunç boyutlarda.

Bu faiz kur oyunu; yıllardır bu şekilde oynanıyor. Küresel para baronları ile birlikte içimizdeki para babaları sürekli kanımızı emiyor. Olan zavallı Türk halkına oluyor! Zaman zaman notlar alırım. Arşivlerime baktım. Aynı oyun; 2020 yılında da oynanmış. doların tavan yaptığı Kasım 2020 de. 1 $ = 8.567₺ yi görmüş. O zamanda bu küresel vampirler ülkemize çökmüşler. 4 ay sonra dolar 6.95 TL ye düş(ürül)müş. Ülkenin milyarlarca doları yine bunların cebine akmış!

Bu şekilde gelen yabancı sermayenin faydadan çok zararı vardır. Yabancı sermayeyi, yatırım amaçlı, istihdam yaratacak şekilde çekebilirsek ancak o zaman ülkeye bir faydası olur.

İşin özeti şu; bu bir kısır döngü. dolar yakında tekrar düşecek, sonra tekrar yükselecek. Faiz / kur karşılıklı oyna(tıl)maya devam edecek. Küresel vampirler ( içimizdeki para babası vampirler de dahil ) kanımızı emmeye devam edecekler. Tam bir win win durumu ! Şimdi yukarıda sorduğum iki soruyu tekrar okuyun ve yanıt verin. Bunu hangi akıl, vicdan kaldırabilir? Bu ülkenin bir vatandaşı olarak bunu hazmedemiyorum, öfke doluyum. Ülkemizin sömürülmesine neden olan, bu fırsat ortamını yaratan; küresel oyun kuruculara ve içimizdeki işbirlikçilerine söyleyecek söz bulamıyorum!

Ekonomist değilim, bunları görmek için ekonomist olmaya da gerek yok. Haddim olmayarak alanlarına girdim kusuruma bakmasınlar!
Aslında, biraz sorgulamak, araştırmak yeterli. Araştırmadan, sorgulamadan ekonomi iyi, dolar düşüyor. Aaa dolar yükseliyor batıyoruz diye düşünenlere; ülkemizin nasıl sömürüldüğünü umarım anlatabilmişimdir.

Mehmet gider, Ahmet gelir. Hafize gider, Pakize gelir, bu döngü bitmez! Bu acımasız kısır döngüden, bu girdaptan kurtulmanın tek bir yolu var. ÜRETMEK. Aksi halde kurtlar sofrasında yem olmaya devam ederiz.

İlyas Erbay

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.