Karabük Postası tarafından
16 Şubat, 2023 14:05 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ev Sahibinden Örnek Davranış

Safranbolu'da bir vatandaş boş olan dairesini 5 yıllığına kira almadan, depremden sağ olarak kurtulan aileye açtı. Safranbolu ilçesinde yaşayan bir vatandaş, boşta olan dairesini, 5 yıllığına kira almadan, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde meydana gelen depremden sağ olarak kurtulan Açık ailesine açtı. Kahramanmaraşblank’ta meydana gelen 7,7’lik ve 7,6’lık depremler 10 ilde büyük yıkıma yol açtı. On binlerce insan hayatını kaybederken yüz bin civarında vatandaş da yaralandı. Depremzedelerin yaralarının sarılması için yoğun bir çalışma yürütülürken  Safranbolu ilçesinde yaşayan Mehmet Bal isimli vatandaş da boş olan dairesini 5 yıl boyunca kira almamak şartıyla İmam Açık ve ailesinin kullanımına açtı. “SON ANDA MERDİVENLERDEN KENDİMİZİ SOKAĞA ATTIK” Deprem anında yaşadıklarını anlatan İmam Açık (48), “Binanın sallanmasıyla kalkmam bir oldu, sobanın yanında zaten torunlarım yatıyordu. Bir bağırdım bir elimle sobayı tuttum, bir elimle torunları kucağıma alıp dışarı çıktım. Son anda merdivenlerden kendimizi sokağa attık” dedi. Dışarıdayken çöken binaların olduğunu belirten Açık, “Çevremizde çöken binalar oldu o binalardan bir arkadaşımızı kurtardığım yer üç katlıydı kirişler çökmüştü duvarın arasına sıkışmıştı o soğukkanlılıkla evde makas vardı makası almamla demiri kesince el birliği ile abiyi çıkardık ama hanımı ve çocuğuna yardımcı olamadık” ifadelerini kullandı. Açık, “Kahramanmaraş’tan Karabük’e gelme sebebimiz sonuçta ben orada kiracıyım ev gitti şuanda bir ev bulma lüksümüz yok. Çocuklarımızın riski vardı psikolojisi bozuldu kızımın çadırda kalıyorduk. Burada kızım vardı, baldızım vardı bacım onunla oturuyordu. Onların vesilesi ile aktarmalı olarak Ankara’ya geldik oradan da Karabük’e geldik. Burada Esentepe muhtarımız ve Mehmet abi, hayırseverler bize iş imkânı sağladılar, evlerini açtılar Allah razı olsun” diye konuştu. Kahramanmaraş Pazarcık ilçesi Narlı beldesinde eşi ve çocukları ile birlikte yaşayan Beyazıt Kanlıkılınç, deprem anında çocuklarını tek katlı evinden dışarı çıkarttığını daha sonra babasını kurtarmaya gittiğini aktararak şunları söyledi: “Babamlar inşaatta kalıyordu. Evleri inşaattı. Binaları yan yatmıştı. Onları çıkarttım. 3 katlı evleri var babamların, mutfağın balkonundan girdim ve yan yatan binadan onları kurtardım ve biz binadan çıktıktan sonra bina yıkıldı.” Babasından kalma evini, depremzede Açık ailesinin kullanımına verdiğini ve hiçbir ücret talep etmediğini kaydeden Safranbolu Esentepe Mahallesi sakinlerinden Mehmet Bal ise “Bu evimi daha önceki depremde AFAD’a bildirdim. Deprem ya da başka bir afet sebebi ile gelebilecek olan vatandaşlarımıza 5 yıl boyunca karşılıksız verdiğimi belirttim. Mahalle muhtarımız Özlem Hanım bu aileyi getirdi. Mahallemizde 5 vatandaşa telefon açtık ve bu evin içini 5 saatte donattılar. İki günden beri uğraşıyoruz. Çağ Çelik haddehanesine gittik ve sağ olsunlar İmam Açık beye iş de bulduk, zaten kendisi çalışmak istediğini söyledi ve devletten bir şey beklemediğini devamlı devletten yardım alamayacağını belirtti. Şu an birlik beraberlik günü, şu an siyaset olmaz. Herkesin bir görüşü vardır ama şu anda bu vatandaşlarımıza sahip çıkmamız lazım. Vatandaşlarımıza sahip çıktığımız sürece Türkiye’nin sırtı yere gelmez. Burası babamdan bize kaldı, zaten boştu ve kendi imkânlarımızla vatandaşlarımıza verdik burayı, oturabildiği kadar otursunlar yeter ki gözyaşları dinsin” şeklinde konuştu. (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.