Karabük Postası tarafından
13 Nisan, 2023 11:59 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 3dk
Yorum: 0

Emlakçılardan göç uyarısı

Zonguldak Emlakçılar ve Emlak Yöneticileri Derneği Başkanı Sercan Günarslan, İstanbul ve çevresinde yaşanabilecek deprem felaketi sonrası güvenli şehirlerden sayılan Zonguldak'a yaşanabilecek göç durumunu karşılayacak alt yapının olmadığını belirterek, planlı çalışmaların yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Zonguldak'ta gayrimenkul satışlarındaki düşüşün yaşanmasının ardından yeniden hareketliliğin yaşanmaya başladığını anlatan Emlakçılar ve Emlak Yöneticileri Derneği Başkanı Sercan Günarslan, ev kiralamak isteyenlerin de yüksek fiyatlar karşısında zorlanmaya başladığına dikkat çekti. Ev sahibi ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkların mahkemeyi intikal ettiğini söyleyen Günarslan, 1 Eylül'de yürürlüğe girecek olan arabuluculuk çalışmalarına da dikkat çekti. Kendilerinin ev sahibi ve kiracılar arasındaki anlaşmazlıkları arabuluculuk görevi görerek çözmeye çalıştıklarını anlatan 12 yıllık Başkan Sercan Günarslan şunları kaydetti: "Sonra son bir yılı ele alacak olursak, bir yıl önce biliyorsunuz malum ekonomik kriz patlak verdikten sonra bir süre tabii düşüş oldu. Gayrimenkul satışlarında. Satılıklardan bahsediyorum. Fakat daha sonra bu yılbaşı öncesinde yani Aralık ayı itibariyle tekrar satışlar adım adım artmaya başladı. Satışlar böyle. Kiralıklarda da her zaman için ev kiralayanlar olur. Herkesin her zaman eve ihtiyacı var doğal olarak. Tabii insanlar zorlanmaya da başladı. Bu özellikle kiralık evlerle ilgili şöyle bir durum gelişti. Yüksek fahiş artışlar meydana geldi. Zonguldak'taki gayrimenkullerde. Bu da tabii ev sahibi kiracı anlaşmazlıklarına neden oldu. Birçok kiracı ve ev sahibi bu konuda mahkemelik oldu. Bildiğiniz gibi şu anda hükümetimiz yeni bir kanun yayınladı. Ev sahibi kiracı uyuşmazlıklarında 1 Eylül'den sonra geçer yürürlüğe girecek. Direkt mahkemeye değil de arabuluculuk vesilesiyle çözülmeye çalışılacak. Hala da bu tarz anlaşmazlıkları devam etmekte." Depremzedelere ücretsiz danışmanlık Kahramanmaraş merkezli 11 ilde etkili olan deprem afetinin ardından Zonguldak'a gelen depremzedelere ücretsiz danışmanlık verdiklerini anlatan Günarslan, "11 ilimizde meydana gelen deprem dolayısıyla yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılara acil şifalar diliyorum. Hayatta kalıp da evini yitirenlere de kolaylıklar diliyorum. Bu konuda orada devletimiz cansiperane mücadele sivil toplum örgütleri vesaire. Şimdi Zonguldak üzerine gelecek olursak da tabii malum depremden sonra o deprem bölgesinden uzaklaşmak isteyen birçok yurttaşımız oldu. Birçok illere geçtiler. Bunlardan da bir tanesi güvenli olduğunu düşündükleri Zonguldak. Zonguldak'ta da kiralık ev zaten biliyorsunuz. Sıkıntı yani kiralık ev bulmak da güç Zonguldak'ta. Tabii depremzedelerimiz de buraya gelince onlara tabii ev temin etmekte zorlanıyoruz. Çünkü ev yok piyasada. Olanlar da pahalı. Malum şartlar gereği. Yani esasında depreme dayanıklılık testi, buna benzer belgeler talep etmiyor vatandaşlarımız. Aslında etmeliler. Satın alma noktasında olunca tabii ki o zaman binanın imar durumuna, iskanına, ruhsatına falan bakıyor. Eskiden buna da bakmıyor insanlar. Şimdi ev satılırken bunlara dikkat ediyor vatandaşlarımız ama kiralama noktasında kiracı olanların böyle talebi pek olmuyor. Yani binde bir diyebilirim. Biz bilgimiz dahilinde veya araştırmalarımız dahilinde durumu onlara iletiyoruz. Ben tabii bu noktada bir emlak danışmanları olarak Zonguldak'ta kiracıya ev sahibi mahkemeye gitmesin hem de küçük şehir yüz yüze bakıyoruz diye onlara aracılık etmeye çalışıyor. Orta yolu bulmaya çalışıyoruz. Hem ev sahibine telkinde bulunuyoruz hem kiracımızı telkinde bulunuyoruz. Orta yolu bulalım. Herkes mutlu bir şekilde yaşamını sürdürsün diye. Bu şekilde çabalarımız oluyor. Emlak danışmanlarımız deprem bölgesinden buraya gelen yurttaşlarımıza ücretsiz danışmanlık veriyoruz. Bu da bizim boynumuzun borcu. Bizim de katkımız çorbada tuzumuz olsun diye düşündük. Şimdi depremzedelerimizden Zonguldak'a gelenler olduğu zaman Valiliğimizin geçen açıkladığı yanılmıyorsam 14 bine yakın kişiyi iyi barındıracak yurtlar vesaireler olduğunu söyledi. Tabii herkes yurtta kalamıyor. Aileler var. Ev tutmak isteyenler oluyor. Bu depremzedelere yardımcı oluyoruz elimizden geldiğince. Tabii ev bulmak da güçlük çekiyoruz. Bir de fiyatlar arttı. Talep çok olunca Zonguldak'ta da yeterince ev olmayınca daha da çok artıyor. Bir de valiliğimizin yine duyurmuş olduğu depremzedelere evini vermek isteyenlerle ilgili devletimizin yapmış olduğu bir şey vardı. İyi durumda olmayan evleri bile valilik geliyor, bakıyor. Bazı onarımları varsa Valilik bunu yapıyor. Depremzedeyi oraya ücretsiz tutup tabii. Mal sahibi, ücretsiz oturmayıp oturtmayı kabul ediyor ise. Bu şekilde yapıyor. Biz de destek vermeye çalışıyoruz" diye konuştu. "Zonguldak'ta göçe karşı hazırlık yapılmalı" Zonguldak'ın bugüne kadar hep göç verdiğini ancak aniden göç alma durumu olursa buna hazır olmadığını söyleyen Günarslan, İstanbul ve çevresinde yaşanabilecek deprem afetine karşı Zonguldak'ın güvenli şehir olması nedeniyle göçe karşı planlı çalışmalarının yapılması gerektiğini söyledi. Günarslan, şöyle dedi: "Biz hep göç veren bir şehirdik. Zonguldak olarak. Keşke göç alsak. Şehrimiz büyüse. Nüfusumuz büyüse de büyük şehirde olabilsek ama sorun şurada. Zonguldak olarak, keşke göç alsak diyorum ama şimdi birdenbire de bir göç olursa buna bizim Zonguldak'ımızın hazır olduğunu düşünmüyorum. Kentsel anlamda, yapısal anlamda, barınma ihtiyacı, karşılayabilme anlamında Zonguldak buna hazırlıklı ve yeterli değil şu anda. Ama benim şehrimizi yöneten yöneticilerimize mesajım olsun. Böyle bir şey bekleniyor. Yani dediğimiz gibi şu an depremle ilgili bir bilinç oluştu. İnşallah da kaybolmaz, unutulmaz. İstanbul gibi ve çevre illeri gibi yerlerden göç alma durumumuz bugün yarın yavaş yavaş olacak diye düşünüyorum. Şimdiden bununla ilgili altyapı çalışmalarının yapılması gerekiyor. Şehrimizde asla yapılaşmaya uygun birçok yer var ama oralarda da imar sıkıntıları var. Bence Zonguldak'ımızın şimdiden bunu hazırlamamız gerekiyor. Yani şu anda bir göç olursa Zonguldak'a bunu karşılayacak altyapımız yok. Hani barınma anlamında, konut anlamında söylüyorum. Ama planlı bir şekilde bu Zonguldak'ımıza da artı getirir diye düşünüyorum." (İHA)

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
20 Kasım, 2025 11:21 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum: 0

KBÜ’de Sağlık Yönetiminde İnsan Kaynağı Planlaması Ele Alındı

Karabük Üniversitesi (KBÜ) Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından "Sağlık Hizmetlerinde İnsan Kaynaklarının Planlanması" konulu seminer düzenlendi.

Karabük Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen seminerde, sağlık hizmetlerinde insan kaynaklarının planlanması; alanın profesyonelleri tarafından personel yönetimi, idari işleyiş ve görev dağılımı çerçevesinde değerlendirildi.

15 Temmuz Şehitler Konferans Salonu'nda düzenlenen etkinliğe; Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Müslüm Kuzu, Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı. Seminerde konuşmacı olarak, Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Erkan Doğan ile Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir yer aldı.

Açılış konuşmasında Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının kritik bir yönetsel sorumluluk olduğunu belirterek, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki uygulamalarını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" dedi.

Açılış konuşmasını yapan Fakülte Dekan Yardımcısı ve Hemşirelik Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Güngör, sağlık kurumlarında insan kaynağı planlamasının önemine değindi. Güngör, "Kamu sağlık hizmetlerinde talepler ile mevcut kaynakları uyumlu hale getirmek yöneticiler açısından kritik bir sorumluluk. Bugün bu sürecin sahadaki karşılığını yöneticilerimizden dinleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Seminerde sunum yapan Başhekim Doç. Dr. Erkan Doğan, sağlık hizmetinin 7 gün 24 saat kesintisiz sürdüğünü vurgulayarak yöneticilerin çok boyutlu bir sorumluluk üstlendiğini ifade etti. Doğan, ekip çalışmasının, adaletin ve vicdanın sağlık yönetiminin temelini oluşturduğunu vurguladı.
Doğan, ayrıca sağlık hizmetinin kesintisiz yapısına dikkat çekerek, "Sağlıkta tatil yok. Burada sadece üç tane saç ayağı var; hekim, sağlık hizmetleri ve diğer alt birimler. Bu süreçte hakkaniyet, adalet ve vicdan çok önemli. Çalışanın hakkının yanında hastanın ve kamunun hakkını da korumak zorundasınız" diye konuştu.

Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesi Sağlık Bakım Hizmetleri Müdürü Müyesser Demir ise sunumunda özellikle hastanenin fizikî yapısı ve işleyişiyle ilgili bilgiler aktardı. Hastanenin çok geniş bir alana yayılan modern bir sağlık kompleksi olduğunu belirten Demir, yapının büyüklüğü ve 7 gün 24 saat hizmet sürdürülebilirliği göz önünde bulundurulduğunda insan kaynaklarının doğru planlanmasının kritik önem taşıdığını söyledi. Demir ayrıca, "Sağlık hizmeti durmaz; bu nedenle doğru personel planlaması hayati bir gereklilik" dedi.

Programda ayrıca yeni mezun hemşirelerin saha adaptasyonu, birimlerdeki iş yükü, acil servis ve yoğun bakım gibi kritik alanlarda görev almanın sorumlulukları da ele alındı. Konuşmacılar, mesleğin zorluklarının yanı sıra insan hayatına dokunan yönünün güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu dile getirdi.

Bizi sosyal medyadan takip edin