Emeklinin, evrim geçirerek, çok acil, bitkiler gibi fotosentez yaparak yaşamayı öğrenmesi lazım! Aksi halde, işi çok zor. Zamlar böyle devam ederse yaşamak için başka şansı kalmadı! Daha iyi anlaşılması için, fotosentezin  tanımını yaparak yazıma devam edeyim; Yaprakları yeşil olan bitkilerde organik besin oluşturma olayına fotosentez diyoruz. Yeşil yapraklı bitkiler fotosentez yaparken ışık enerjisine ihtiyaç duyar. Bu nedenle güneş enerjisi yeşil yapraklı bitkiler için oldukça önem taşımaktadır. Bitkiler hayvanlar ve insanlar gibi canlı varlıklardır. Ancak, hayvanlar ve insanlar besinlerini dışarıdan sağlamak zorundadır.. Ancak bitkiler için bu durum geçerli değildir. Onlar kendi besinlerini kendileri üretirler. Bu üretim aşamasında fotosentez olayı devreye girer. Fotosentez ışık enerjisi ile gerçekleşen bir faaliyettir. Yüksek fiyatlar nedeniyle, almak zorunda olduğumuz veya almak istediğimiz gıda ürünlerini ya hiç alamıyor ya da porsiyon küçültüyoruz. Temel gıda maddelerinden olan; et, süt, peynir ve yumurtanın yanına dahi yaklaşamaz olduk. Sebze ve meyvede de durum farklı değil. Fiyatlar neredeyse her gün artıyor. İşte bu yüzden evrim geçirip, fotosentez yaparak yaşamayı öğrenmek zorundayız! Şaka bir yana, gerçekten durum ciddi. Emekliler, bir yılda fiyatları dörde katlanan süt ve süt ürünlerine ayıracak bütçe bulamaz hale gelirken, artık eti de rüyasında görüyor! 1 kg kıyma 400 ₺. Peynir fiyatları da bundan farklı değil. Ayrıca peynir, peynir değil! İçinde sütten başka her şey var! Emeklinin aldığı maaş evinin elektriğine, suyuna, doğal gazına, telefonuna yetmiyor. Ne yiyip ne içecek, karnını nasıl doyuracak? Kirada oturan, çocuk okutan emekliler var! Onların durumu daha da vahim. Böyle vicdansızlık olur mu? Tarihimizin hiç bir döneminde emekliler böyle bir eziyet görmedi. Sosyal denge, hakkaniyet ve adalet gözardı edilerek, ücretlere yapılan zamlar gelir dağılımındaki adaletsizliği de had safhaya çıkardı. Bütçeye yük olarak görülen emekli kaderine terk edildi, yok sayıldı. Bunun mutlaka bir bedeli olmalı!