blank
Ramazan Akca tarafından
16 Ağustos, 2014 08:01 tarihinde yayınlandı
A+ A-

Ekmek Artık Tek Fiyattan Satılacak

Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Hüseyin Kuşçu: "Bu Karar Fırıncıların Derdine Derman Olacak. Haksız Rekabet Ortadan Kalkacak" ÇANKIRI Ekmek Üreticileri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Çankırı Unlu Mamul ve Ekmek Üreticileri İşletme Haklarını Koruma Derneği Başkanı Hasan Hüseyin Kuşçu, esnaf odalarının belirlediği fiyatın altında ekmek satmanın mahkeme kararına göre haksız rekabet olduğunu açıkladı. Kuşçu, düzenlediği basın toplantısında ekmek fiyatlarının büyük illerde fırıncılar odaları, küçük illerde de ticaret ve sanayi odaları ile esnaf ve sanatkar odaları tarafından resmi olarak belirlendiğini anlattı. Odaların belirlediği fiyatların bir standart olduğunu ifade eden Kuşçu, standardın uygulanmadığını ve fırıncılar arasında haksız bir rekabet yaşandığını kaydetti. Bu duruma tepki olarak mahkemeye gittiklerini belirten Kuşçu, "2013 yılında Ticaret Ve Sanayi Odası, ekmek fiyatlarını 70 kuruş olarak belirledi ama Çankırı'da bazı fırınlar bu standarda uymadı. Biz de bu durumu ortadan kaldırmak için Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtık. Mahkeme, davamızı haklı buldu, Yargıtay da kararı onadı. Artık belirlenen fiyat dışında kesinlikle ekmek satışı olmayacak" ifadesini kullandı. Kararın örneklerini talep eden diğer illere de gönderdiklerini anlatan Kuşçu, haksız rekabet nedeniyle fırıncı esnafının yaşadığı sorunları kökten çözdüklerini belirtti. Kararın fırıncıların derdine derman olacağını ifade eden Kuşçu, "Artık odaların belirlediği fiyatın dışında ekmek satmak, mahkeme kararına göre haksız rekabettir. Bunun da yaptırımları vardır. Eğer bir fırın ya da bakkal ekmek fiyatında haksız rekabet uyguluyorsa mahkemeye verip, tazminat davası açılabilecek. Bu yolla fırınlarda yasal olarak haksız rekabetin önüne geçilebilecek" diye konuştu. Kuşçu, fırıncıların fiyat indirerek müşteri kapmak yerine kaliteyle öne çıkması gerektiğini sözlerine ekledi.

MAĞDURİYET GALİBİYET GETİRİR
blank
Mustafa AKAY tarafından
22 Aralık, 2024 14:31 tarihinde yayınlandı
A+ A-

MAĞDURİYET GALİBİYET GETİRİR

Son günlerin sihirli sözcüğü " silkelemek".
Bilindiği gibi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyeleri silkeleme talimatı var, Çalışma Bakanı’na. Baş yüce emir verir de yerine getirilmez mi? Yani, emir demiri kesmez mi?
İsterseniz, "silkeleme" ne anlama geliyor ve neler silkeleniyor, ona bir bakalım.
Silkeleme, öz Türkçe bir sözcük. "Sarsmak, üstündeki şeyleri düşürmek" anlamına geliyor sözcük anlamıyla. Ancak, bir de mecazi tanımı var. "Dövmek, etkilemek" anlamını içeriyor.
Tayyip Erdoğan ve bakanı sözcüğü bu anlamıyla kullanıyorlar.
Peki, yaşamımızda önemli bir yeri olan, bu sözcük en çok nasıl kullanılıyor. Bir sıralayalım. Türk Halkı neleri silkeliyor?
Önce halı silkeliyoruz. Daha çok silkelediğimiz şey var. Örneğin, yaka silkelemek, çarşaf silkelemek, ceviz silkelemek, dut silkelemek, elma silkelemek, sofra bezi silkelemek ve çamaşır silkelemek gibi.
Belediyeler nasıl silkelenir? Pardon belediyeler silkelenmez, dövülür.
Belediyeler nasıl dövülür?
SSK ve maliyeye olan borçlarını tahsil etmek için hesaplarına el konularak, açtıkları kreşleri kapatmaya zorlanarak, bazı yetkileri ellerinden alınarak. Şimdi yapılmak istenen kabaca bunlar ve benzerleri.
Geçmişten gelen birikmiş borçları bu dönemde tahsil etmeye kalkmak, belediyelerin hizmet akışını önlemeye yöneliktir. Çünkü CHP'li belediyeler harika işler yapmaktadırlar.
Depreme, afete en önce koşanlardır. Sınırları içindeki yoksula ulaşan ve onlara çare olmaya çalışanlardır. Sosyal belediyeciliğin yanında, çok güzel yatırımlar yapanlardır.
Bu faaliyetler, halkın gözünde kabul gören ve benimsenen çalışmalardır. Bunlar oya tahvil olacak sonuçlar doğuracaktır. O nedenle, engellenmeleri gerekir. Her türlü zorluk CHP'li belediyelere karşı çıkarılır. Halkın hizmet almasının önü birkaç oy uğruna kesilir.
Sonuçta ise bir mağduriyet ortaya çıkar. Ellerinden hakları alınan mağdur insanlardır. Bu ise, bireyleri başkalarının zararına uğrattığı konumuna getirir. Psikolojik yanları da vardır.
Geçmişte, mağduriyet yaşadığını ileri sürerek, iş başına gelenlerin bunu anlayamamaları akıl tutulması bir olaydır. Çünkü Türk Halkı vicdanlıdır ve mağdurun yanında yer alır.
Hükümetin yaptığı tam anlamıyla, bir mağduriyet yaratmaktır. Mağduriyete uğrayanlar, tek taraflı da değildir. Bu mağduriyette halk da mağdur olmaktadır. Çünkü alacağı hizmet kesintiye uğramaktadır.
Bu mağduriyetin mağlubiyet getiren bir sonuç doğurur.
Yani, mağdur edilenlerin galibiyetiyle sonuçlanır masal.

Görüş Bildir

blank

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.