KESK'e bağlı Eğitim-Sen Şube Başkanı Cevat Soylu, 2013-2014 Eğitim Öğretim Dönemini değerlendirerek, öğrencilere ve öğretmenlere huzurlu bir tatil temennisinde bulundu. Soylu yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Türkiye genelinde okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve liselerde yaklaşık 18 milyon öğrenci ve 800 bini aşan eğitim çalışanıyla acil çözüm bekleyen birçok sorunuyla birlikte 2013-2014 eğitim-öğretim yılının sonuna geldik. Karabük özelinde 38 bin öğrenci, yaklaşık 4 bin çalışanıyla bir eğitim-öğretim yılının daha sonuna gelinmiş ancak yıllardır biriken sorunlar başarılı sonuçlar bahanesiyle göz ardı edilmiştir. 4+4+4 Eğitim sisteminin dayatılması sonrasında olumsuzlar artarak devam etmektedir. Kamusal eğitimin zayıflatılması, özelleştirilerek tamamen paralı hale getirilmek istenmesi, cinsiyet, etnik kimlik ve mezhep ayrımcılığı uygulamaları, atanamayan öğretmenlerin sorunları, idari kadrolarda yoğun siyasi yapılaşma, üniversitelerde yaşanan akademik ve idari sorunlar artarak devam etmiş, kalıcı çözümler üretilmediği gibi yeni sorunlar eklenmiştir. Yaklaşık 32 bin öğrencisi ve çalışanıyla Karabük Üniversitesi Karabük'ü bir öğrenci kenti haline getirmiştir. Alt yapısı yapılmadan, plansız ve programsız yürütülen çalışmalar beraberinde birçok sorunu da getirmiştir. Öğrencilerin ulaşım, yüksek kira, yurt ve pansiyon ücretleri, sosyal aktiviteler eksikliği sorunları yanı sıra etnik farklılıklarından dolayı fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kalan öğrencilere yapılan haksız uygulamalar artarak devam etmiş, bu duruma üniversite yönetimi sessiz kalarak taraflı olduğunu ortaya koymuştur. Karabük özelinde siyasi rant elde edebilmek için okullar üzerinde oyunlar oynamaya kalkanlar, 75. Yıl Anadolu Lisesi öğrenci, veli ve çalışanlarının haklı tepkileri sonucunda geri adım atmak zorunda kalmışlar, başarılı bir eğitim yuvasının imam-hatipleştirilmesi engellenmiştir. İhtiyaç bahane edilerek okulların dönüştürülmesi 4+4+4 eğitim sisteminin gerici ve yozlaştırıcı yansımasının sonucudur. İki yıldır sınıflarda uygulanan seçmeli dersler çeşitli okullarda, okul idarecileri tarafından adeta "zorunlu seçmeli" dersler haline dönüştürülmüştür. Bazı okullarda öğrencilerin ya da velilerin ellerine hazır listeler verilerek öğrenciler içlerinde din temelli derslerin de bulunduğu dersleri seçmeye zorlanmıştır. TEOG, yani Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi adı altında dayatılan sınav maratonu uygulaması ile haksızlıkların önü açılmıştır. Taban puan uygulamasının kaldırılmasıyla öğrencilerin tercihlerine sınırlama getirilmiş, sınavdan düşük puan öğrencilere en yakın İmam-Hatip liselerine kayıt yaptırma zorunluluğu dayatılmıştır. Böylelikle eğitimde fırsat eşitliği ortadan kaldırılmıştır. AKP hükümeti eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik görüşleri doğrultusunda biçimlendirme yönündeki dayatmacı adımlarına okullarda görevli tüm müdür ve müdür yardımcılarının görevlerine 13 Haziran 2014 tarihi itibariyle sonlandırarak devam etmektedir. MEB tarafından yayınlanan "Eğitim Kurumları Yöneticilerinin Görevlendirilmesine İlişkin Yönetmelik" ile yönetici atamalarında mülakat ya da "sözlü sınav" yöntemi üzerinden siyasi referanslar esas alınarak yeni bir kadrolaşma politikası izlenmektedir. Kendi yandaş sendikalarında listeler oluşturmak suretiyle, hakkaniyet ve liyakatten uzak atamalar yapmak için çalışmalar yapmaktadırlar. Bizden olsun, ne olursa olsun anlayışıyla ötekileştirme zihniyetiyle yapılan atamaların önü açılmakta, Cumhuriyetin temel ilkeleriyle hesaplaşma devam etmektedir. Okul öncesi eğitimden başlayarak eğitim yatırımlarına, ders kitaplarının hazırlanmasından eğitim yöneticilerinin belirlenmesine; sınıf mevcutlarından eğitimin laik, bilimsel, demokratik ve kamusal yönünün geliştirilmesine özen gösterilmelidir. Derslik, okul, öğretmen açıklarından eğitimin genel bütçe içindeki payına kadar, eğitimin hemen her alanında köklü bir değişime gereksinim vardır. Kamusal, parasız, demokratik, nitelikli, bilimsel ve anadilinde eğitimin önündeki engellerin kaldırılması için derhal somut adımlar atılmalıdır. Toplumların kutsal değerlerinden bayrak ile provokasyon yapıp huzursuzluk ortamı hedefleyenlerle, bu tahriklere kapılarak ırkçı ötekileştirme hesapları yapanları kınıyoruz. Şiddetten uzak bir barış dilinin hakim kılınmasını ve tüm öğretmen ve öğrencilerimize gönüllerince huzurlu bir tatil temenni ediyoruz."