Karabük Postası tarafından
15 Nisan, 2015 07:17 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

EDES Projesi Hayata Geçti

ZONGULDAK Valiliği koordinasyonunda, Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü tarafından yürütülen Engelliler Destek Programı (EDES) tanıtıldı.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından EDES programı kapsamında finanse edilen projede katılımcılara doğum öncesi ve doğum sonrası yapılan kontroller sayesinde engellerin kaldırılabileceği anlatıldı. Kent merkezinde bulunan bir otelde gerçekleştirilen programa Zonguldak Valisi Ali Kaban’ın eşi Neriman Kaban, Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Özer’in eşi Nebahat Özer, Zonguldak İl Milli Eğitim Müdürü Turgut Özbek, Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf Kaya, Çalışma ve İşkur Müdürü Gönül Demirsu katıldı.
KONTROLLERİNİ EN DÜZENLİ YAPTIRAN GEBEYE ÖDÜL VERİLECEK
Programda ilk olarak kürsüye çıkan Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf Kaya, “Proje süresince, proje ile ilgili farkındalık oluşturmak amacıyla aile hekimleri tarafından tespit edilen gebeler içerisinde bütün kontrollerini en düzenli yaptıran gebeler belirlenecek ve her ay o ilçede o gebeye ödül verilecektir” dedi.
ERKEN TANI ÇOK ÖNEMLİ
Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şube Müdürü Esin İlhan bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda doğum öncesinde, doğum sırasında ve doğum sonrasında taramalarla önlenebilecek engelliliklerin erken teşhisi ve tedavisi hakkında bilgiler verildi. Doğuştan kalça çıkıklığı, görme ve işitme bozukluğunun erken tanı ve tedaviyle ortadan kaldırılabileceğini ifade eden Zonguldak Halk Sağlığı Müdürlüğü Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar, Programlar ve Kanser Şube Müdürü Esin İlhan, “Hem çevresel hem genetik faktörler çocuklarımızı etkilemektedir. Ancak bunlarda etkileme önceliklerinin hangi faktöre ait olduğu bilinememekle birlikte, bunların hepsinin birlikte tetikleyici olduğunu bilmekteyiz. Proje kapsamında halkımıza gebelere ve loğusalara gebelik, doğum ve doğum sonrası taramalarla yeni doğanlarda ortaya çıkabilecek engellilikleri erken tanı, teşhis ve tedavi ile önlenmesi hatta var olan engellerin rehabilite edilerek en aza indirgenmesinin önemi ile ilgili olarak koruyucu ve önleyici eğitimler halkımıza verilecektir” şeklinde konuştu.
Sunumların ardından program, projenin onursal başkanlığını üstlenen Nebahat Kaban’a Zonguldak Halk Sağlığı Müdürü Dr. Yusuf Kaya tarafından çiçek verilmesi ile sona erdi.

blank
blank
Tugay Kaban tarafından
07 Ocak, 2025 10:54 tarihinde yayınlandı
A+ A-
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Romanlar Ayırır

× Hıristiyan takvimine göre 11. Yüzyılda Avrupa’da en önemli sanat olarak gramerin yerine mantığı geçirdiler, bu değişim, bilimin edebiyat karşısında kazanacağı zaferin mütevazı bir girizgâhıydı. Peki o tarihten sonra insan aklının nasıl zımparalandığını görebiliyor muyuz? Bunu bize gösteren romanlardır.

× Hızlandıkça Azalıyorum romanının yazarı, kendisiyle röportaj yapan Bülent Ayyıldız’ın “Neden roman yazdınız?” sualine cevap verirken şöyle bir cümle kullanıyor, “Roman yazmak istememin nedeni, kendimi insan gibi hissetmememdi.” Yakın zamanda tercümesini bitirdiğim Napolyon Savaşları isimli eserde, Napolyon’un bir sözü iktibas ediliyor, “Dünyayı değiştirmek için çağrıldım!” Napolyon, Saint Helena adasında son yıllarını geçirirken, artık “tarih” denilen şeyi elinin tersiyle bir kenara itmişti ve yapması gereken tek şey olarak (kelimelerle olmasa da) tarihten daha ayırıcı bir eser vermek için çabalamaya başlamıştı: Geride bir hayat bırakmak. Bir roman misali, kendi hayatını sundu Napolyon.

× Tarih, ölülerin dirilişidir. Tarih ayırmaz! Neyi? Her şey zıddıyla kâimdir. O zaman tarih ile alâkalı bir mevzuu çözmek istiyorsak ‘roman’a bakmamız îcabediyor. Romanın tarihini yazmaya çalışanlara bakın mesela, ne gülünç hâllere düşüyorlar. Roman, dirilerin dirilişidir. Roman ayırır. Neyi? Yaşamak düşüncesini ve ölmek düşüncesini. Hem de hayat denilen musalla taşının üzerinde.

× Bugün, dünü bile yazamıyoruz. Tarih, bizi geleceğe zorla sürüklüyor! Roman, önce bugüne sarılıyor. Tarih merkezsizdir ve merkez değildir. Merkez olan ayırır. Bugünün içinde olan. Yani roman.

× Bütün doğumlar ve ölümler romanın mevzuudur. Tarihin mevzuu ise ancak doğum yahut ölüm günleridir. Siperde ölen asker romanın çerçevesindedir, tarihin çerçevesinde ise askerî konvoylar, okul anmaları ve resmî tatiller vardır.

× Yaşamak düşüncesini, ölmek düşüncesinden ayırmak ölümü unutturmak, ölmek düşüncesini de yaşamak düşüncesinden ayırmak yaşamayı unutturmak demek değildir. Her kalp iki eşit parçaya bölünmüş olarak atmaya başlar diye söylenir. Bunu görüp okuyamayacağız fakat romanları?

× #alikoçistifa

Tugay Kaban

Cevap Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.