Karabük Postası tarafından
07 Mayıs, 2014 07:24 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Edebiyatçılar Zonguldak’ta Biraraya Geliyor

ZONGULDAK Yurtiçi ve yurtdışından Türk dili ve edebiyatı araştırmacı ve akademisyenleri 8-10 Mayıs 2014 tarihleri arasında Bülent Ecevit Üniversitesinde düzenlenecek olan Uluslararası Türk ve Dünya Edebiyatları Arasında Etkileşimler Sempozyumu için Zonguldak’a gelecek.Birincisi 2012 yılında Bülent Ecevit Üniversitesi ev sahipliğinde Zonguldak’ta düzenlenen Uluslararası Türk ve Dünya Edebiyatları Arasında Etkileşimler konulu sempozyumun ikincisi 8-10 Mayıs 2014 tarihlerinde Bülent Ecevit Üniversitesi ve Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı iş birliğinde Zonguldak’ta gerçekleştirilecek. Kısa adı TÜDEAS olan Sempozyuma, yurt içinden ve yurtdışından yoğun ilgi gösteriliyor. Temel olarak, tarihten bugüne Türk edebiyatının diğer dünya edebiyatlarıyla girdiği etkileşim ve bu etkileşimin sonuçlarının bilimsel veriler halinde ortaya konulmasını amaçlayan sempozyuma, yurdun ve dünyanın farklı yerlerinden yüze yakın bilim insanı bildiri özetlerini gönderdi. Sempozyum değerlendirme kurulu tarafından yapılan değerlendirme sonucu bu bildirilerden sempozyumun tematik bağlamına denk düşen otuz beş tanesi programa dâhil edildi. 8-9 Mayıs 2014 tarihlerinde Bülent Ecevit Üniversitesi Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’nda on ayrı oturumda gerçekleştirilecek olan sempozyumda sunulan bildiriler, ayrıca, kitap olarak da basılıp bilim dünyasıyla paylaşılacak. HİLMİ YAVUZ SEMPOZYUMA KATILMAK İÇİN ZONGULDAK’A GELİYOR Alanında uzman bilim insanlarının bildirileri ile katılacağı Sempozyuma ünlü edebiyatçı Hilmi Yavuz onur konuğu olarak katılacak. Sempozyuma ayrıca Başbakanlık Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Atatürk Kültür Merkezi Başkanı Prof. Dr. Turan Karataş ve Bartın Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ramazan Kaplan da katılacak. Sempozyumun açılış töreni 8 Mayıs 2014 Perşembe günü saat 10.00’da Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu’nda gerçekleştirilecek.
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.