Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
02 Ekim, 2023 20:00 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Ecdat yadigarı camiler hem yıllara meydan okuyor hem de turist ağırlıyor

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Karabük’ün Safranbolu ilçesindeki tarihi camiler, yüzyıllardır zamana meydan okuyor. Tarihi camiler yerli ve yabancı turistlerden büyük ilgi görüyor.
Arnavut kaldırımlı sokakları, Osmanlı döneminden kalma han, hamam, çeşme, köprü ve konaklarıyla "açık hava müzesini" andıran Safranbolu’da 32 tescilli cami yer alıyor. Dikkat çeken camilerin başında gelen Ulu Cami, Köprülü Mehmet Paşa Camsi, İzzet Mehmet Paşa Camii ve Kazdağlı Camii geçmişin izlerini bugünlere taşırken hem ibadet edenleri hem de yerli ve yabancı turistleri ağırlıyor. Osmanlı dönemlerinde inşa edilen, asırlardır yaşanan birçok olaya rağmen ayakta kalmayı başaran tarihi camiler, özellikleri, mimarileri, yapılış hikayeleri ve ihtişamlarıyla görenleri mest ediyor.
Öte yandan Camiler ve Din Görevlileri Haftası etkinlikleri çerçevesinde İlçe Müftülüğü tarafından tarihi camilerde temizlik ve hazırlık çalışmaları yapılırken, camiler gül suyu ile yıkandı. İlçe Müftüsü Aydın Bostancı, İhlas Haber Ajansı muhabirine yaptığı açıklamada, Diyanet İşleri Başkanlığının talimatları ile bir dizi program
hazırladıklarını belirtti. Misak-ı Milli Demokrasi Meydanı’nda stant açarak vatandaşlara lokma tatlısı ikram ettiklerini belirten Bostancı, lise ve ortaöğretim öğrencileri arasında Hz. Peygamber’i anlatan şiir ve kompozisyon yarışmaları düzenlediklerini ifade etti. Safranbolu’nun camiler yönünden çok bereketli bir yer olduğunu aktaran Bostancı, "Özellikle ecdat yadigarı Tarihi Çarşı bölgesinde kalan camilerimiz var. Bu camilerimiz hem yerli halkın dikkatini çekiyor, ziyaretleriyle dolup taşıyor hem de dünya tarihine ışık tuttuğu için de bütün dünyadan insanların gelip görmek istediği, ziyaret etmek istediği camiler olarak öne çıkıyor" ifadelerini kullandı.
Camiler ve Din Görevlileri Haftası vesilesiyle tarihi camileri tekrar yeni baştan gözden geçirdiklerini ifade eden Bostancı, "Camilerimizin eksiği noksanı tamamlanıyor. Hafta vesilesiyle temizliği yapılıyor. Hatta bazı camilerimiz özellikle tarih camilerimiz gül sularıyla yıkanıyor, güzel kokar hale geliyor. Özellikle Safranbolu dediğimiz bölgede tarihi bölgede birkaç camimiz var ki bunları öne çıkıyor. Köprülü Mehmet Paşa Camii, İzzet Mehmet Paşa Camii, Kazdağlı Camii, Eski Camii, Lütfiye Camii. Bunlar öne çıkan hem yerli hem yabancı turistlerin ziyaret ettiği ve ziyaret etmek istediği camiler. Köprülü Mehmet Paşa Cami’mizin bir özelliği bahçesinde muvakkıthanesi var. Yani günün belli saatinde, güneş ışığının yardımıyla namaz vakitlerinin tespit edildiği özel bir camimiz. Hala dimdik ayakta ve inşallah kıyamete kadar dimdik ayakta kalacak" dedi.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.