Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
30 Ekim, 2023 14:38 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 4dk
Yorum Sayısı: 0

E-sigara tehlike saçıyor!

Son dönemde kullanımının sıklaştığı ifade edilen e-sigaralardaki tehlikelere dikkat çeken uzmanlar, "Türkiye özelinde söylenebilecek şey; çok sigara içiyoruz, bu damar sertliğini çok olumsuz etkiliyor. E-sigaralar, maalesef zararsız veya sigaranın daha az zararlı bir alternatifi gibi görülüyor ancak böyle değil. Toplumda kullanımı çok sıklaştı, çok daha genç yaşlarda kullanılmaya başlandı. Nikotin bazlı olanları normal sigaranın arttırdığı şekilde trombojenite yani pıhtılaşma sorunlarını artırıyor, kullanımı arttıkça da ilerleyen dönemde daha çok vaka görüleceği aşikar” dedi.

Uzmanlar, toplardamarlardaki kan pıhtısı oluşumu olarak ifade edilen venöz tromboza karşı uyarıyor. Hastalığın en önemli nedenlerinden birinin hareketsizlik olduğu belirtilirken hekimler, rahatsızlığın belirtileri, tedavisi gibi konularda bilgi vererek, dikkat edilmesi gereken konularda vatandaşları uyardı. Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Bölümü’nden Doç. Dr. Mete Gürsoy, toplumda son zamanlarda kullanımının sıklaştığı ifade edilen e-sigaralardaki tehlikeye dikkat çekti. Doç. Dr. Mete Gürsoy, “Venöz tromboz vücuttaki venlerde oluşan pıhtılaşma problemidir. Daha yaygın olarak derin ven tromboz olarak bilinir. Derin ven vücudumuzdaki bacaklar, kollar, alt karın bölgesi, kalçadaki venlerin içinde pıhtı oluşması veya buna bağlı olarak daralma veya tam tıkanma oluşmasıyla seyreden tablonun ismidir. Önemli bir sağlık sorunudur.
blank
“Kullanımı arttıkça ilerleyen dönemde daha çok vaka görüleceği aşikar”
Normal hayatta da sıklıkla karşılaştığımız ölüme kadar sebep olabilen, önlenebilir bir sağlık sorunu olarak bilinmektedir. Son dönemde çok popüler olan e-sigaralar, bunlarda nikotin içerenleri normal sigara gibi özellikle ciddi tromboza meyil oluşturuyor. Buna benzer sıkıntılar az sıvı tüketimi, kalp yetmezliği, kanser türleri hastalarda derin ven tromboza neden olabiliyor. İleride daha genç insanlarda daha önemli problemlerle karşılaşabileceğiz. Literatüre 20 yaşında vakalarda ciddi akciğer hasarı ve derin ven trombozu bildirilmiş. Maalesef zararsız veya sigaranın daha az zararlı bir alternatifi gibi görülüyor ancak böyle değil, mutlaka çok dikkatli olmak gerekiyor. Toplumda kullanımı çok sıklaştı, çok daha genç yaşlarda kullanılmaya başlandı. Nikotin bazlı olanları normal sigaranın arttırdığı şekilde trombojenite yanı pıhtılaşma sorunlarını artırıyor, bu biliniyor. Kullanımı arttıkça da ilerleyen dönemde daha çok vaka görüleceği aşikar” dedi.
“İnsanların çoğu masa başı insanlar haline geldi"
Hareketsizliğin hastalık üzerindeki etkisine yönelik konuşan Doç. Dr. Gürsoy, “Artık sadece plaza çalışanları değil, insanların çoğu masa başı insanlar haline geldi. Her şey masa başında yapılıyor, bundan dolayı da insanların masa başında geçirdiği vakit arttıkça başta venöz yetmezlik olmak üzere dolaşım bozuklukları ardından da derin ven trombozu olmak üzere birçok sıkıntıyla karşılaşıyoruz. Hareket ederek birçok şeyden kurtulabiliriz. Uzun süre oturarak veya ayakta çalışan insanların varis çorabı diye tabir ettiğimiz çorapları kullanmaları derin ven trombozu engellemek açısından iyi bir tedbir olarak ön plana çıkıyor. Covid’in masum olmayan bir hastalık olduğunu hepimiz biliyoruz, dünyada çok ciddi can kayıplarına neden oldu ve bunların bir kısmı tromboziteye bağlıydı. Derin ven trombozu geliştikten sonra hastada önemli olan hastanın risk durumunu ortaya koymak ve bu risk durumunu bir kalp damar cerrahının gözlemi, tanısal olarak durumu ortaya koyması bir takım tanısal testler sonucu pıtının yerini, riskini, miktarını ortaya koyduktan sonra tıbbi tedavi. Bizim girişimsel tabir ettiğimiz anjiyografik işlemlerle tedavi edilen bir durum. Derin ven trombozun uzun süren bir tedavisi var. Erken aşamada tedaviye başlamak hastanın hızla rahatlamasını sağlıyor, bacağında ağrı, şişlik özellikle ani gelişen ağrı, şişlik, daha sonraki aşamada renk değişikliği, morarma ortaya çıkan hastalar hele de bir de alt yapısında uzun süreli yolculuk yapma, uzun süreli hareketsiz kalma, geçirilmiş cerrahi bir operasyon, gebelik gibi bir tablo var ise hiç beklemeden bir kalp ve damar cerrahisi, kliniğine başvurarak tedavisini planlamalı” diye konuştu.
blank
“Venöz trambozun en önemli nedeni ise hareketsizlik”
Hareketsizliğin birçok hastalığın nedenini oluşturduğunu söyleyen Ulusal Vasküler ve Endovasküler Cerrahi Derneği eski başkanı Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Cengiz Köksal, “Covid döneminde o talihsiz dönemde, 2 yılda toplam 2 milyon kişi akciğer embolisinden ölmüş, bunun en önemli nedeni; venöz tramboz. Venöz trambozun en önemli nedeni ise hareketsizlik, obezite, gebelik dönemi, uzun seyahatler. Venöz trombozun önlenmesinin tek bir yolu var; hareket etmemiz gerekiyor. Hareketsiz kaldıkça, yürümedikçe, masa başı ayağımızı sarkıtarak uzun süre oturursak aşırı kilolularda hamilelik döneminde doğum kontrol hapı kullanan insanlarda, sigara içenlerde bacaklardaki toplardamarlarda pıhtı oluşma riski çok yüksek. Sadece hareket ederek önüne geçebiliriz. Bu kadar basit bir çözümle bu kadar önemli bir sağlık sorununun önüne geçebiliyorsak farkındalık önemli. Dünyada her 37 saniyede akciğere pıhtı oturmasından dolayı 1 insan hayatını kaybediyor. O kadar sık ki Covid döneminde 2 milyon kişi akciğerde pıhtı nedeniyle hayatını kaybetmiş" şeklinde konuştu.
“Çok sigara içiyoruz, damar sertliğini çok olumsuz etkiliyor”
Sözlerini sürdüren Prof. Dr. Köksal, “21’nci yüzyılda hareketsiz kaldığımız masa başı çalıştığımız, kilo aldığımız ama hareket etmediğimiz böyle bir dönemde hareketsizlik bacakta pıhtıya o da akciğerde pıhtıya ve ani ölüme neden olabilir. Viral enfeksiyonların hepsi, Covid de bir viral enfeksiyon, damarları harap ederek küçük çaplı pıhtılara yol açıyor. Bunun daha büyük hale gelmesi, akciğerde pıhtı atardamar ve toplardamarda pıhtılara gidebilecek hayati riskler oluşturuyor. Kış ayları yaklaşıyor, bir pandemiyi atlattık ancak onun yeni varyantları geliyor. Viral enfeksiyonların en olumsuz yaptığı şey; küçük damarlarda harabiyet ve pıhtı yapabiliyor. Biz tedbirimizi almalıyız, nasıl tedbirler; risk grubundaysanız, yaşlı, sağlık problemleriniz var, damar sertliği açısından risk grubunda iseniz toplu yerlerde lütfen maske kullanmaya başlayalım. Bol su içelim, olabildiğince vücudumuzun bağışıklık sitemini yüksek tutalım. Covid’in en uç şekli akciğerlerde pıhtı ve ölüm. Özellikle riskli, yaşlı hareketsiz insanlarda bu çok fazla. Türkiye özelinde söylenebilecek şey; çok sigara içiyoruz, bu damar sertliğini çok olumsuz etkiliyor” ifadelerini kullandı.
(İHA)
Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
İlyas Erbay tarafından
27 Temmuz, 2025 13:11 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

BİR ÜLKE İÇİN EN TEHLİKELİSİ !

Bir ülke için en tehlikelisi hedef kitlesi yığın olan yönetimlerdir!
Olayları analiz edebilen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, farkındalığı yüksek, eğitimli ve bilinçli bir toplum bu tür yönetimlerin işine gelmez. Onlar varlıklarını sürdürebilmek için, kendilerine kayıtsız, şartsız biat eden yığınlar yaratmaya çaba gösterirler.

Floransalı düşünür, İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden
Niccolò Machiavelli, toplum ve yığın'ı şöyle tanımlıyor;
"İnsan aklı kadar görür.
Soru sormayan, sorgulamayan, araştırmayan insan manipüle edilebilir bir karakterdedir.
Cahilde, kendini geliştirmeyen sığ insanlarda; alt beyin ve vahşi dürtüler baskındır.
İnsan yığınları yalancıya kızmaz.
Kendiside yalancıdır da ondan.
İnsan yığınları yoksula kızar. "Aptallığından" der.
"Yığın", "toplum" değildir.
Yığın, otoriteye itaat ederek hareket eder. Yığın'ı etkilemek, manipüle etmek, yönlendirmek daha kolaydır."

Bilinçli toplum; Farkındalığı yüksek, olayları analiz edebilen, yanlışa tepki veren, nereye gittiğini düşünen, yanlışın ortağı olmayı reddeden, hesap sorabilen, yaşamı kendi iradesiyle yönlendirebilme yetisine sahip, kişisel sorumluluğunun farkında olan insanlardan meydana gelir..
Toplumsal bilinç, yüksek insani değerlere sahip olmayı gerektirir. Okuyan, araştıran, sorgulayan, analitik düşünebilen insanlar, bilinçli toplumun değerli bireyleridir.

Kişisel değerler; karşılıklı ilişkilerde doğrudan veya dolaylı olarak ortaya çıkan sevgi, dürüst olma, bağlılık, saygı, nezaket, adil olma, açık düşünebilme, kontroller kurabilme, empati yapabilme ve farkındalık gibi kavramlar bütünüdür. Tüm bunlar, uyumlu ve huzurlu yaşamın olmazsa olmazlarıdır. Üstün İnsani değerler; yaşamı güzelleştirir ve hayatı anlamlı kılar.

Siyasetin, siyasetçinin sık sık başvurduğu; algı yönetimi, gündem değiştirme, yönlendirme gibi yöntemler Yığınlar üzerinde etkili olur.
Toplum ise, bilinçli bireylerden oluştuğu için, araştırır, sorgular, örgütlenir. Ülkesi ve geleceği sözkonusu olduğunda daha cesaretlidir.Siyasetçinin oyuncağı olmaz.
Bilinçli bireylerden oluşan toplumlar asla bu tür tuzaklara düşmezler. Bilinçli toplumları, manipüle edemezsin, güdemezsin!

Toplum ile yığını birbirinden ayıran faktörlerden biri de eğitimdir. Yığınlar, çoğunlukla eğitimsiz, cahil insan topluluklarıdır. Okuyan, araştıran, sorgulayan insanı kolay kolay kandıramazsınız. Hedef kitlesi yığın olan siyasi oluşumlar bu yüzden eğitimli insanlardan, bilinçli toplumlardan hazetmezler.
Tercihi yığın olan yönetimler; ülkesini ve insanını düşünmez!
Onlar için önemli olan kendi ikballeridir!

Şimdi şu soruyu kendi kendimize soralım. Toplum muyuz?
Yığın mıyız?

Yorum Yaz

Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.