Dünyanın “En Uzun ve En Kısa Kadını” İlk Kez Bir Araya Geldi
Dünyanın en uzun kadını Rumeysa Gelgi ile dünyanın en kısa kadını unvanına sahip Jyoti Amge ilk kez buluştu.
Safranbolu ilçesinde yaşayan ve 2 metre 15 santimetre boyuyla “dünyanın en uzun kadını” olan Rumeysa Gelgi ile 62.8 santimetre boyuyla "dünyanın en kısa kadını" unvanına sahip Hindistanlı oyuncu Jyoti Amge, Guinness Dünya Rekorları Günü (21 Kasım 2024) kapsamında ilk kez bir araya geldi. 27 yaşındaki Gelgi ve Amge, İngiltere’nin Başkenti Londra’daki bir otelde gerçekleştirdikleri buluşmada, “5 çayı” içerek hayat hikayelerini ve deneyimlerini paylaştı. İkili, kitabın 70. yıl dönümü baskısında “Guinness Dünya Rekorları İkonu” olarak onurlandırıldı. Rumeysa Gelgi, “Jyoti'yle tanışmak muhteşemdi. Boy farkımız nedeniyle zaman zaman göz teması kurmakta zorlandık ama harikaydı. Ortak noktalarımız var. İkimiz de makyaj yapmayı, kişisel bakımı ve tırnaklarımızı yapmayı seviyoruz” dedi. Jyoti ise, “Başımı kaldırıp benden uzun insanları görmeye alışkınım ama bugün başımı kaldırıp dünyanın en uzun kadınını gördüğüme çok sevindim. Rumeysa ile tanıştığıma çok memnun oldum, kendisi çok iyi ve onunla konuşurken kendimi çok rahat hissettim” ifadelerini kullandı.
GELGİ 4 REKORA SAHİP Weaver Sendromu rahatsızlığı bulunan Rumeysa Gelgi, 2014 yılında "dünyanın yaşayan en uzun genç kızı", 2021 yılında "dünyanın yaşayan en uzun kadını", 2022 yılında "en uzun parmaklara sahip kadını" ve "dünyanın en uzun sırtına sahip kadını" olarak Guinness Rekorlar Kitabı'nda yerini almıştı. “Akondroplazi” adı verilen kemik büyümesi bozukluğu bulunan Hint oyuncu Jyoti Amge “yaşayan en kısa kadın oyuncu” ve “yaşayan en kısa kadın” unvanlarının sahibi olarak Guinness Rekorlar Kitabı'na adını yazdırmıştı.
CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz’dan Asgari Ücret Tepkisi
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Karabük Merkez İlçe Başkanı Ali Yavuz, hükümetin asgari ücrette yaptığı yüzde 30'luk artışa sert tepki gösterdi. Yavuz, bu kararın emekçilerin yaşam koşullarını daha da zorlaştırdığına ve milyonlarca insanı sefalet içinde yaşamaya mahkum ettiğine dikkat çekti. Yavuz, yaptığı açıklamada Türkiye'deki ekonomik eşitsizlik ve gelir adaletsizliğine dikkat çekerken, hükümetin zenginleri ödüllendirme, emekçileri ise yok sayma politikasını eleştirdi. Asgari ücretin insanca bir yaşam için yeterli olmadığını vurgulayan Yavuz, halkın emeğinin karşılığını alması gerektiğini ifade etti.
CHP Karabük Merkez İlçe Başkanı Yavuz;
"Zulmün Adı: Asgari Ücretle Yaşam
Bu ülkenin yönetiminde bir şey çok net: zenginler ödüllendirilir, emekçiler ezilir. 22.104 TL’lik asgari ücret kararı, çalışan kesimin açıkça hiçe sayıldığını ve sefalet içinde yaşamaya mahkûm edildiğini kanıtlıyor. Bu karar, milyonların alın terine, emeğine, onuruna atılmış bir tokattır. İnsanca yaşama hakkını gasp eden bu sistemin adı, düpedüz ekonomik köleliktir.
Bu Bir Zulümdür
%30’luk zam oranı, %47’yi aşan enflasyonun yanında komik bile değildir. Bu kararı alanlar, bir aileyi geçindirmek için gıda, kira, enerji ve diğer temel ihtiyaçlar için kaç para gerektiğini gerçekten biliyor mu? Yoksa saraylardan halka bakıp, "Bu kadarı yeter," mi diyorlar? Sormazlar mı: Siz bir ay boyunca bu parayla geçinmeyi dener misiniz?
Asgari ücretli, günün 12 saati, haftanın 6 günü çalışıyor ve karşılığında eline geçen parayla temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Kirasını ödedikten sonra mutfağına ekmek koymaya mı çalışsın, çocuğunun eğitim masraflarını mı karşılasın? Elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemeyen insanlar karanlıkta mı otursun, soğukta mı donsun? Bu mudur sosyal devlet anlayışı?
Bir Avuç Zenginin Cenneti, Milyonların Cehennemi
Gelir dağılımı uçurumu, bu ülkenin utanç kaynağıdır. Lüks araçlar, devasa malikâneler içinde yaşayanlar için %30 zam, bir akşam yemeğinin hesabıdır. Ama asgari ücretle geçinen için bu rakam, bir ay boyunca karnını doyurup doyuramayacağını belirler. Zenginler servetlerine servet katarken, milyonlarca insanın sefalet içinde yaşamasını izlemek hangi vicdana sığar?
Hükümet, büyük sermayeye teşvikler dağıtırken, asgari ücretliye “sabır” öneriyor. Zenginlerin cennetinde sefahat sürerken, halkın cehenneme mahkûm edilmesi hangi adaletin ürünüdür?
30.000 TL İmkânsız mı?
CHP’nin asgari ücretin 30.000 TL olması gerektiği önerisi, haklı bir taleptir. Ama karşı çıkanlar hemen devreye giriyor: "Ekonomi bunu kaldıramaz!" İşçilerin emeğini sömürerek büyüyen bir ekonomi, insanlık onurunu zaten taşımıyordur. Büyük şirketlerin ve zenginlerin vergilerini artırmak yerine, işçinin sırtına daha fazla yük bindiren bir sistem, adaletsizlik ve açgözlülükten başka bir şey değildir.
Artık Yeter!
Bu düzen böyle devam edemez. İnsanlar açlık sınırının altında yaşamaya, çocuklarına bir gelecek sunamamaya, borç batağında nefes alamamaya mecbur bırakılmış durumda. Bu sadece bir ekonomik kriz değil, insanlık onuruna karşı işlenmiş bir suçtur. Bu suça ortak olanlar, tarihe halkın emeğini sömürenler olarak geçecektir.
Bu halk köle değildir. İnsanlar, sadaka değil, emeğinin karşılığını ister. Ekmek parası için çırpınırken yaşamaya değil, insanca yaşamaya hakkı vardır. Ve bu hak, söke söke alınacaktır." dedi.