blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
22 Ağustos, 2024 12:45 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 2dk
Yorum Sayısı: 0

Dünyanın en uzun ikinci mağarasını görmek için binlerce kilometrelik yoldan geliyorlar

Dünyanın en uzun ikinci mağarası olarak kabul edilen Trabzon’daki Çal Mağarası’na bu günlerde ilgi artarken, gelenlerin yüzde 80’e yakın bölümünü Körfez ülkelerinden gelen turistler oluşturuyor. Ziyaretçilerden bazıları üzerinde hırka ile mağarayı gezmesi dikkat çekerken, içerisinin dışarıdaki 30 dereceyi aşan sıcaklığa karşı çok serin olduğunu söylüyor.
Çal Mağarasına bu yılın Nisan ayından beri ziyaretçi sayısı 120 bine yaklaşırken özellikle Temmuz-Ağustos aylarındaki ziyaretçi sayısı 80 bini geçti.
Trabzon’un Düzköy ilçesi Çal Mahallesi’nde denizden bin 100 metre yükseklikte bulunan Çal Mağarası, 2000 yılında Trabzon İl Özel İdaresi tarafından çeşitli düzenlemeler yapılarak 2003 yılında halkın ziyaretine açıldı. Kireçtaşları içindeki çatlak-fay sistemlerine bağlı olarak geliştiği belirtilen mağara, bugünkü şekline iki aşamada ulaştı. Mağaranın içindeki yer altı nehrinin taşıdığı su mevsimsel olarak değişirken, yağışlı mevsimlerde mağaranın içindeki suyun derinliği 50 santime kadar yükseliyor. Yaz aylarında bu seviye 25-30 santime kadar düşerken mağaranın özellikle astım ve nefes darlığına iyi geldiği belirtiliyor.
Ortalama her yıl 150-200 binin üzerinde kişinin ziyaret ettiği Çal Mağarası özellikle Temmuz ve Ağustos aylarında ziyaretçi akınına uğrarken, özellikle Körfez ülkelerinden gelenlerin çokluğu dikkat çekiyor. Gelen ziyaretçilerin yüzde 80’i Arap turistlerden oluşurken, diğer illerden gelen vatandaşlar da gezdikleri de mağarayı çok beğendiklerini dile getiriyor.

Yazın üşüdüler
Mağarayı ziyarete gelenlerden bazılarının üzerlerinde kazak, hırka gibi giysiler dikkat çekerken üşüdüklerini söylediler.
Ziyaretçilerden Taner Özlük, içerde üşüdüğünü belirterek “İstanbul’dan geliyorum. Çok güzel harika ancak biraz soğuk. Gelenlere tavsiyemiz üşümemeleri için tedbir almaları ancak gezmeye, görmeye değer. Buraya ilk kez geliyorum çok soğuk gelenler sıkı giyinerek gelsin” diye konuştu.
Ziyaretçilerden Mahmut Öztürk ise mağaranın içinin soğuk olacağını bildiği için tedarikli geldiğini ifade ederek, “Çok güzel, doğası harika müthiş bir yer. Gezdik çok beğendik. İçerde üşüdük tedarikli geldik soğuk olacağını biliyorduk. İlk kez böyle bir mağara gördüm. Bizde Ağrı Dağı var oraya çıkıyoruz ama burası bize daha değişik geldi çok güzel çok beğendik” dedi.
Ziyaretçilerden Elvan Sivil ise “İkinci gelişim çok güzel. Hazırlıklı geldik çok soğuk olacağını biliyorduk. Hazırlıklı gelmeyenlerin üşüdüğünü görüyoruz. Doğa harikası mükemmel bir yer” ifadesinde bulundu.

Bizi sosyal medyadan takip edin
blank
Avatarı
Ihlas Haber Ajansı tarafından
25 Ağustos, 2025 16:52 tarihinde yayınlandı
Okuma Süresi: 1dk
Yorum Sayısı: 0

Kastamonu Üniversitesi, tayların bağışıklık sistemi üzerinde araştırma yapacak

Kastamonu Üniversitesi tarafından hazırlanan "1,25-Dihidroksivitamin D3’ün LPS ile Uyarılan Neonatal Tay Nötrofillerinde TLR-4 ve Sitokin Cevapları Üzerine Tesirlerinin Araştırılması" proje ile tayların bağışıklık sistemi üzerinde araştırma yapılacak.
Kastamonu Üniversitesi Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Kısmı öğretim üyesi Dr. Öğretim Üyesi Ömer Deniz yürütücülüğünde hazırlanan "1,25-Dihidroksivitamin D3’ün LPS ile Uyarılan Neonatal Tay Nötrofillerinde TLR-4 ve Sitokin Cevapları Üzerine Tesirlerinin Araştırılması" isimli proje, TÜBİTAK 1002 Süratli Dayanak Programı kapsamında desteklenmeye hak kazandı. Araştırma Vazifelisi Serkan Bozacı ve Doç. Dr. Kenan Çağrı Tümer araştırmacı olarak vazife aldığı projede, doğuştan gelen bağışıklık karşılıklarının düzenlenmesinde D vitamininin rolü incelenecek. Çalışmayla, yeni doğan tayların bağışıklık sistemine ait temel sistemlerin anlaşılmasına katkı sunmayı hedefliyor.
Araştırma kapsamında, etkin D vitamini formu olan 1,25-Dihidroksivitamin D3’ün, neonatal taylardan elde edilen nötrofillerde lipopolisakkarit (LPS) ile TLR-4 reseptör seviyeleri ve sitokin üretimine tesirleri incelenecek. Bu sayede neonatal bağışıklığın işleyişi ve düzenlenmesine dair yeni keşifler elde edilmesi bekleniyor.
Çalışmanın, bilhassa tayların hassas neonatal devrinde enfeksiyonlara karşı korunmasında D vitamininin potansiyel katkılarını ortaya koyması; hem bilimsel literatüre hem de at yetiştiriciliği uygulamalarına yararlar sağlaması öngörülüyor.
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu Üniversitesi’nin araştırma kapasitesinin her geçen gün arttığını vurgulayarak, proje grubunu tebrik etti.

Bizi sosyal medyadan takip edin